Sahil'e yüzü dönük bir tepeyim
koca bir deniz eteklerimde, pusuda
bazen, kıvrımsız bir çarşaf gibi sakin
bazen, hançerini saplamaya hazır hain.
tenime dokunan her hırçın dalga
benden bir şeyler koparmakta denize
gün geçtikçe direncim biraz daha kırılgan
daha bir umarsız bakışlarım,
sonunu göremediğim bir maviliğe karşı
parmaklarımı sıksam da acıyla
suya karşı hep zaafım olmuştur.
Oysa, böylesi zamanlarda
insanlara ne kadar ihtiyaç duyarım, bir bilsen
bu kadar hırpaladıkları beni
uğrunda savaştıkları bedenimi
her yanımı kemiren ortak düşmana karşı
böyle bir başına bırakmamalıydılar.
ortak düşman diyorum, zira;
eteklerime oturup denizin onlardan aldıklarını
ağlayarak, bazen de çaresiz bakışlarla bekleyen
geri vermeyişine ağıtlar yakan onlardı.
Hayat bu, geç te olsa; bazen,
bazı şeyleri öğretiyor yaşatarak
meselâ; vefâyı, dostluğu
ya da usulca çekip gitmeleri
gün gelir de çaresiz kalırsam eğer
insanların, beni, insafına bıraktıkları denize
ben de insanları bırakırım bir silkinmeyle
kimbilir....