bir sürü taverna sanki kitaplar
içinde eğlence, içinde hüzün.
Her kelime fahişeyi andırır,
gelen kullanır giden kullanır.
kahkahalar sıyrılır geçer hayatımızdan
duydukların hayal miydi yoksa gerçek mi?
sen soruları düşünürken onlar daima sarhoş olur
kullanılmanın verdiği üzüntü bir vakit sonra komik bir hal alır
ve durmadan kahpece güldüklerini görürsün.
kelimeler çarşısında gezenler kendilerine şair derler
en güzelini eve kapatma derdindedirler,
oysa aynı malı kaç defa pazarlarlar kimbilir.
ilkmişsin gibi bir çoşkuyla koşarşın,
sonra o hüzünbaz gülümseme sesi uyandırır seni,
bu bir yalan!
insanı anlatan en iyi kelime kendine söylediğidir,
hiç kimse senin karşına senin gibi içli düşüncelerde bir şair gibi çıkamayacağından
ve de hiç kimse,
senin gibi o gönül dostunu en iyi şekilde anlayamayacağından
bu daima içinde kalmaya mahkumdur.
herşeyi anlatamazsın, bunu anlamayı öğrenmelisin!
hiç mi düşünmedin
"en güzel söz söylenmemiş olandır" ne demek
hayır diyebilirsin belki,
ama içinde o en güzel sözler kaç kere söylendi sana.