Serin ürpertiler ülkesinde
Mırıldanan kuşun ellerindeyiz
Damarından geçerek yaprağın
Durgun akşamlara vurulduk.
Islanacağız elbet
Kurşunlarıyla göğün
Sis den evlere girip saklanacağız
Üşüyen aşklarımızın koynuna.
Duymalı renkleriyle uyuyan bahar
Ateşlerden çaldığımız sevgiyi.
Eğimli ahşapta ıslak gövdeler
Yalanı sönmüş aydınlık resim
Maddeden daha derin bir şey olmalı
Karanlığı büyüleyen pandomin.
İçinin sükütünda bir sabah yine
Çekip saçlarımdan alacaksın içeri
Koşacağız nefes nefese
Mor yokuşların o garip coşkusunu
Bir yol var senden ileri,bana yakın
Aşkın kırık aynaları var orda
Bir atlayabilsek gediğine
Islak dudaklarımızda pembe bulutlar
Sevişeceğiz boşlukların içinde.