Kaç yılım gitti sensiz…
Kaç gece ağladım sabaha karşı zifiri karanlıkta
Kaç kere dilendim seni Allah’tan, kaç kere feryat ettim…
Bir ömrüm gitti sensiz
Yüreğim kan ağladı her sensiz geçen günümde
Sensiz geçen her günümde, biraz daha isyan ettim çaresizliğime, çaresizliğimize…
Sensizliğe o kadar alıştım ki;
İçimde hep buruk bir sevgiyle severken seni
Deli gibi yanımda, yanımızda olmanı arzularken
Çaresizlikle kaplanmış özlemimle, umutsuzca seni özledim hep…
Yanımda, yanımızda olmamana o kadar alıştım ki;
Baba gördüğüm zaman çevremde
Gözyaşlarımı hiç durduramadım
Mutlu bir aile gördüğüm zaman bir kere daha isyan ettim sensizliğe,
Bir kere daha ağladım sensiz geçen her günüme…
Alıştım diyorum sensizliğe, sensiz yaşamaya, yanımızda olamayışına,
Babamsız bir aile olmaya alıştım diyorum
Alışılmışlık buysa eğer, hiç çıkmadın hayatımdan baba, hiç alışamadım sensiz olmaya…
Alışabilmek mümkün olsaydı
Ne ben bu kadar acı çekerek ağlardım seneler boyu
Ne de sen hala yaşıyor olurdun eskilerin üzüntüsüyle…
Yüzünde sanki yaşadığımız her bir kötü günün çizgisi var
Yalnız kaldığın onca senenin, yalnızlığın bırakmış olduğu derin izler var sanki o güzel yüzünde
Tıpkı kimsenin anlayamadığı kalbindeki incinmişlikler gibi
Hayatta yaşarken yok olmak gibi…
Sende gördüğüm tek şey baba;
Kocaman bir kalp özlemle dolu, ailene olan özlemin,
Ve bu özlemle yaşanmışlığın vermiş olduğu hüzünlü bir geçmiş
Tıpkı benim seni özlediğim gibi.
Sensizliğe alışmak hiç kolay olmadı baba
Alışmak asla da kolay olmayacak
Keşke zamanı geri getirebilsek de
Onca kötü yaşanmışlıkları, kalp kırıklıklarını telafi edebilsek…
Keşke bizim sensiz, senin bizsiz geçirdiğin onca yılı geri sarabilsek
Birbirimizle dolu olması gereken geçmiş yılları beraber telafi edebilsek…
Kalpler o kadar kırık ki baba
Bu isteyişler, bu özlemler ancak yaşadığımız gibi kalacak
Belki daha fazla üzülebiliriz
Ama hep beraber daha mutlu olmamız imkânsız gibi…
Bunca yaşanmışlıkların ardından
Ailemizi tekrar umut etmek imkânsız gibi baba…
17.11.2008