..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Seval Deniz Karahaliloğlu




2 Şubat 2011
Mısır Bir İç Savaşa Doğru Mu Gidiyor?  
Bilinçli olarak, despot Hüsnü Mübarek yönetimi tarafından bir kaos ortamı yaratılıyor”.

Seval Deniz Karahaliloğlu


Amaç bir “belirsizlik ortamı yaratarak”, kendi sundukları alternatifi halka kabul ettirmek. Halkı askeri darbeyi “ister hale” getirmeye çalışıyor. Kaos yaratarak, ülkede güvenliği yok ederek, güvenlik açığını askerle kapamayı istiyorlar.


:BAGE:
Mısır Bir İç Savaşa Doğru mu Gidiyor?

Seval Deniz Karahaliloğlu

Dehşet içindeyim! Mısır’da ciddi bir katliam yaşanıyor. “Marat ve Sade” oyununun işaret ettiği gibi
“bilinçli olarak, despot yönetim tarafından bir kaos ortamı yaratılıyor”.

Asker olaya el koysun istiyorlar. Çünkü, ülke tam bir iç savaşın eşiğinde. Şiddetin boyutları inanılmaz! Tek kelimeyle korkunç.

Romantik devrim fikirleri içinde sarhoş olanlar, gerçeği kabul etmek zorundalar. Sokaklardaki şiddetin boyutu iç savaş tablosu çiziyor. Yağma, talan, yıkım, yangın, yaralama, sayısız cinayet ve tecavüzler. Masum insanların üzerine açılan ateş. Sayısız yaralı ve ölen insanlar.

Sokakların tek istediği insan gibi yaşamak, aş, iş ve özgürlüktü. Daha iyi bir yarın yaratmak için sokağa çıktılar ama sokağı yönetecek bilinçli bir liderin yokluğu işi başı bozuk bir isyana dönüştürdü.

Kaosu, iç savaşı, katliamı, sokaklardaki şiddeti, yıkımı, talanı, kundaklamayı önleyecek devrimi yönetecek, bilinçli bir devrim lideri ve devrim kadrosuna ihtiyaç var.
Despot yönetim lidersiz kalabalığın zaafını ve “lidersizlik” kartını gördü ve bu karta oynadı..

“Alternatifsizlik” yaratmaya çalışan despot Hüsnü Mübarek ve gözünü kan bürümüş adamları sokakları kan gölüne çevirmeye kararlı. Ne kadar masum insanın öldüğü Mübarek ve taraftarlarının umuru değil. İç savaş çıkması umurlarında değil.

Amaç bir “belirsizlik ortamı yaratarak”, kendi sundukları alternatifi halka kabul ettirmek. Halkı askeri darbeyi “ister hale” getirmeye çalışıyor. Kaos yaratarak, ülkede güvenliği yok ederek, güvenlik açığını askerle kapamayı istiyorlar.

Bu nedenle, devrimin başarısızlığa uğramaması için ne yaptığının farkında olan, şiddeti önleyecek, karşı tarafın adımlarını görecek buna karşı bir strateji geliştirecek, çözüm üretebilecek, lider vasfına sahip bir devrim liderine ve iyi bir yönetici ekibin varlığı çok önemli. Bu başıbozukluğu, belirsizliği, alternatifsizliği, kaosu ve iç savaşı önler.

Despotun devrildiğini varsayalım. Lidersizlik durumunda, başa şeriat yanlısı Humeyni benzeri bir figürün geçmesi demek durumun eskisinden daha kötü olması demektir. Yani, sokaklara dökülen halkın devrim öncesinde ellerinde olanı da kaybetmeleri demek olacak.

İran devrimini anımsayın, devrime omuz veren komünistler, insan hakları temsilcileri, aydınlar, entelektüeller, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, muhalifler, akademisyenler, üniversitelerdeki araştırmacılar ve kadınlar. İlk onca onlar tasfiye edildiler. Sistematik olarak sindirildiler. Direnenler, yok edildi. Sessiz sedasız, devrim karşıtı olmakla suçlanarak öldürüldüler. Kimse sesini çıkaramadı. İtiraz edemedi. Bu insanları savunamadı.

Peki, bu insanlar hayatlarını ortaya koyarak bu devrimi neden yaptı? Çocuklarına daha iyi bir yarın bırakabilmek, özgür, laik bir Cumhuriyetle yönetilmek, insanca yaşayabilmek ve özgür olabilmek için canlarını seve seve verdiler. Neden? Humeyni yönetimi başa geçsin diye mi?

Aynı şey şimdi Mısır’da sahneleniyor. Belki biraz değişik bir versiyonla sahneye konuyor ama bu sefer sokaklar kaybetsin istemiyoruz. Halk kazansın. Hak ettikleri insanca yaşamı, özgürlüğü ve Laik Cumhuriyeti ülkelerine getirebilsinler ama bunu yapabilmek için çok ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç var. Yoksa gözünü kan bürümüş Hüsnü Mübarek gibi canavarlara yem olmamak elde değil.

Bu nedenle, “ biz bu devrimi neden yaptık?” dememek için

Bu “devrim” nereye gidiyor? Sorusunu çok dikkatle düşünmek lazım!





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dario Fo"dan "Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü"
Siz Hiç Modayı Takip Etmez Misiniz? Marx Şimdi Çok Moda! Takunyalı Sadaka İmparatorluğu Yıkılıyor : Kapitalizm Öldü, Yaşasın Marx!
Türkiye"nin Ar Damarı Çatladı
Aslında Hepimiz Tecritteyiz.
Ruhum Ağrıyor
Cin Ali"yle Cici Ali
Canım Bushçuğum...
Neremi? Neremi? Karizmamı, Karizmamı...
Meraklısına Rum Usulü 'Türk Kebabı'

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklası
İçimden Çıkan Küheylan...
Öpülesi "Yastık Adam" Öyküleri : Kayıp Ruhlara Masallar
Para Ağaçta Yetişmiyor Pinokyo!
"İşi Kapmak" İçin Ne Kadar "İleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sınırları Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüğün "O Yüz" Kim?
Ferhan Şensoy"dan 2019 Türkiye Fotoğrafları
Dumana Boğulan "Romeo ve Juliet"
İçimizdeki "Boş Şehir"ler...
Ben, "Çıplak Memelerini Değil" Dansı İzlemeye Geldim!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İbneler ve Çocuk Cesetleri [Şiir]
Komşu Çocuğu [Şiir]
Bir Bardak Soğuk Suyun Hatırına… [Şiir]
İhtiyaçtan [Şiir]
Deli mi Ne? [Şiir]
Sakız Reçeli Seven Yare Mektuplar [Şiir]
Bir Nefes Alıp Verme Uzunluğunda… [Şiir]
Lord'umun Suskunluğunun Sebeb-i Hikmeti... [Şiir]
Pimpirikli Hanımın, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Şiir]
Yere Göğe Sığamıyorum… [Şiir]


Seval Deniz Karahaliloğlu kimdir?

Bazı insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doğal bir ihtiyaçtır. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatımla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. İşte bu kadar basit.

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doğru bilemem ama beyinsel olarak beslendiğim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla İlhan, İlber Ortaylı, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.