..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Kâmuran Esen




11 Temmuz 2009
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - 8  
Hayırdır inşallah!

Kâmuran Esen


" Dervişin fikri neyse, zikri de o olurmuş."


:AHGB:
Dün gece bir rüya gördüm sevgili okurlar. Saçmalık, sıkıntı, sinir bozukluğu adam boyu. Ama rüya işte , ne yapabilirim ki ?

Rüyamda bana, hiç tanımadığım birileri gelecekmiş. Zaten saçmalık burada başlıyor. Beni tanımayan birileri, ne diye bana gelsinler ? Hani gelinlik kızım da yokmuş ki , kız istemeye geleceklerdir desem. Bir karı – kocaymış gelecek olanlar. Bir de küçük kızları varmış. Bende bir telâş bir telâş , sormayın gitsin. Temizlikler yapıyorum, yemekler- tatlılar hazırlıyorum. Yani cumhurbaşkanı gelecek olsa , bu kadar telâş yapılmaz. Her şey de öylesine ters gidiyor ki. Bir bakıyorum evde tuz bitmiş , yağ yok, elektrikler gidip geliyor. Kek yapıyorum, kabarmıyor ; tavuk haşlıyorum , pişmiyor. Giymek istediğim bütün çoraplar kaçık , eteklerim kırış kırış falan. Henüz ütü de icat edilmemiş. Sıkıntıdan ter içinde kalıyorum.

Derken ; çok genç bir kadınla, yaşını başını almış bir adam geliyor. Adam , daha kapımdan girerken “ Ne bu evin hali ? ” diyor. Ne gibi , diyorum ; ” Ev ev değil , çiçek sarayı ; her yanı çiçek. Dinimizce çok sakıncalı . Çiçekler , yoldan geçen erkeklerin dikkatini çekiyordur. Pencere kenarındaki çiçeklere bakan erkekler, sizi rahatsız etmiyor mu ? Yabancı erkeklerle göz göze gelmek çok nahoş bir durum. “ diye yanıtlıyor.

Neyse, giriyoruz içeriye. Yerdeki antika kilim dikkatini çekiyor beyefendinin. “ Harika ! ” diyor…Ben , “ Seksen yıllık kilim ” deyince , kaşlarını çatıyor. ” Rica ederim SEKSEN demeyin ; çok tahrik edici bir sayı ” diyor. “ Seksen diyeceğinize , yetmişten on yıl daha fazla dersiniz , olur biter.”…Allahallah ! Nerden geldi bu adam diye ter basıyor sinirden.

Gözlerini kilime dikerek konuşuyor : “ Kilime sarı renk , fazla vurulmuş. Biliyorsunuz ki Anadolu kilimindeki sarı renk, aşktan sararıp solmayı ifade eder. İmandan yoksun olanlar, ancak böyle aşk acısı çeker. Allah aşkını inkâr eden bir renk . Bu sarı renk, halının bütün değerini sildi süpürdü.”

Tam o sırada kızcağız , bir kenarda duran bebeği görüyor ve bebekle oynamaya başlıyor. Adam, yerinden fırlayıp, bebeği alıyor kızın elinden. Bana dönüp, diyor ki : “ Uzun ve çıplak bacaklar, Mısır Piramidi gibi göğüsler…Çok tahrik edici bir bebek , kaldırın şunu. ”…….Utanacak ne varsa, ben de bir utanıyorum bir utanıyorum ; utancımdan yüzümde ateşler yanıyor sanki.

Korka korka yemek masasına buyur ediyorum konuk aileyi. Hemen , masadaki tatlı dikkatini çekiyor adamın. Soruyor : “ Nedir bu tatlının adı ? ”…Kekeleye kekeleye “ di di dilber dudağı ” diyorum. Gözleri yuvalarından çıkıyor adamın. ” TDK’ ya dilekçe verip, bu tatlının adının değiştirilmesini isteyeceğim. Bir dilberin dudağının, benim ağzımda işi ne ? Cık cık cık ! ”

Rüya bu ya , adamı evden kovmam gerekirken ; yerlere kadar eğilip özür diliyorum salak gibi ( af edersiniz ). Sonra gözlerini kısıp sigara böreğine bakıyor. “ Allah bilir, siz buna hâlâ sigara böreği diyorsunuz. Bu börek , insanları sigara içmeye teşvik ediyor ; sigara haram ! ” diye bas bas bağırıyor. İşte o anda ben küçülüyor küçülüyor, incir çekirdeği kadar kalıyorum.

Kendimi temize çıkarmak için, “ Sanırım imam bayıldıya bir şey demezsiniz .” deyince, iyice kızıyor. ” Dini, imanı olmayanlar ; din adamlarımızla dalga geçmek için bu adı koymuşlar. Çabuk kaldırın masadan şu yemeği ! ” diye tepiniyor. Korkudan zangır zangır titreye titreye kaldırıyorum masadan imam bayıldıyı . Rüyamda, çok salak biriymişim sevgili okurlar.

Diyor ki karısı : ” Şu sehpa üzerindeki yemeninin oyası ne kadar güzel ! ”……Oh ! Çok şükür, nihayet azarlanmaktan kurtuldum diye seviniyorum. ” O oyanın yöresel adı, Türkân Şoray’ ın Kirpiği ” der demez, adam başlıyor konuşmaya . ” Çektiği filmlerde rol arkadaşı erkeklerle fingirdeşen bir kadının adını böyle tarihi bir oyaya vermek , dinimizce hiç caiz değil.”….Kendimi kurtarmak için, “ Bakın ! Şu oyanın adı erkek adı. Zeki Müren’ in Yan Dişi. ” diyorum. Çatalını tam ağzına götürmek üzereyken, hiddetle masaya bırakıyor adam. ” Bu oyayı yapan genç kızlar ve hanımlar , sürekli olarak Zeki Müren’i , yani bir erkeği düşünüyorlar. Kim bilir, ne fanteziler kuruyorlar. Böyle sapkın hayaller, kızlarımızı dinden çıkarır. ”…İşte tam burada, rüya bu ya, başıma kocaman tokmaklar inip kalkıyor. Dişlerim birbirine vuruyor.

Bu sırada adamın cep telefonu çalıyor. Ağzındaki yemek kırıntılarını bitirmeye çalışırken konuşuyor:

“ Alo ! Merhaba Hanım !...İşte falan fişman, şu şöyle olacak, bu böyle olacak, vır vır, dır dır, kih kih kih , koh koh koh vs.”….Korka korka soruyorum, “ Kim bu hanım ? ” diye. Bana neyse. Göbeğini şişire şişire yanıtlıyor : ” İlk eşimdi arayan. İkinci ve üçüncü eşimle beraber benim için dünürlüğe gittiler. Sözü almışlar da, onun müjdesini veriyor. Bizim mahallede genç ve güzel bir kadının kocası öldü. Kadıncağız ortada kaldı. Kendisine imam nikâhı kıyacağım. Zavallı kadın yoksulluk çekmesin. İnsanlık ölmedi ya ! ”

İşte o zaman anlıyorum , kimlerin bazı sözcüklerden ve görüntülerden neden rahatsız olduğunu ? “ Aç adam, gökteki Ay’ ı yufkaya benzetirmiş.” diye bir atasözü var. Kişinin kalbi bozuksa, seksen deyince “ seks ” aklına gelir ; süt deyince de “ dolgun göğüsler ” diyorum içimden….Sinirden , elektriğe kapılmış gibi zangır zangır titrerken, sarsıntıdan uyanıyorum. Bir bakıyorum, sıcak yatağımdayım.

Uyanınca ; böyle bir Türkiye’ de yaşamadığım( ! ) için, sabah sabah zil takıp oynamak geldi içimden. Tam oynamaya başlayacağım sırada , içimden gelen ve sık sık beni uyaran ses şöyle dedi:

“ Oynamanın sırası mı ? Tehlikenin daha farkında değil misin ? ”

Tehlikenin farkında olmasam , hiç böyle rüya görür müyüm ? Eğer siz farkında değilseniz sevgili okurlar, aklınıza turp sıkayım söylemesi ayıp.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumumuzun Kadına Verdiği Değer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasıl Kullanılır!
Şarkı Sözü Yazarı Olmaya Karar Verdim
Bir Köşe Yazarının Özellikleri
Bir Erkeğin Birkaç Eşinden Biri Olmak
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Ne Günah, Ne Günah Değil?
Erkekler Şalvar ve Cüppe Giysin
Rtük'ün Saçmalıkları
Moraliniz mi Bozuk?o Halde Gazete Okuyun!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk'ü Anlatabilmek
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düşündürdükleri
Evli Çiftler Nasıl Piknik Yapar
Bir İzedebiyat Yıllığı Alır Mıydınız?
Dünya Kadınlar Günü
Alanya'da Turizm Suratımda Nasıl Patladı!
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Güle Güle 2014
Yaşadığımız Ama Artık Alıştığımız Garip Olaylar
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - Oy Arttırma Taktikleri Kursu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.