Ey babacığım!Emrolunduğun işi yerine getir!İnşallah sen,beni sabredenlerden bulacaksın... Hz.İsmail
O böyle söylüyordu,babasının bıçağı bilerkenki halinden ürküp,O’nu Allah yolunda kurban etmekte ufak bir tereddüde düşer diye,böyle çırpınıyordu çocuk kalbi…
Tıpkı babasının ateşe atılırken yaptığı gibi O’da,sonsuz bir tevekkül eşiğine baş koyuyordu…
Sonra bize Onların hikayeleri anlatıldığında ve Allah bizi yüce bir kitapla karanlıktan nura eriştirdiğinde,hayretle tanık olduk, Onların hal tezahürlerine.Teslimiyet vardı,ucu bucağı olmayan,fedakarlıkta sınır tanımayan,bıçak altına koşarak giden bir teslimiyet,ateşi gül bahçesine çeviren bir teslimiyet…Onlara layıktı ve sadece Onlardaydı…Birde adım adım ardı sıra izlerini kaybetmemek için can verenler vardı…
Biz Onlara yetişemedik,ruhlarındaki engin tevekkülü anlayamadık…Tıpkı Mevlana’yı,Yunus Emre‘yi ve nicesini anlayamadığımız gibi…Biz teslimiyet hududuna varamadık…Eşiğe baş koyma hazzına eremedik…Allah(cc)erenlerin hazzından ikram etsin…Bizim sevap hanelerimize de Onların tükenmez ecirlerinden ilhak eylesin…
Deniz suyu,kendisine bütünüyle teslim olmuş ölüyü,başı üstünde taşır!Diri olan ve en ufak bir tereddüdü olan ise,denizin elinden nasıl sağ kurtulur?
Mevlana(k.s)
_Betül_