-- Senden Bana --
Çok karanlıktaydım
Karanlığımdaydım sadece,
Öylece çırpınıyordum, öylesine sessiz, öylesine çaresiz
Boğuluyordum, nefessiz...
Anlatmayı sevmezdin kendini,
En çok da kendini anlatmayı sevmediğin zaman sevdim seni
En çok da kendini anlatamazken anladım seni
Bazen bir gülümseme yeterdi belki, bir bakış, bir sessizlik,
Ya da uzun bir sessizlik...
Boşluğumdaydım işte,
Boşluğumu doldurmanı istedim senden
Hayallerime ortak olmanı istedim
Paylaşmanı istedim, benliğini
Cesaretti, bekledim.
Beklediğim sadece bir ışıktı
Senden
Sesinden
Kısacıktı...
İkimiz de biliyorduk,
Çaresizliğimizi,
Bir ışık yandı,
İkimizin de çaresizliğinden
Sen sustun...
Ben sustum...
Susuştuk, sessizce...
Bir hayal düştü
Boğazın karanlık sularına...
Bir korku düştü
Sessiz kekeme cümlelere...
Bir rüzgar esti
Sağdan...
Bir umuttu,
Sadece karanlıkta...
-- Benden Sana --
Karanlıktaydım,
Kocaman bir karanlıkta
İkilemlerin, üçlemlerin ve çoklamların olduğu bir sarsıntı içinde öylesine çırpınıyordum
Üşüyordum,
Karanlığımda
Yalnızlığımda
Senle...
Bugün de üşüyorum
Sessizliğimin bilmem kaçıncı günü, bilmem kaçıncı ayı
Ya da kim bilir kaçıncı zamanı...
Dolunay saklanmış dağların ardına
Karşı kıyıdaki ışıklar karanlık suyun üstünde
Öylesine anı dolu, öylesine sessiz ve öylesine fırtınalı ki...
Susuyorum yine her zamanki gibi
Kulaklarım sağır oluyor sessizliğin çığlığında...
Bir soru...
Bir cevap, sessiz...
Sessiz dünyamdaki en büyük, en tiz, en keskin sesti aslında sessizdi, kısacıktı...
Ben sustum
Biz sustuk
Bir ışık yandı karşı kıyıdan
Karanlık suda çırpındı çırpındı
Dolunay dağın ardından çıktı
Ayağımın dibine ilk ışığı düştü
Karşı kıyıda bir ışık söndü
Sessizce...
Acıtarak...
Yakarak...
Bir hayal bitti
Bir ışıkla birlikte...
Ay büyüdü
Bir umut fısıldadı kulağıma
SENDEN...
Haziran, Pazar