..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Hilâl Erboyacı




9 Şubat 2011
Çınar  
Çınar

Hilâl Erboyacı


İnsanı var kılan, önemli kılan, işe yarar kılan da tıpkı çınar ağacı gibi geriye kalan , iz bırakabileceği bir yaşam. Bir yaraya merhem olabiliyorsak, bir çaresize çare, bir dertliye derman gerisi boş ve anlamsız. İşte geldik, işte gidiyoruz.


:BDHG:
Yaşam inanılmaz sürprizlerle dolu. Hiç beklemediğiniz anda ensenizden yakalıyor bazı şeyler insanı. Üst üste koyduğunuz , gittikçe sağlamlaşmasını beklediğiniz ; yıkılmaz dediğiniz bina sarsılıyor yerinden. Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Eliniz kolunuz bağlı seyrediyorsunuz olanı biteni.

Bir çınar ağacını düşünelim şimdi. Küçücük bir fidanken bile yıkılmamış. Nice fırtınalara; nice doluya, yağmura, kara dayanmış da boy atmış. Asırlar sürmüş serüveni. Asırlara meydan okumuş. Nice şiirlere konu, nice romanlara dekor olmuş. Acı çektikçe kök salmış, direnmiş, sımsıkı sarılmış toprağa ki ondan güç almış. Sonra şifa vermiş insanlığa. Mobilya, parke, mürekkep yapımında kullanılmış. Saç dökülmelerinden tutun , sara, ödem, diş ağrısına kadar nice yaralara merhem olmuş.

Tevfik Fikret’in ‘Çınar’ adlı şiirini hatırladım şimdi. Hani Haluk’un Defteri’nden alınan Haluk’un Vedaı şiirinin bir bölümü. - Laf aramızda hemen net’ten kopyalayayım istedim ancak bulamadım bu şiiri. İş başa düştü. -

ÇINAR
Hani bir gün seninle Topkapı’dan
Geliyorduk, yol üstü bir meydan
Bir çınar gördük: Enli, boylu, vakûr
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrûr
Koca bir gövde; belki altı asır,
Belki ondan da fazla, dalgın, ağır,
Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;
Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,
Ki civarında kubbeler, damlar
Onu haşyetle seyreder gibidir.
Duyulan onun hep menâkıbidir.
Görülen hep odur uzaklardan;
Fakat ayyûka ser çeken, uzanan
Bu mehabetli gövde çırçıplak,
Ne yeşil bir filiz, ne bir yaprak…
Kuruyor; âh, pek yazık! Şu derin
Şerha böğründe belki bir hain
Baltanın, bir gazaplı yıldırımın
Zehridir..Söyle ey çınar, bağrın
Hangi odlarla yandı? Hangi siyah
Kurt içinden kemirdi? Hasta, tebâh,
Seni kim şimdi bağlayıp saracak?
Kim şifalar verip de kurtaracak?

Söyle ey mustarip vatan, bildir;
Çektiğin hangi kanlı seyyiedir?.............Tevfik Fikret

Ne zaman öğrencilerime temsil-i teşbihi anlatsam bu şiiri örnek veririm. Ayrı bir yeri vardır bende. Ne zaman okusam canım yanar. Ne zaman açıklasam içimden bir şeyler kopar.

Koskoca çınar bile vazgeçebiliyorsa yaşamından, insan ömrünün kısalığı karşısında şaşmamak gerek. Yaşamın kırılmalarına dayanmak gerek. Beklemediğimiz anda da gelse fırtınalar yaşamaya çalışmak gerek. Bir ölüme çare yok. Vakti saati geldi mi nasılsa önüne geçilmez. Kim bilir hangi kapıyı çalsak, ‘Ah!’ eden kaç yürek çıkar karşımıza? Hangi dört duvarın sırrına kulak kesilmek gerek?

Belki de en büyük hatamız gereksiz ‘ah vah’ larımız. Öyle anlamsızlaşmışken her şey, değeri kalmamışken hiçbir şeyin, ucundan tutmak gerek farklı bir çözümün. Kurtarmak gerek hiç olmazsa güzel olan, anlamlı olan birkaç şeyi. Kaybettiklerimize üzülmek değil, kurtarabildiklerimize sevinmek gerek.

İnsanı var kılan, önemli kılan, işe yarar kılan da tıpkı çınar ağacı gibi geriye kalan , iz bırakabileceği bir yaşam. Bir yaraya merhem olabiliyorsak, bir çaresize çare, bir dertliye derman gerisi boş ve anlamsız. İşte geldik, işte gidiyoruz.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ah! Ahmet Haşim...
21 Mart Dünya Şiir Günü
Pembe Panjurlu Ev
Sızlanmalar
Arena
İnşirah
'Zekanı Unut Daima Çalışkan Ol'
Yüreğimi X Işınlarına Kapadım
Sürgünlerim Oldu
Ne Çok Ortak Yanımız Var

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Har Elinden [Şiir]
Kutsi ve Asi [Şiir]
Erteledik [Şiir]
Orantısız Güç [Şiir]
Yirmi Birinci Asra Hicviye [Şiir]
Nerede Ölmeden Önce Ölüm [Şiir]
Çanakkale'de Zafer Muştulanmıştı [Şiir]
Sessiz Kahramanlarımız [Şiir]
Yapay Tanrılar [Şiir]
Üç Çocuk / Üç Can [Şiir]


Hilâl Erboyacı kimdir?

Yaşam söz üzerine kurulmuş. Yazı sözü kalıcı kılmış. Bir Edebiyat neferi olarak seksenli yıllarda başladığım serüvenime bir iz bırakmak ve geleceğe katkıda bulunmak üzere çıktım. . Bir hoş sada bırakabilirsem ne mutlu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Türk şiirinin tüm isimlerinden etkilenmiş olmam mümkün..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.