Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
Isı kaynaklarımız; Güneş ışınları, Yerkürenin merkezindeki yüksek sıcaklık, Bazı maddelerin ısı enerjisine dönüşümü ilk olarak geliyor aklıma. Evren soğuk. Concorde dostluk uçakları, yolcu taşıma amaçlı sesten hızlı uçaklardı. 2003 yılında seferden kaldırıldı bu en hızlı ve büyük uçaklar. Neden: Ekonomik değildir. Çevreye zarar veriyordur. Bence başka bir gerekçeden: Yerküreden uzaklaşıp yükseldikçe ısının azalmasına bağlı olarak boyu kısaldığı için. Hem de öyle az buz değil. 5-10 dakikada 20 küsur santim kısalıyor. İnişte aynı hızla uzuyordu bu uçaklar. Hangi maden/materyal dayanabilirdi bu denli genleşip-büzülmeye. Malzeme yorgunluğu ve beklenmedik kırım/kaza/arızalar. Üzerinde yaşadığımız dünya isimli gezegen, sıfırın altında yüzlerce derece soğuk uzayda dönüp duruyor. Bir de söylenenler var; güneşten kopmuş, gaz kütlesiymiş, ateş topuymuş, milyon yıllarca soğuya soğuya bu hale gelmiş. Demek soğuma devam ediyor. Eğer değişime uğramazsa üzerindeki hayat, bitecektir günün birinde. Belki milyon yıl sonra. Ama bu kesin. Dünya ısınıyor diyorlar. Nerde o çocukluğumuzdaki kışlar diyorlar bizim memlekette. Oysa çocukların gözünde büyüttüklerini, büyükler önemsiz bulur. İklimler değişiyor diyorlar. Değişiyor değişmesine. Ama dünya ısınmıyor, soğuyor yavaş yavaş. Sera etkisi. Dünyayı sarmalayan hava/atmosfer tabakasında kötüye giden değişmeler. Güneş ışınlarının üzerimize daha keskin ve etkili düşmesi. Yerkürede oluşan ısının uzaya boşalamaması v.s…v.s. Benim izlediğim şu: Yerkürenin farklı yerlerindeki sıcaklık değerlerinde değişmeler oluyor. Soğuk bölgeler ısınırken, sıcak bölgeler soğuyor. Bu da iklim değişikliklerini ortaya çıkarıyor. Kutuplardaki buzlar bir süre eriyecektir. Ekvator kuşağının sıcaklığı bir miktar düşecektir. Bazı verimli araziler verimsizleşecektir. Bazı çorak, soğuk araziler verimli hale gelecektir. Bazı bölgeler susuz kalacak, bazı susuz bölgeler suya doyacaktır. İklim değişikliği olacaktır elbette, ama kendi kaderini kendi elinde tutamayan ülkeler için kötü sonuçlanacaktır. Neden mi: Bilgi gücü yüksek toplumlar-ki bunların ekonomi ve kontrol güçleri de yüksek oluyor-zamanında önlem alıyorlar. Neresi ısınacak. Neresi soğuyacak. Nereler kuraklaşırken, nereler mümbitleşecek, sular ne kadar yükselip, nereler su altında kalacak; olacaklara ne çözümler getirilecek. Düşünülüyor, üzerinde çalışılıyor, planlar yapılıyor, uygulanıyor. Sefil insan topluluklarına da dayatılıyor haklı olarak. Sefil insan toplulukları; kontrolsuz tüketime, açlığa, bağnaz kurallaştırılmış inançlara, amaçsızlığa, bilimdışılığa terk ediliyor. Dünya değişiyor, gelişiyor, kirleniyor, ısınıyor, soğuyor, insanları sığdıramıyor. Ama dönmeye devam ediyor. Bunlardan bize ne. Bizim dünyamız dümdüz, hem de öküz boynuzuna benzer bir örekenin üzerinde.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim DURMUŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |