Sustur Bu Kalabalıkları!

Bu insanlar, bu yorgun kalabalık bilmediğim bir lisanda adımı çağırıyor. Adımdan koşar adım kaçıyorum ve çok korkuyorum.

yazı resim

"SİTÂRE; BU KALABALIKTA SENİ TAM DUYAMIYORUM
DUDAKLARIN MI DAHA SICAK GÜLÜYOR GÖZLERİN Mİ ANLAYAMIYORUM..." D.C.

Şiir yüklü gemiler geçiyor içimden. Koyu mavi, deli mavi, masmavi... Şairlik dargınlıktır, dalgınlıktır! Bu aralar daldığım dargınlıklarda daralmaktayım, darlanmaktayım. Nicedir kendimin içine sığamamaktayım.

Bu yazılanlar -arzuhâl-den öteye geçemezken ben; kendimdeki göçü hicret kabul edip, yeni bir tarih yazmaktayım. İçimdeki işgali fetih, seni fâtih bilip kendime çağ atlatmaktayım!

Lügâtsız bir lisânı ezber ederken ben.. neler oluyor bilsen? Bilsen uykularımı nelerin böldüğünü, derin uykuların ne kadar uzağıma düştüğünü ve uyanık kalmanın kana bulanık hayatımda, nasıl mülteci bir kedere dönüştüğünü... Bilsen...

Şiir yüklü gemiler batıyor içimde. Şiirler ıslanıyor, üşüyor. Şiirler dağılıyor. Dağınık bir dalgınlıktan ibâret kalırken ömrüm... Sen içimde birşeyleri tetiklemektesin. Nicedir kendimin içine sığamıyorum.

Sustur bu kalabalıkları aşk, tenhalaştır!
Bu kalabalıkta seni tam duyamıyorum. İnan ki dudakların mı daha güzel gülüyor gözlerin mi anlayamıyorum. Gemiler batıyor içimde. Birileri ölüyor, birşeyler oluyor. Sustur bu kalabalıkları, yok et bu kabalıkları; herşey canımı acıtıyor. Kov bu haçlı ordusunu topraklarımdan.

Bu insanlar, bu yorgun kalabalık bilmediğim bir lisanda adımı çağırıyor. Adımdan koşar adım kaçıyorum ve çok korkuyorum.

Korkuyorum sarıl bana... Sustur bu kalabalıkları aşk. Ehlileştir!
Kudüs'ü kaybettim, mâbetlerime girildi.
Durdur bu kalabalıkları aşk.
Bitir bu savaşı...

tubanur çelikhatiboğlu

Başa Dön