dışarıda muhteşem bi bahar havası vardı
portakal ağaçların fenomenleri sarmıştı
tüm şehri rehin almışcasına limonların
fenomenleriyle savaşıyordu sanki
ılık bi rüzgar vardı dışarıda böyle
insanın içini üperten ama üşütmeyen
sokakların ışıklarına inat ay daha bi ışıl ışıldı
o gece camımıza vuruyordu ay ışığı göz alırcasına
çok kalabalık bir geceydi eglenceli kahkaların çok oldugu
bi gece gülüyorduk kaçamak bakışlarımız dışında
kimsenin görmedigi yerlerde aglıyorduk zamana inat
saniyelik bakışlarımızda haykırırcasına bagırıyorduk
kahkahalarımız daha bi güçlü oluyordu herkezden çok biz
gülümsüyorduk çığlıklarımıza inat
o gece kıvranıyorduk acımızdan inim inim inletiyordu içimizi
anlamsız bi inat vardı sonra yanıma oturdum
birmizi bakıyor nefesini nefesimde hisedebiliyordum
kokunu içime çekiyor bakışlarımız daha bi tutkulu
daha bi saniyelikti kahkalarımızın arasında sohbeti dagıtmadan
beni özledin mi diye sordum ellerin ellerime deyiyor parmaklarımın uyuştugunu hisediyordum
tutamıyordum dudakların dudaklarıma teyet geçiyor
sadece iç çekiyor gözlerimizi yumuyorduk görmek istemezcesine
beni özledin mi ...
iç çekişlerinin içinde çok çok çok çok diye içinden haykırarak fısıldadın kulaklarıma
yanıyor kıvranıyorduk acımızdan
yakınken uzaklaşmak istiyor
uzakken yakınlaşmak
yine teyet geçiyorduk birbimize nefesin nefesime karışıyor taaa içime işliyordu kokun alınan alkole ragmen ayakta durmaya çalışıp benliğimizi içimize kazıyorduk
o gece çok yorucu çok acı çok kahkahalı bir geceydi
dudaklarımız bile inatla dokunmuyor kıvranıyor
nefesimiz inatla sevişircesine içine çekiyordu nefeslerimizi birbirlerine karışıyorlar kayboluyorduk kalabalıkta
simsiyah bi geceydi anlamsız inatların oldugu kaçamak bakışlı hiç dokunmadan hiç öpmeden tutkuyla seviştigimiz bi geceydi
bizim gecemizdi kahkalarımızdaki haykırışları kimsenin duymadıgı bir geceydi....
Siyah Gece
çok kalabalık bir geceydi eglenceli kahkaların çok oldugu bi gece gülüyorduk kaçamak bakışlarımız dışında kimsenin görmedigi yerlerde aglıyorduk zamana inat