Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Bu ilginç canlı türünün Türkiye sınırları içinde yaşayan türü ise çok daha ilginç. Bunları en ilginç yapan yönleri ise bölünmeye, kopmaya, ayrılmaya olan müthiş eğilimleri. Bir defa bizim politikacılarımız son derece uyumsuz ve tembel. Son derece dediğim dedik ve kibirli. Hatasını kabul etmiyor. Hizmet çabasında değiller. Kolaycılar. Konuşmasını-anlaşmasını fikir alışverişini-münazara etmeyi bilmiyor. Ülke ve millet çıkarının anlamını, hizmet kelimesini bilmiyor. Fedakarlıktan öcü gibi korkuyor. Hiçbirinde elini taşın altına koyacak cesaret yok. Ellerinde planları yok, programları yok; sadece hamasi asarız-keseriz-yaparız-ederiz nutukları.. Daha birinden mantıklı bir proje duymadım, gerçekleşen bir proje-bir iyileşme görmedim.. Tamamına yakın öğrenme özürlü ve hepsi de kendini bulunmaz bir nimet sanıyor. Almanların bir sözü vardır: Mezarlıklar kendilerinin yeri doldurulmaz olduğunu düşünenler ile doludur, diye.. Bizim siyasetçiler arasındaki çok yaygın bir hastalıktır parti kurmak. Şöyle bir düşünürsek ben 10 tane parti sayarım herhalde. Bu rakam 70 milyonluk bir ülke için çok fazla. Oldu olacak fenerliler ayrı, Beşiktaş ve Galatasaraylılar ayrı parti kursun? Uzunlar ve Kısalar, Şişmanlar ve İnceler, Kısa saçlılar, Uzun Saçlılar, Keller.. Var mı bunun sonu? Her kafası bozulan bir parti kuruyor.. Bu bölünmenin sonu nereye gidecek? Bölmek değil birleştirmek lazım. Bunu yapması gereken siyasetçiler ama asıl işin koptuğu yer de orası. Bu siyasetçi tayfası daha bir araya gelip küfür ve kavga olmada, bağırış olmadan iki çift laf edemez iken ülke sorunlarını nasıl çözecek? Çözemeyecek.. Bunlardan cacık olmaz. Yeni kurulan siyasi oluşumlar, mevcut siyasi partilerin sayısın azaltacak biçimde bu oluşumları bünyesinde demokratik biçimde birleştirmediği takdirde hiç boşuna ortaya çıkmasın. Milletin kafasını bulandırmaktan ve her seçim döneminde çok kıymetli oyları bölmekten başka bir işe yaramıyor bu parti rezilliği. Rezillik.. Gerçekten rezillik. Sayısı ayrı rezillik, liderlik yarışları ayrı rezillik, liderler saltanatı ve milletvekili seçme sistemi ayrı rezillik.. Nereden bakarsan bak siyasi partiler kanunu ve seçim sistemi de bir rezillik. Yarınların canına okuyor bu siyaset. Bu ülkeyi bölmek için PKK'ya ya da dış güçlere ihtiyacımız olduğuna inanmıyorum çünkü siyasetçilerimiz bu bölme işini gayet iyi götürüyor. Meclise bakın, iktidara bakın, ülkenin gidişine bakın ve artık uyanın.. Bölünmüşlüğümüz bizi bu hale getirdi. Bu partilerin birleşmesi gerek. Bu ülkeyi seviyorum diyen her siyasetçinin ilk önce -sağına soluna bakmadan- tek bir çatıda birleşmesi gerek. Sağa sola bakacak lüksümüzün olmadığı -sadece insan olarak insanca yaşamak adına bir şeyler yapmamızı gerektiren- bir zamanda yaşıyoruz. NOT: Her yeni kurulan partiye (başındaki kim olursa olsun) sadece gülüyorum bunu da eklemek isterim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |