..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > eyyüp yıldırmış




26 Ağustos 2009
Ab Bir Hıristiyan Klübüdür...  
eyyüp yıldırmış
Evet, kim ne derse desin AB bir Hıristiyan kulübüdür. Bunu ilk söyleyen biz değiliz sonda olmayacağız...


:AGIG:
Evet, kim ne derse desin AB bir Hıristiyan kulübüdür. Bunu ilk söyleyen biz değiliz sonda olmayacağız. AB fikrinin hayat bulma evresini Milli Gazete sütunlarında şöyle görürüz(*) Avrupa Birliği düşüncesi 1300’lı yıllardan beri Avrupalı filozof, tarihçi ve siyaset adamınca tartışılırken, en önemli ortak noktalardan biri Hıristiyanlık oldu. Nitekim tarihte Haçlı Seferleri’ni Avrupa devletlerinin eylemsel olarak örgütlenmelerinin ilk büyük faaliyeti olarak tanımlamak mümkün… Mesela 1589–1610 yılları arasında Fransa Kralı olan IV. Henri de Avrupa Birliği’nden söz etti ve hatta, bugünkü Fransa topraklarında bulunan şehir devletlerini birleştirip o zaman mevcut olan feodal yapıyı kırarak ilk adımları attı. AB düşüncesinin on sekizinci yüzyıldaki en ateşli savunucusu ise Papaz St. Pierre’dir. Onun görüşleri siyasî, ekonomik bir birliği ve refahı amaçlıyordu. AB tartışmalarının bir ayağı hıristiyanlık, diğer ayağı ise “ekonomik çıkar” oldu. 1848 yılında İsviçre’de siyasî entegrasyon gerçekleşti. On üç kanton bir araya gelerek İsviçre Federasyonu’nu oluşturdular. Federasyon içerisinde, malların ve insanların serbest dolaşımı uygulamasına geçildi. Aynı yüzyıl içerisinde, İngiltere’de klâsikleşmiş feodal yapıdan vazgeçilerek siyasî liberal birlikler oluşturuldu. Hemen ardından, Alman Prenslikleri yalnızca gümrük birliği çerçevesinde, İtalyan şehir devletleri de tarıma dayalı ekonomik entegrasyon konusunda birlikler oluşturdu.

Avrupa Birliği hayalinin gerçekleşmesi için atılan ilk ciddi adımlar ise İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, savaşın yaralarını saran Avrupa’da öncelikle ekonomik, kısmen de siyasi işbirliğinin güçlenmesi gerektiği görüşünün ifade edilmesiyle ortaya atıldı. İkinci Dünya Savaşıyla beraber Avrupacılık tartışması hem ivme kazandı hem de geniş bir kamuoyunu arkasına aldı.

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız gibi Avrupalılık fikrinden önce Hıristiyanlık bağı bir birleştirici harç görevi üstlenmiştir. Bunda şaşıracak bir durumda aslında yoktur. Unutmayalım ki Haçlı Seferleri de aynı zihniyetin bir ürünü değil miydi?

Türkiye’nin AB macerasını biliyoruz, (**)”Türkiye ile Avrupa Birliği'nin ilişkileri 31 Temmuz 1959'da Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yaptığı ortaklık başvurusu ile başlar. AET Bakanlar Konseyi'nin başvuruyu kabul etmesi sonrasında 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Ankara Anlaşması ortaklık yaratan bir anlaşmadır.

Bunu 1970 yılında imzalanan Katma Protokol izlemektedir. Türkiye'nin, sonradan Topluluk üyesi olan birçok ülkeden daha önce Topluluk ile ilişkilerini başlatmış olan bu iki önemli belge, o tarihlerden sonra ve 17 Aralık 2004 tarihli Avrupa Konseyi Sonuç Bildirgesi sonrasında halen devam etmekte olan süreçte Türkiye-AB ilişkilerinin hukuki dayanaklarındandır. Bunlar bizim AB kapısında 50 yıl beklediğimizin ve sonucu olmayan sürecin belgesidir. Şimdide başka bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum, İzlanda Parlamentosu, zorlu ve tartışmalı bir oturum sonrası ülkenin Avrupa Birliği'ne tam üyelik başvurusu yapmasına onay verdi. Bunda ne var diyebilirsiniz. O zaman işte cevabı bizi 50 yıl kapıda bekletenler İzlanda için neler diyor; (***) “İzlanda'yla tam üyelik müzakerelerinin en erken Şubat ayında başlayabileceği… 2011 sonu ya da 2012 başında yapılabilecek bir referandum sonrası İzlanda'nın en erken 2013'te AB üyesi olabileceği belirtiliyor” Ne diyelim İzlanda için hayırlı uğurlu olur. Tabii İzlanda’nın Hıristiyan bir ülke olduğunu bilmeyeniniz yoktur.

Emre Kongar bir yazısında şöyle der(****)” Eskiden emperyalizm, İslam ve Doğu ülkelerini uygarlık dışı gördüğünü saklamaz, onlara ikinci sınıf insanlar olarak baktığını açıkça belirtirdi.

(*****)Edward Said, "Orientalism" adlı çalışmasında Batı'nın bu tavrını açıkça ortaya koyar ve eleştirir.”

Artık ne Edward Said gibi pozitif düşünenler nede AB birliğinin Hıristiyan kulübü olmadığını savunanlar düşüncelerini açıkça söylemeseler bile siz neyin ne olduğunu iyi biliyorsunuzdur.

(*)Avrupa Birliği düşüncesi ve Hıristiyanlık

(**). T.C. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

(***) www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2009/.../090716_icelandvote.shtml)

(*****)Emre Kongar

(*****)Edward Said (1935 - 2003), Edward Said aslen Filistinli. 1935 yılında varlıklı bir Hristiyan ailenin çocuğu olarak Kudüs'te dünyaya geldi. 1948 yılında ailesi göçmen olarak Mısır'a yerleşti ve İngilizce dışında başka bir dilin konuşulmasının yasak olduğu seçkin koloni okullarında eğitim aldı. Aldığı bu Anglosakson eğitim sırasında kendisine “Avrupalı olmayan diğer“ olduğu da öğretildi. Kendisi bu durumu şöyle anlatıyor: "Biz'i Onlar'dan ayıran dilsel, kültürel, ırksal ve etnik çizgi idi. Benim Anglikan kilisesine bağlı olarak doğmuş, orada vaftiz edilmiş ve kilisenin bir üyesi olmuş olmam işimi kolaylaştırmıyordu." Diyen fikir adamıdır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Modern Kölelik Nedir?
Türkiyenin El Beşir'le Vals'i
Alman Vatandaş Hareketi ve Vatandaş Bile Olamayan Almanlar
Abd" Ye Güven (Me) Mek
Başkasına Yakışmazdı Zaten "Nobel Barış Ödülü Obama' Nın"
Avrupa Parlamentosu Seçimleri ve Türkiye
Allah Kimseyi 'Holodomor' ile Terbiye Etmesin!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öldürülen Gazeteciler ve Uğur Mumcu
Kapitalizmin mi Yoksa Bretton Woods' Un Sonumu?
Evet, Soykırım Yapılmıştır, İnkâr Boşuna!
Türkiye"nin İki İbret Günü (6–7 Eylül 1955)
Darwin' İ de mi Allah Yarattı
Yurdumun Kuşları
24 Nisan ve "Musa Dağlı Çocuklar"
Latin Amerikanın Unasur' U
Cumhuriyet Tarihinde A - Rmhc ve Kemalizm Gerçeği
İlk Basın Şehidimiz, Hasan Fehmi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel [Şiir]
Bir Sevdam Var [Şiir]
Kızlar Sinisi Efsanesi [Öykü]
Domates Suyu [Öykü]
54. Kalas [Öykü]
Biraz Daha Işık! [Öykü]
Angut Kuşunun Vefası [Öykü]
Ah İsmail Ah [Öykü]
Aramızdaki Hainler (Şahmeran Efsanesi) [Öykü]
Yalnız Bir Yıldız [Öykü]


eyyüp yıldırmış kimdir?

1959 Divriği/Sivas doğumluyum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eyyüp yıldırmış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.