Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Pazarı pazartesiye bağlayan gece Mekkeliler derin uykuda iken, Amine Allah’a yalvarıyordu… Save gölünün suları çekilmiş, Sönmeyeceğine inanılan ateşler sönmüş ! Yeryüzü bereketli… Gökyüzü pırıl pırıl. Yıldızlar şeytanı kovalarken; Mekkeliler Sevinçle onun yolunu gözlüyorlardı. Tan yeri ağarmıştı ki, Eşi benzeri görülmeyen bir nur belirdi. İnsanlığın en büyük rehberi, Kainatın ve kalplerin padişahı, Yaratılmışların en şereflisi Hz. Muhammet doğmuştu. Nur içinde bir nur gibi doğdu Muhammet. Dünyamızı aydınlattı, sardı Muhammet. Haksızlığa uğrayanların, Zalimin zulmünden kaçanların, Yalvarıp Allah’a el açanların, Zayıfların,yetimlerin Sığınağı Muhammet. Sen, doğru sözlü, mert, yiğit Utangaç, adil, ahlaklı. Senin olmadığın mekanlar ıssız. Adının geçmediği sözler anlamsız. Aşkınla yananlara özeniyorum. Onlar gibi yanamadım; üzülüyorum Sadece kokunla yetiniyorum. Nur içinde bir gül gibi açtın Muhammet. Kainata rayihalar saçtın Muhammet. Ey sevgili ! Ey nurluların nurlusu ! Rahman’ın emaneti, İnsanlığın var oluş sebebi. Sana borçludur gönlüm. Çünkü: Garip ve gülünç inançlara, Her türlü dirlik ve düzen bozukluğuna, Kabilelerin şeref yarışında Birbirlerini aşağılamalarına, Yalancı şahitlerin şahsiyetsizliğine, Sahtekarların yeminlerine, Kızlarını diri diri toprağa gömenlere, Namusa, ırza saldıranlara, Bilgisizliğe, ahlaksızlığa, Kısacası Batıl inançlara Ve sosyal hayatın hayasızlığına direndin. Bugün de sana muhtacım ya Resul ! Keşke damarlarımda dolansan, Yüreğime doğsan. Nur ile yoğrulup doğdun Muhammet. Cehaleti yenip, sardın Muhammet Hira Mağarasında açılan gül ! Doğuşuna İblis üzüldü ! Bazen saldırdılar, yüzün çizildi. Lat, Menat kırıldı, mü’min şenlendi… Çöller seninle yeşerdi ! Asık yüzler sayende güldü. Sen, Sabırla çile yumağını sararken; Batıl inançlar tek tek sarsıldı Ya ben Ya ben ne yapıyorum ? Hak yolunda kendini yordun Muhammet. Nice zorlukları gördün Muhammet. Ya Resul ! Ebucehil baskısına, Ebu leheb amcasına, Çöl rüzgarlarına baş eğmeyen gül ! Ne olursun gel. Merhamete , şefkate, Sevgine hasret gönlüme dol. Gelişin Nasıl sönmeyen ateşleri söndürdüyse Gel de kır kalbimin zincirini Ey El_Emin ! Yüreğimdeki sesi duyar mısın? Gözlerim seni arıyor, bakar mısın? Mahşer günü elimden tutar mısın? Emin olmak için sordum Muhammet. Ümidim şefaat senden Muhammet.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin Karaçengel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |