Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
(*) 1 Mayıs'ın Kökenleri Nedir? “Gerçekten işçilere, kendi kendilerine kararlaştırdıkları bir anda, kitle halinde işi bırakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gücüne güven duygusunu ne verebilirdi? Fabrikaların ve atölyelerin ebedi kölelerine, kendi öz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi? Böylece, proleter bir kutlama günü düşüncesi hızla benimsendi ve Avustralya'dan diğer ülkelere yayılmaya başladı, ta ki sonunda tüm proleter dünyayı fethedene dek”. 1886'da 1 Mayıs'ın evrensel bir iş bırakma günü olması fikri ABD işçilerince kararlaştırıldı. 1888'de polis ve idari baskılara rağmen, 1890 Mayıs ayında daha büyük eylemler yapmak üzere kara aldıkları bir tarihtir. Geri kalan gelişmeleri yine aynı kaynak şöyle anlatır.” Bu sırada Avrupa'daki işçi hareketi de güçlendi ve canlandı. Bu hareketin en güçlü ifadesi, 1889'da toplanan Uluslararası İşçiler Kongresi oldu. 400 delegenin katıldığı bu Kongrede, sekiz saatlik işgünü talebinin en başta yer alması gerektiği yolunda karar alındı. Bunun üzerine Fransız sendikalarının temsilcisi, Bordeaux'lu işçi Lavigne, bu talebin tüm ülkelerde evrensel bir iş bırakma ile dile getirilmesini teklif etti. Amerikan işçilerinin temsilcisi, yoldaşlarının 1 Mayıs 1890'da grev yapılması yolunda aldığı karara dikkat çekti ve Kongre bu tarihte uluslararası bir proletarya gününün kutlanmasına karar verdi”. İlk eylem 8 saatlik iş günü talebi üzerine kurulmuştu, bu hak alındıktan sonrada 1 Mayıs tüm dünyada emek mücadelesi günü olarak kutlana gelmiştir. Tüm dünyada emek bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs ülkemizde nasıl algılanıyor, biraz da ona değinelim. (**)Türkiye'de 1 Mayıslar ya kanlı ya da yasak Türkiye'de ilk 1 Mayıs'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülme yıllarına denk düştüğü ve 1909'da Üsküp'te kutlandığı biliniyor. İstanbul'daki ilk 1 Mayıs'ın tarihi ise 1912. İttihat Terakki'nin 1913'te sıkıyönetim ilan etmesi ve 1. Dünya Savaşı nedeniyle 1921 yılına kadar yedi yıl boyunca 1 Mayıs gösterileri yapılmadı. 1921 yılında ise işgal kuvvetleri 1 Mayıs'ı yasaklasa da, Tramvay, Vapur ve Haliç Tersanesi işçileri iş bırakma eylemiyle kutlamalarını gerçekleştirdi. Yine 1922 yılı, 1 Mayıs'ta İstanbul ve Ankara'da iş bırakma eylemleri ve mitingler düzenlendi. 1923'te toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde 1 Mayıs'ın Türkiye İşçileri Bayramı olmasını benimsedi ve tarım dışı işlerde çalışma süresi de sekiz saat olarak belirlendi. Bu kararlar dünya çapında son derece ileri özellikler taşısa da, kâğıt üzerinde kaldı. 1923'teki olumlu hava sayesinde mitingler düzenlense de, hükümet 1924'te 1 Mayıs gösterilerini yasakladı. Gazeteler toplandı, tutuklanan işçiler oldu. 1925'te Şeyh Sait isyanı gerekçe gösterilerek çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu'nu 1 Mayıs'ı yasaklamak için de kullanıldı”. Uzun yıllar1926'dan 1975'e kadar, 1927 yılındaki Kâğıthane kutlamaları hariç, 50 yıl boyunca kitlesel bir gösteri yapılamadı. 1975, yılında ilk yasal 1 Mayıs İstanbul Tepebaşı'nda bir düğün salonunda gerçekleştirildi, 1976, 1 Mayıs'ın yeniden alana çıktığı yıldır, 1977, 'Kanlı 1 Mayıs' olarak tarihe geçti, 1980, yılı 12 Eylül darbesi. 1 Mayıs'ın kutlanmasına izin vermek bir yana, o günü tatil olmaktan da çıkardı. 1988'de sendikacılar yeniden Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlamak isterler, 1989 1 Mayıs kutlamalarının yasaklı yıllarının devamıdır... Liste ve kutlamaların seyir halini az çok hepimiz biliyoruz. Emek mücadelesini yapan insanlarımız bu yılda 1 Mayısta alanlarda haklı taleplerini dile getirirken aralarına sonradan karışan yâda uzun yıllardır sırtlarında taşıdıkları sözde emek dostlarının provaktif söylem ve eylemlerinin, kendi onurlu mücadelelerine gölge düşürmesine izin vermemelidirler. Bu bilinç ve olgunlukta olan tüm emekçi dostların 1 Mayıs gününü şimdiden kutluyorum. (*)- Rosa Luxemburg, Sendika.Org (**)-RUHİ SANYER’ in anılarından ERTUĞRUL MAVİOĞLU, http://www.radikal.com.tr/haber.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eyyüp yıldırmış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |