Bereketliyi Düşünüyorum

bakıyorum marmaraya zınava bakar gibi çıkıyorum yedi tepeli şehrin zirvesine yaylaya çıkar gibi

yazı resim

DÜŞLERDE YOLCULUK
Nezaman yalnız kalsam,nezaman köyüm aklıma düşşe,alırım yanıma sızlayan yüreğimi tozar giderim Saray burnunun taşlık sahiline.
Bakarım oradan denize Zinava bakar gibi.yüzerek geçerim karşı kıyıya bir avucumda kiren,bir avucumda bögürtlen,döner gelirim.Saçlarımı kökünden koparıp atarcasına esen bir deli rüzgara teslim olurumda,uçar giderim Bereketli yaylasına
Sırtında Kepeneği, torbasında; dometes,peynir,zeytin,ekmek , yanında köpeği, önünde bir akarsu gibi kıvrıla kıvrıla uzayıp giden koyun sürüsüyle ,bir garip çoban karşılar beni.Yaklaşıp yavaşça dokunurum omzuna.Korkma derim. Korkma, bırak, uzayıp gitsin boylu boyunca koyunlar, kuzular, tadına varsın yeşilliğin, doğanın.Burası ata yadiğarıdır.Hiçbir vakit düşman eli, düşman çizmesi, değmemiştir ve Çakallar Kuzgunlar barınmamıştır bu dağlarda.Korkma derim. vedalasır ayrılırız.
Sonra bir patika yol bulur inerim köyüme. Evler bağlık bahçelik meyvalar allı morlu, tarlalar çiçekli, başaklı, yemişli.Ev önlerinde dokunan Cecimin,Tezgahta dokunan Halının, kirkitin kılıcın türküsüne kaptırırım kendimi.
Analarımız,bacılarımız ,tel tel ,nakış nakış ,dokurlar.İlmik ilmik bağlarlar kardeş yaparlar yedi rengi.Vatanım gibi, Türkiyem gibi ,Türk insanı gibi, kardeşçe omuz omuza durur,evlerimizdeki Halılarda, Kilimlerde, Cecimlerde ve genç kızlarımızın başındaki oyalarda .İşlemeler Motifler….
Harman yerlerine kurulmuş, sacayaklarda pişen İşkefenin, Sacketesinin, Keşkeğin kokusu tüter burnuma. Buram buram hasret olur, gurbet olur, özlem olur çöker yüreğime.Dayanılmaz bir lezzet olur dilime, damağıma. Kan olur canıma İnsanımın sıcaklığıyla ateşin sıcaklığı karışır dostluklara.Sarar sarmalar bütün doğal sıcaklığıyla bütün misafirlerini.
Toplanmış işte meydanda mahşer yerini andıran kalabalığıyla, köyümün gençleri ergen gezdirip halaya durmuşlar. Kolkola karışmış bir anda, zengini,fakiri,yoksulu,yetimi aynı yürek, aynı duygu ,aynı heyacan, aynı ses, haykırıyorlar. Düşmana korku, dosta güven veren bir edayla.Ah bu denizin dalgası, Vapurun sireni uyandırır beni,en tatlı hülyamdan.Ve tekrar başlar içimde gurbetin inleyen, zonklayan sancısı…….

ALİ ŞAHİN(mülteci)bereketlikasabasi.com
İSTANBUL
31,01,2007
]

Başa Dön