..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Şiyar




19 Mart 2009
Kimliği Belirsiz  
Bir ölü, yaşamı sorgular..

Şiyar


Kimliği belli olmayan bir ölüyü toplum "öldüğünü" bile bile dışlar. "Kimliği belirsiz" de tüm ölü haline rağmen "topluma inat" yaşamı sorgulamaya başlar.


:AGDJ:
Yaşam gözlerimde bir durgunluk artık.. Canlı canayakın bir bakışla seyretmek istiyorum yine denizi.. Dalgaların içindeyim.. Sürükleniyorum bir yerlere.. Neresi buralar?. Bu denizin bir sonu yok mu?. Dipte miyim, yüzeyde miyim?... Bilmiyorum, gözlerim açık ama her yer neden bu kadar karanlık... Gözbebeklerim donakalmış, bakamıyorum..

Nefes alsam, ciğerlerimi son kez havayla doldursam...Anlıyorum ki suyla dolmuş ciğerlerimde bir nefeslik de olsa yer yok..Sürükleniyorum..Dalgalar nereye götürüyor beni bilmiyorum..Karanlık ve soğuk sularda bir çıkıp bir kayboluyorum..

Yağmur, yavaşça denizin suyuna karışmaya başladı artık. Bir kez daha dalgalar yüzeye savursa beni, o yağmur cansız bedenime bir kez daha vursa..

Üşumek istiyorum, üşüyemiyorum.Sadece sürükleniyorum..Bedenim ıslak ama cansız..Bedenim yılların yorgunluğu ile çürümeye yüz tutmuş.Öldüm ve çürüyorum..

Belki bir cinayetin başrolünü oynadım. Peki diğer oyuncular nerede?.Senaryom ne zaman yazıldı?Film bittiyse neden ben halen ölüyüm?

………

Tamam şimdi hatırlar gibiyim...Onunla tartıştığımızın akşamıydı.Elimde bir şişe şarapla yine deniz kenarına gitmiştim..Buza kesmişti hava....Böyle olmamalıydı..Sevmeler, uğrunda ölünecekse anlamlıydı.. Üstümdeki her şeyi çıkardım.. Beni bulduklarında kimliğim bilinsin istemiyordum.Herşeyi geride bırakıp kendimi yaşamın sıcaklığından denizin soğuk sularına bırakmıştım..

Peki ya zaman? Zaman nasıl birden durdu?.Ölüler için bir zaman yokmuydu? Tüm zamanlar yaşayanlar için mi vardı?

Hareketsiz bir şekilde savruluyordum…

Bir kıyıda beni bulduklarında herkes çığlık çığlığa kaçıştı..Bağırmak istiyordum.. “Durun..Bende bir zamanlar yaşıyordum..Ben de nefes alıyordum..Korkmayın bu cansız bedenimden…” diyemedim...

Çok mu korkunçtum?.Bir el beni sıcak kumlara doğru çekti. İnsanların tatile geldiği bir deniz kenarıydı burası.Dalgalar beni bu kıyıya savurmuştu.. Anladım ki ilk denize girmemden bu yana bir mevsim geçmiş….Anneler çocuklarını uzaklara götürüyor, geri kalan meraklı gözler beni seyrediyordu..

“Kim bu, yazık daha gencecikmiş?” dedi içlerinden biri..Derken kalabalığı uzaklaştırdılar.Tanımadığım eller bedenimi oradan oraya çevirdi..Kalabalığa dönüp sordu biri; “Tanıyanınız var mı?” .

Evet, beni tanıyanınız var mı?.Neden o denize kendimi bıraktım? Bileniniz var mı?. Varsa bana da söylesin…Söylesin ve ölümüm artık bir anlam kazansın..

Ses çıkmadı onca kalabalıktan. Hiçkimse beni tanıdığını söylemedi. Belki de duymadılar..Herkes meraklı gözlerle gözlerini, cansız ve suyla dolmuş bedenime dikmişti.

Önce polisler resmimi çektiler oracıkta.Bir kağıdın üzerine kocaman yazıyla 'KİMLİĞİ BELİRSİZ' yazdılar.. Başıma yığılmış kalabalıktan kimisi istemsizce gülüyordu..Kendi çıplaklıklarına aldırış etmeyenler, bir ölünün çıplaklığına şaşırıyorlardı…

Beni kimsesizler mezarlığına gömdüklerinde artık tektim. Bedenim suya değil toprağa karışacaktı bundan böyle. Kaç mevsim bu toprakta kalacaktım bilmiyorum ama en azından çevremde benim gibi kimsesizler olacaktı.

Artık kimsesiz mezarımdaydım.Hem de hiç kimsesiz..Denize atladığım günden bugüne kadar ilk kez bu kadar mutluydum. İlk kez etrafımda benim gibi “kimliği belirsiz” ler vardı çünkü.

Yaşama, bir ölüyken anlam vermeye çalışacaktım bundan böyle. Artık yaşam; ne gökkuşağının yedi rengi ne de gökyüzünün uçsuz bucaksız sonsuz maviliğiydi. Yaşam, yarınları sorgulamaktı. Yaşam, bir ölüyken bile hayatı kucaklamaktı. Ve yaşam kimliğin belirsiz de olsa nereden geldiğini bilebilmekti…


.Eleştiriler & Yorumlar

:: başlıksız olsa olmaz mı:)
Gönderen: burak hin / , Türkiye
1 Nisan 2009
başka yazılarınıda bekliyoruz şiyarr..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Şiyar kimdir?

Aslında varolmanın bütünlüğünü, hayatın sıradanlığına yansıtmak ya da sessizce imgelerin ayak izlerini aramak. Yazmak, herşeyi somutlaştırmak , somutlaştırırken de herşeyi yok etmek. . Edebiyat tam da böyle birşey. . Yaşama ait ne varsa amatörce yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmed Uzun, Nazım Hikmet


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şiyar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.