Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Bir bilgisayar aldınız, teknoloji geliştikçe parçaları zamanla upgrade ettiniz değiştirdiniz, yenilediniz. İlk aldığınız bilgisayardan hiçbir parça kalmadı üzerinde ama aynı programlar, aynı fotoğraflar duruyor içinde. O sizin biricik bilgisayarınız biraz bakımlı ama. Doğdunuz ve hücreleriniz zamanla değişmeye başladı, 30 yıl sonra doğduğunuzdaki sahip oluğunuz neredeyse tüm hücreleriniz değişti. Hücrelerle birlikte sizi oluşturan tüm atomlarda değişti. Hatta sizden çıkan atomlar başka bir çok canlının kendi öz parçaları şimdi. Bir düşmanınız var sizi öldürmeye çalışıyor. Bir zamanlar sizin siz olmanızı sağlayan bedeninizi oluşturan bir atom şimdi düşmanınızın bedeninin bir parçası. Yıllarca ölmemek için sizinle birlikte hareket eden o atom tanesi şimdi sizi öldürmeye çalışan bir bedenin ta kendisi. Ama o bunun farkında bile değil. Peki öyle ise siz kimsiniz? Bedeniniz ne kadar sizsiniz? Sizi oluşturan atomlar ne kadar sizsiniz? Hafızasını kaybeden bir adam 30 yıl sonra ilk doğundaki insanla ne kadar aynı insandır. Tüm bedeni tamamen değişmiştir. Tüm anıları tamamen değişmiştir. Tüm tanıdıkları değişmiştir. Ama kimliği onu halen aynı kişi olarak tanımlamaktadır. Öyle ise biz bir sürece, yaşama sürecine tanımlama verilmiş isimlerden başka ne olabiliriz? Bizlerin süregelen bir devamlılık süreci olma yolundaki ilk adımımız annemizin yumurtasından ve babamızın sperminden gelen iki dna iplikçiğinin birleşerek çoğalmaya başlamasıyla olmuştur. O ilk hücre halimiz olan ben ise öleli yıllar oldu ama gün başlatılan hücrelerin bölünme süreci halen devam ediyor. Bu sürecin sonuna ise ölüm diyoruz. Canlılar bir süreçtir yalnızca, kendi kendisini bir süreliğine, bir atımlık yenileme süreci. İlk gün ki hücre ile tek ortak bağımız her hücremizde bulunan o ilk dna bileşiminin taşıdığı programdır yalnızca. İşte o program biziz diyebileceğimiz tek şeydir. O programı ölmeden önce çocuklarımıza aktarırız yok olmaması için. Ve özümüzde tek bir programın farklı yansımaları oluruz böylece, aynı amaca hizmet eden. Yeryüzündeki ilk hücreye ait programın süre gelme isteğiyiz öyleyse. Her hücremize kazınmış kutsal bir program var içimizde. Amacı var mıdır o programın? Bilmiyoruz. Ama şu andaki bilim sayesinde biz de başka programlar yazıp kendilerini sürdüre gelmelerini sağlayabiliyoruz artık. GDO, genetiği ile oynanmış organizma. Tanrı olma yolundaki emekleme adımlarımız…. Bilmediğimiz her şey sırdır bize… Bazı akyuvarlar 30 saat Bazı akyuvarlar 2-4 yıl Bağırsakları kaplayan bazı hücreler 5 gün Deri hücreleri 19 gün Spermler 2 ay Kirpikler 4 ay Alyuvarlar 4 ay Karaciğer hücreleri 8 ay Saç hücreleri 2-4 yıl Kemik hücreleri 15 yıl Sinir hücreleri nöronlar sizinle eş zamanlı Yumurta hücresi sizinle eş zamanlı olarak yaşar. Sırlar kuşağı 11 sonu…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ilker uğurlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |