-Açıklanmayan tek şey aşk diyor Cemal Süreya..
Dünyada açıklanması bile güç olan Aşk ı çıplak gözlerden esirgemek lazım bazen. Siz hiç kör bir şair gördünüz mü? Ya da aşkından kör olmuş bir şair?
Onlar aşkı öyle bir salona yerleştirmişler ki öyle güzel örtülerle örtmüşler ki üzerini. Onların gözünde heyecanından, şehvetinden hiçbir şey kaybetmemiştir aşk. Bu şehvet onları hiçbir zaman kör etmemiştir. Doğasıya bakmaktan asla çekinmemiş, okşamış, sevmiş, yeri geldiğinde yaşamışlar bile.. Böyle insanların kör olması mümkün mü? Mümkün olan tek şey şu an ki devirde yaşanılan aşkların körleştiren cinsten birer hayvan haline gelmesi.. Doğru düzgün aşkı anlatacak cümleler bile kuramıyoruz..Biz onu sadece kullanıyoruz.
Aşkı bir kısır döngü olarak açıklıyorum ben. Bir için başka bir içe geçip trilyonlarca yıl hüküm sürmesi gibi. İçimiz; kalın duvarları olan, sızıntısız, kocaman bir köşk oluyor o zaman.
Yazmak bazen varolandan varolmayana doğru yolculuk yapmaktır. En kapalı cümleleri aşk önünde soyundurmaktır..
Sevgiyi,tutkuyu,şehveti aşka indirgemektir. Kör olmadan!
Ah Cemal Süreya m bilseydi Van Gohg sarısının Hollanda sokaklarına değil de Paris sokaklarına ait olduğunu, etkilemez miydi Fransız kadınlarını da o kocaman yüreği ile yazdığı şiirlerle. Aşkı onlara da hissettirmez miydi? Hem de nasıl hissettirirdi bilseniz.En hissiz yerlerine dokunup kıpırdamayı öğretirdi kalplerine..
(Alt kat gürültüsü)
Bazı erkeklerin fay hatlarında kırılan kadınlar
Bazı erkeklere uçuş izni vermez kimi zaman..