Bandini nin şimdilik okuyabileceğim son kitabını da okumuş , uzandığım kanepede uyumaya çalışıyordum. O ise yan odada , ona duyduğum aşk ve minnettarlıkla oturuyor ve bir şeylerle uğraşıyordu ; ne ile uğraştığı önemli değildi ya da yirmi yedi mayısa üç gün kalmasının , herhangi bir rakamı gösteriyor olması saatin... Önemli olan yirmi dört mayısın o anında , oturduğu masada saatiyle beni uyutmamasıydı. Yanına gidip özür dilemeliydim. Yapmadım. Bir sigara daha içip tekrar kanepeye uzandım. Duyduğum his uyuşturmuştu bedenimi. , hareket etmek istemiyordum. Bir süre sonra her ne ise adı hissettiğim o şeyle yanına gidip masasına oturdum. Yüzüme bakmadan önündeki grafikleri inceliyor ya da öyle şeylerle uğraşıyordu . Sayfa 218’di ve ben hava durumunu merak ediyordum. Masa yuvarlaktı ve yuvarlak masaya doksan derecelik bir açıyla , kolum ait değildir işaretini gösterecek şekilde , bileğimden yüzüme dayalı oturuyordum. Matematik çalışsın isterdim. Aşıktım ona , boynuna ve boynundaki benlere baktım . Gökyüzünde asılı kalmış yıldızlar , o benlerdi sanki ve yüzü aynı ay . Öylesi boşluktaydım , yanında . Yüzüne , kirli sakalına ve tam eline bakarken yüzüme baktığını gördüm ; göz göze gelmedik , aynı anda sağ ayağımın baş parmağı ayak bileğini hissedebiliyordu . Kitaplarını ve kağıtlarını tek tek kaldırırken önemsiz olduğumu hissettirmeye çalıştığını düşündüm . Bu düşünce bile soğutmadı beni masadan . Bir süre sonra daldı gitti . Geniş gözlerinin gökyüzünden yansıyanıyla dalabileceği derinliğe kadar . Boğulma tehlikesi olan ise O değildi.Sesim ve oturduğu masasındaki elleri yabancıydı ve arzu doluydu Bandini . Dudaklarına dokunuyor , duman üflüyor ve gürleyerek kahvesini yudumluyordu . Ben o anda ne çok şey düşünüyor olsam da yanına gidebilecek kadar kelime ve sesimi bulamadım . Masayı kendime terkederek yanından uzaklaştım.
Ayrılış
Aşıktım ona , boynuna ve boynundaki benlere baktım . Gökyüzünde asılı kalmış yıldızlar , o benlerdi sanki ve yüzü aynı ay . Öylesi boşluktaydım , yanında.