..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumsal Olaylar > Fuat Türker




3 Kasım 2010
Ahlaksızlık Nasıl Özendiriliyor? - I  
Fuat Türker
Çünkü dinsizliğin temelinde, insanların rastlantılar sonucunda oluştukları, Allah’ın buyruklarından sorumlu olmadıkları inancı vardır. Ayrıca Materyalizm’in kaynak bulduğu evrim teorisine göre ise, insan gelişmiş bir hayvandır ve diğer hayvanlar gibi ihtiyaçlarını karşılamak dışında bir kaygısı yoktur. Bu çarpık teze göre; insan nefsani ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendisini kısıtlamak durumunda değildir; hayvanlar gibi davranması doğaldır.


:ADHI:
Bazı insanlar ahiretten gaflettedirler ve dünya hayatının yaşayabilecekleri tek hayat olduğunu düşünürler. Bu sapkın düşünce nedeniyle hayatın asıl amacından uzak yaşar, manevi değerlerini de kaybederler. Ölümle birlikte yok olacaklarını zanneden bu kişiler, zamanla ruhsal bir çöküş içine girerler.

Bu çarpık yaşam felsefelerine sahip insanların ruhsal açıdan büyük bir boşluk içinde olmaları kaçınılmazdır. Bu kişiler dünyada kendileri için en fazla çıkarı sağlama ve bencil tutkularını tatmin etme amacını hedefleyerek yaşarlar. Ahlaklarını güzelleştirme gibi bir çaba içinde olmazlar; çünkü bundan bir çıkar elde edemeyeceklerini düşünürler. Bu kimseler yardımseverlik, şefkat, merhamet, hoşgörü gibi özellikleri ‘saflık’ olarak nitelendirirler. Onların çarpık yaşam felsefeleri, güçlünün zayıfı ezmesi üzerine kuruludur.

İçinde yaşadığımız dönemde birçok toplumda din ahlakından yüz çevirmiş ve çevrelerini de böyle karanlık bir yola çekmek isteyen insanlar vardır. Günümüz toplumlarında günahta sınır tanımama, saldırganlık, ‘çirkin utanmazlıklar’, sapkın cinsellik, uyuşturucu bağımlılığı, kumar, kısacası her türlü ahlaksızlık oldukça yaygındır.

Dinsiz ya da Allah ve ahiret inancı zayıf olan insan, Allah’ın haram kıldığı eylemlerde bulunmaktan sakınmaz, kolayca insanların haklarına tecavüz edebilir. Allah’ın sınırlarını aşmaktan çekinmez. Çünkü dinsizliğin temelinde, insanların rastlantılar sonucunda oluştukları, Allah’ın buyruklarından sorumlu olmadıkları inancı vardır. Ayrıca Materyalizm’in kaynak bulduğu evrim teorisine göre ise, insan gelişmiş bir hayvandır ve diğer hayvanlar gibi ihtiyaçlarını karşılamak dışında bir kaygısı yoktur. Bu çarpık teze göre; insan nefsani ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendisini kısıtlamak durumunda değildir; hayvanlar gibi davranması doğaldır.

Materyalizm ve Darwinizm’in savunucuları, Darwinist bilim adamı William Provine’in sözleriyle; "Modern bilim ortaya koymaktadır ki, dünya tümüyle ve sadece mekanistik prensiplerle işlemektedir. Doğada hiçbir amaç ve prensip yoktur. Rasyonel olarak bulunabilecek tanrılar ve düzenleyici güçler de yoktur… İkincisi, modern bilim ortaya koymaktadır ki, insanoğlu için hiçbir ’daimi ahlaki kanun’ ya da ’mutlak yol gösterici prensip’ yoktur… Üçüncüsü, şu sonuca varmamız gerekir ki, öldüğümüz zaman ölürüz ve bu bizim mutlak sonumuzdur." şeklinde bir bakış açısına sahiptirler.

Dinsizlikte ahiret inancı yoktur ve insanlar ölümle birlikte yok olacaklarına inanırlar. Bu sapkın inanış Kuran’da, "O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz." (Mü’minun Suresi, 37) ayetiyle haber verilir.

60’lı yıllarda ortaya çıkan özgürlük anlayışı bu sınır tanımazlığın bir sonucuydu. Uyuşturucu, asilik ve her açıdan ahlak dışı yaşam, dönemin en önemli özelliklerindendi. O dönemde yetişmiş birçok genç, bugün toplumda anne baba, yönetici ve öğretmen olarak etkin kişilerdir. Bugün ahlaki bozulmanın daha önce hiç görülmediği kadar ilerlemiş olmasının bir nedeni de din ahlakından uzak yetişmiş olan bu kişilerin, çocuklarını kendilerinden daha da dejenere yetiştirmiş olmalarıdır. Kur’an’da, babaları din ahlakından uzak olduğu için kendileri de gaflette olan topluluktan şu şekilde söz edilir:

"Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin)." (Yasin Suresi, 6)

Şeytanın Telkinleri

Dinsizliğin ahlaksızlığı getirdiği çok açık bir gerçektir. Dinsiz olduğu halde hiç bir ahlaksız davranışta bulunmamış insanlar da olabilir. Ancak bu o kişinin güzel ahlak sahibi olduğunu göstermez. İnsan eğer Allah’tan korkup sakınıyorsa sahip olduğu güzel ahlakta kararlı olabilir. Kur’an ahlakından uzak bir insan çıkarları için kolaylıkla yalan söyleyebilir. Veya hastalanan çocuğunun masrafları için hiç çekinmeden rüşvet alabilir, hatta “mecbur kaldım" diyerek, hırsızlık dahi yapabilir.

Allah’a ve O’nun huzurunda yapayalnız sorgulanacağı güne kesin bilgiyle iman eden hiç kimse, böyle ahlak dışı davranışlara asla kalkışmaz, hesabını veremeyeceği davranışlardan şiddetle sakınır. İnsanın en büyük düşmanı olan şeytan, insana gelecek korkusu verir, parasız ve muhtaç kalacağı yönünde çeşitli telkinlerle aldatmaya çalışır.

Kuran’da, "Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir." (Bakara Suresi, 268) ayetiyle haber verildiği gibi, insanların pek çoğu fakirlik endişesiyle ahlaksızlığa yönelir. Bu çirkin davranışlar Rabb’ine tevekkül eden insanın aklından dahi geçmez; çünkü geleceği yaratan da Allah’tır.

Güzel ahlak sabır ve irade gerektirir. Koşullar değiştiğinde güzel ahlaktan ödün vermek Kur’an ahlakına uygun değildir. İnanan insanın oturmuş bir karakteri vardır; koşullara göre değişmez. Zor koşullarda irade ve sabır gösterebilmek insanın önemli bir amacı varsa mümkündür. Mümin Allah’ın hoşnutluğunu, rahmetini ve cennetini kazanmayı hedeflemiştir. İradesini kullanır ve güzel bir sabırla Rabb’i için sabreder; çünkü müminin hedefi büyüktür. O nedenle karşısına çıkan zor durumlarda dahi en güzel ahlâkı sergiler.

Devam Edecek...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Gılmanlar, huriler ne iş?
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
6 Kasım 2010
Sn Türker, dünya görüşlerimiz çok farklı olmasına rağmen, saptamalarınıza katılıyor ancak önerdiğiniz çözüme olumlu bakamıyorum. Toplumun seks ve cinsel ahlaksızlıkla "meşgul edilmesi" kasıtlı olarak yapılmaktadır. Ancak, bu dünyanın her yerinde böyledir. Emir tek bir merkezden gelmektedir. Ama, bize özgü cinsel ahlaksızlığın dinsizlikle değil daha çok dinlilikle ilgili olduğu kanısındayım. Şark-İslam kültüründe eşcinselliğin, oğlancılığın özel bir yeri vardır. Kırsal kesimdeki ensest, pedofili ve zoofiliyi es geçiyorum. Yaz mevsiminde tatil yörelerine gidip bakın. Çay bahçelerinde şarkı söyleyenlerin çoğu ya eşcinsel ya da travesti ve bunları izleyenler de çoğunlukla muhafazakar kesimden insanlar ! Nasıl oluyor bu? Bir çok İslami tarikatta oğlancılık, kulamparalık, eşcinsellik ve uyuşturucu (enfiye, esra, haşhaş vs) kullanımının yaygın olduğu, Osmanlı Sarayına "içoğlan" olarak oğlan pazarlandığı, bir çok padişahın sapkınlığı, harem ve sefahat hayatı gizlenmesi mümkün olmayan gerçeklerdir. Divan Edebiyatı baştan sona "eşcinsel" bir edebiyattır ve bu okullarda okutuluyor ! Cennetteki huriler, gılmanlar bu sapkın özlemin hezeyanlarıdır. Ve biz bunları acaba hangi Batı kültüründen aldık?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumsal olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ağaca Su Vermek Ya da Dikeni Sulamak
Alem-i İslam Kapısının Kilidi Türkiye'dir
Terörle Fikir Mücadelesine Çağrı

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahir Zaman'dan Asr-ı Saadet'e
İlk Öğretmenimiz
Tüm Evren Beynimizin İçinde...
İnsanları Allah'a Yönelten Büyük Gerçek
Merhamet Medeniyeti Örneği; Osmanlı
Çağımızın Hastalığının Tedavisi, Taklîdî İmandan Tahkiki İmana Ulaşmaktır
Sana Ruhtan Sorarlar - I
Kendini İsraf Etmek
Bir Büyük Uygarlığın Yeniden İnşası
Çocuklarımız İçin...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.