Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Çok eskilere gidiyorum bi anda. Siyah beyaz bi geçmişin en renkli fotoğraflarına. Çok küçüktüm... Yine böyle bir gündü. Annanemin çatısına düşen yağmur daha öfkeliydi galiba yada ben çok küçüktüm hayallerimde aksine büyüktü. Aralık camdan bahçeye bakardım, oyun oynamak için yanlıştı zamanlar. O zamanda aynı şeyleri hissederdim. Biraz huzur, biraz öfke, biraz isyan, biraz mutluluk... Çok farklı düşüncelerle yine aynı şeyi hissederdim, hissettirirdi yağmur. Sonra bi gün yıllar üzerimize bizi ekleyerek, ezerek, acıtarak geçerken yine bir yağmura yakalandım. Oysa ben fazlaca yağmıştım zaten o günlerin üzerine. İçimdeki okyanusları kuruttum sanmıştım. Bitmemiş meğer... Balkona çıktım... Yağmura eşlik edecek kadar çok yağabilirdim kendi ülkeme. İçimdeki çocuk benim kadar karışık degildi oysa. O sadece acıyordu. Haklı yaraları vardı, haksız yaralanışları... Bana uzun gelen vakit aslında kısamıydı yoksa uzunmuydu gerçekten bilemiyorum. Ne kadar kaldık o balkonda, gökyüzüyle birlikte ne kadar ağladık onuda bilmiyorum. Gökyüzü kocaman bi ışık yollamasaydı ülkeme belkide susmayacaktım.. Korku ve çaresizlik karışımı bir duyguyla sustum. Yağmur devam etti. Bana rağmen... İçime bi anda biraz huzur, biraz öfke, biraz isyan, biraz mutluluk doldu yine. Yalınayak koşmak istedim sokakta. Cümlelere sığdırıp anlatamadığım kendimi, öfkemi, isyanımı yeryüzüne bırakmak istedim. Yine yanlıştı zamanlar. Susarken nasılda büyüyor insan. İşte bugün kırmızı kiremitlerin üzerinde şarkı söylerken yağmur puslu havaya buğulu gözlerle bakıp biçok şey anımsadım. Hayat bana rağmen devam ederken sol yanıma attığı çizikleri onarmak hep bana düştü. Herşeye rağmen deyip umutlandırırken kendimi, diz kapaklarımın üzerine kaçıncı kez düştüm sayamadım. Kalbim gerçekten genişlemişti artık. Bir çok duyguyu aynı anda barındırabiliyordu. İçimin okyanusları tükenmemişti de durulmuştum sanki. Sonra durup düşündüm... Bütün bunlara büyümek mi desem yoksa büyütülmek mi bilemedim. 2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zuhal Demirci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |