Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Bir zamanların şu meşhur Jetgiller’inde görmeye alışık olduğumuz türden uçan arabaların bir benzeri, duyduğuma göre ki eğer doğruysa işittiklerim, eski Nasa çalışanlarınca günümüze uyarlanıp modernize edilmiş son şekliyle sürülecekmiş piyasaya. Üstelik bunların seri üretimi 2011 yılının sonuna doğru Türkiye’de gerçekleştirilecekmiş. Teknolojiyi sen kıta ötesinde üret, pazarlamayı ise deneme yanılma yolu ile geliştireceğin projen için önce bu bölgelerde dene. Gel de işkillenme şimdi, bir çapanoğlu arama bu işin arkasında. Tam da ayaklarımızın üzerinde doğrulmaya çalıştığımız o kritik zamanlarda uçan, uçurulan, uçuşturulan şeylere kayıveriyor tüm dikkatlerimiz her nedense. Uçurulan borsanın ardından yaşanan ve unutulanlar. Balon gibi şişirilip gazı alınan siyasiler, bürokratlar.. Eksi ve artı değerler arasında sermaye sahiplerine iniş ve çıkışlar yapan yabancı paralardaki pariteler.. Bir zamanların petrol fiyatlarıyla rekabet edercesine uçurulan, uçuşturulan altın fiyatları. Bölünen, parçalanan ülkeler.. Halkı, Berlin Duvarıyla yapılanda olduğu gibi çepe çevre kuşatılmış ve üstüne üstlük acılarına bir nebze merhem olması için kendilerine bin bir zorlukla ulaştırılan yardımların engellenebildiği bir coğrafya da uçan, uçuşturulacak olan şu otomobiller. Bunca yıldır kapitalizmin o acımasız çarklarının döndürülebilmesi için yapılmadık şey bırakılmazken bölgede şimdi de bin bir gece masallarındaki uçan halıların görkemini gölgede bırakacak teknolojik buluşlar yapılır olmuş. Komedi gibi adeta. Kapasitesi birkaç kişiyle sınırlı bir hava aracı düşünün, nerede kullanılacak yahu bu? Araba desen arabaya benzemez helikopter desen, hele o, hiç değil. Yasal olarak havalanabileceği yerler bulunmadığı için batıda konumu tartışmalı olan, fiyatı ve doğal çevreye verebileceği zararlarla gündemde yerini almış yarasa misali çelik bir kuşçuk. Belki de bakarsın çelikten bile değildir hani… Abramoviç tarzı zenginler çıkar elbette ortaya bunları almak ve adını, sanını dilden dile uçurmak, uçuşturmak için. Sokak aralarında muhtemelen şöyle konuşmalar işitilecek; - Şeyy, yıkarken biraz dikkatli olabilir miydiniz acaba? Havada uçuyordu da bu, kanatları,manatları çiziktirmesin diye.. - Biraz daha sabırlı olsana be hergele, şu virajı döner dönmez baban zaten uçuracak havaya ailecek hepimizi. - Gördün mü kız, arkamızda ki uçak nasıl da selektör yaptıydı Öööyle.. Aydın AKDENİZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aydın Akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |