..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Şenol Durmuş




29 Nisan 2011
Adalet  
Şenol Durmuş
Türk milleti adına otuzaltı yıl hapis cezasına... Kadın çığlık çığlığa feryad ederken ağır ceza reisinin son kararı değil iki sanığı jandarmaların tüylerini dahi diken edercesine bir gerginlik yaratıyor.Duruşma salonuna giren adliyedeki görevli polisler kadını zorlukla da olsa dışarı çıkartırken mahkeme reisi heyet üyeleri hiç istifini bozmadan ona bakıyor


:AFDB:
Türk milleti adına otuzaltı yıl hapis cezasına...

Kadın çığlık çığlığa feryad ederken ağır ceza reisinin son kararı değil iki sanığı jandarmaların tüylerini dahi diken edercesine bir gerginlik yaratıyor.Duruşma salonuna giren adliyedeki görevli polisler kadını zorlukla da olsa dışarı çıkartırken mahkeme reisi heyet üyeleri hiç istifini bozmadan ona bakıyor.Kadın feryad ediyor: "Arkadaşı kandırdı onun hiç bir suçu yok o yapmadı" diye hala bağırıyor.Kırk yaşlarındaki esmer, imam bıyıklı savcı ve heyetin yüz ifadelerinde acı bir gülümse var...Ona bakıyorlar.

Zavallı saf kadın bilmeden de neler anlatıyor.Senin oğlun arkdaşıyla bir gecede o parkta üç çocuğun telefonunu gasp etmedi mi? Kanun var be kadın.Gaspın cezasını bilen biliyor.En ağır bir suça verilen bir ceza.Oğluna niye zamanında sahip çıkmadın ki?...Ama yine de üzgünler.Oğlu tabiki ne yapsın zavallı kadın ciğeri yanmış fazlasıyla.Her halde bağırır, çağırır sonuçta o da bir ana.

Onsekizini doldurur doldurmaz bir suç işlemiş iki lise mezunu genç.Allahtan birkaç sene daha geçmemiş.Yoksa dahası bu hızla bankada soyardı bu serseriler.Çocuğuna sahip çıkma sonrada gel burada haykır feryat et.İyi bir ana böyle bir evlat yetiştirir mi?Senin gibi anaların hergün onlarcasını görüyor bu heyet be kadın.Heyet üyeleri üzerinde bir tebessüm oluşuyor.Savcıda aynı yüz ifadesiyle karşılık veriyor.Allahtan ev kadını, bağırıyor.İstediği kadar feryat etsin.Başka türlü olsa bir de ona mahkeme hakaretten bir tutuklama çıkardı.

Jandarmaların sert müdahalesiyle iki genç tutuklu karga tulumba vaziyette adliyenin nezarethanesine götürülürken kadın bu kez yerden yere yuvarlanıyor.Baronun görevlendirdiği genç avukat kadının yanında onu sakinleştirmeye çalışıyor.Üzülmüş genç avukat.Zorunlu olarak hemde hiç istemediği halde kanunun zorlamasıyla avukat tutma hakkı denilerek alt tarafı üçyüz lira karşılığı bir dosya parası ile bu iş ile görevlendirilmiş genç avukat.Ama vicdan sahibi olduğu belli ki hala kadına moral vermeye çalışıyor."Teyzeciğim sen hiç üzülme yargitay bu cezayı bozar" diyor, "Hemen karara itiraz edeceğim böyle bir ceza olmaz merak etme sen" diyor.

Saatine bakıyor.Başka bir adliyede yine birkaç hırsızın davası var oraya yetişecek.Ama bu kadın onu üzmüş anlaşılan bir etki yaratmış ki ondan kopamıyor.Elli yaşlarında asık suratlı koca çeneli iki polis ise ister istemez sert bir şekilde avukata bakıyor.Ne diyorsun be kardeşim dercesine ama onlarda belki olabilir diyor, Allahtan ümit kesilmez ya düşüncesindeler.Ama yetmişlik bir fosil avukat oturduğu bankta hiç de öyle düşünmüyor.Cüppesi dahi yıllanmış sefil bir halde aynı yüz ifadesini yansıtıyor.Yılların rakı izleri suratında besbelli.Kırlaşmış kel kafası da o günleri yansıtıyor gibi.O biliyor ki yanında duran müvekkiline nasihat ediyor.

Ne yargıtayı ölme eşeğim ölme iş bitti.Milleti gasp edeceksin sonra aferin diyecek halleri yok ya.Yıllanmış polis de üzülmüş bir halde..."Gel bacım şu suyu iç moralini bozma, hala Allahtan ümit kesilmez" diyor.Kadın feryatta."Benim oğlumun sabıkası yok karakol yüzü görmedi arkadaşına uydu parkta yapmışlar bir telefon için böyle ceza mı olur?"diyor... Koridordaki kalabalığın dikkatini de çekiyor kadın.Onlarda üzgün birinin oğlu bakkalı soydu diye onbeş yıl almış.Başka birinin yakını birisini tehdit etti diye yirmi yıl almış.Bir diğeri taksicinin yevmiyesini aldı diye otuz yıl almış.

Hemen herkes kadının acısını paylaşırcasına ona bakıyor.Yetmişlik avukat hala gülümsüyor." Ne yargıtayı be polis tutanağı tuttu, savcı iddianameyi hazırladı, mahkemede cezayı kesti.Ne avukatı be.Bizi takan mı var?Bu bizim çömez hala neler anlatıyor.Ama zamanı geldiğinde öğrenecek Türk adaletini...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: haklısınız...
Gönderen: Şenol Durmuş / , Türkiye
3 Mayıs 2011
Hırsız eğer, sokakta çalıyorsa yakalandığında en yakın ağaçta sallandırılır...Hırsız eğer saray civarında çalıyorsa, Kralın sofrasında yemek yer... -İngiliz atasözü-...Haklısınız Vildan hanım, aynı düşüncedeyiz...Bir bakıma durumu, İngiliz atasözü de açıklıyor gibi...Herhalde onlardan yüz, ikiyüz yıl geriden takip ettiğimiz varsayılırsa ceza kanunlarımız da sokakta ki o sefil suçluların durumu da o yılları yansıtıyor...Yazıda geçen ağır ceza reisi de o dönemlerin yargıçlarından bir farkı yokmuş...Çok basit suçlara verdiği ağır cezalar ile meşhurdu...Ama bankacı Murat Demirel,i sahibi olduğu bankayı soymaktan, batırmaktan dolayı yargılandığı davada jet bir karar ile beraat ettirme başarısını gösterdi...Üstelik olay meydana çıkınca da yüce YARGITAY bir kınama cezası ile olayı örtbas etti...Şimdi bir çoğu da emekli...Kim bilir hangi tatil yöresinde villalarında kadeh tokuşturuyor onuda Allah bilir...

:: Onlar..
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
2 Mayıs 2011
Cahil bir öykücüsünüz Şenol Bey, ilahi, çok yaşayın e mi:)) Cezaları alacaklar elbette. Bilgisayarlarda dümen çevirmekten aciz, şifre mifre beceremezler, yeterince kulluk da edemişler. Katli vaciptir, denmediğine şükretsinler.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumcu kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtarın Beni
Sarıgöl Roman Mahallesi 2
Pavyon Sokakları
Gel Abi...
İblis Yeryüzünde
Çöp Kamyonu
İsyankar Ruhlar
Toplum Düşmanı
Genelev
Midyeci Raci

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hırsızlar Kralı
Güzel İstanbul
İdam İsteriz
Dilenciler Köyü
Emret Başkanım
Düttürü Düüüttt
Cafer Kalfanın İsyanı 2
Şairler Çıkmazı Sokağı
Ayşe Aşk Arıyor
Köpekler Sokağı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kurtlar Sürüsü [Şiir]
Ego - [Şiir]
Çingeneler Zamanı [Şiir]
Açım Ben [Şiir]
Olmalı [Şiir]
Hani [Şiir]
Zaman Geçsin [Şiir]
Konstantin Ağlıyor... [Şiir]
Kuyu [Şiir]
Sen Gidersen [Şiir]


Şenol Durmuş kimdir?



Etkilendiği Yazarlar:
CERVANTES


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şenol Durmuş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.