Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Habibi, 30 yıl öncesinden sesleniyorum sana, bağışla beni. Umarım iyisindir. Ben pek iyi değilim. Nedeni şu: Daha selefim zamanında benim için berbat geçecek bir yıl dediler. Ben dünyaya gelmeden, ademoğlu bana kuşku, şüphe ve tereddütle yaklaştı. Benim bu şanssızlığım benden önceki yılların sonucuydu, aslında bende normal bir yıldım.. Geçen bütün yıllar hatalarını benim üzerime devredip gittiler. Ve beni peşinen kara yıl ilan ettiler. Yılımda insan mutsuz, ümitsiz, karamsar. Gülmek, eğlenmek çok küçük bir azınlığın dışında herkese yabancı. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Kriz dedikleri bir musibet kol geziyor. Yoksulluk gün geçtikçe artıyor. Ekonomi tıkırında değil. Bunun sonucunun ne olacağı hakkında kimse de pek bir şey bilmiyor. Ben yinede dinamik bir süreç içinde her şeyin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Ülkeyi yönetenler olup bitenlere çözüm üretmenin dışında her şeyle ilgili. Siyaset bir kısırdöngü içinde. Ancak neler oluyor dünyada zamanımda sana birkaç örnek vereyim.. Chavez , 27/07/2006 tarihinde Moskova’da şöyle demiş: “Yaklaşık iki yüz yılın ardından ABD’nin bütün dünyayı yoksullukla doldurmak üzere tasarladığını biliyoruz- buna verdikleri isimse Özgürlük. Amerika Birleşik Devletleri İmparatorluğu şu anda dünya üzerinde en büyük tehdit…” Böyle sık sık yaratılan krizler, insanlığı yoksullaştırmanın bir aygıtları olduğunu düşünüyorum. Hızla tüketilen kaynaklar, dünya nüfusunu mutlu etmeye yetmiyor, küçük bir azınlık mutlu, kalanların da mutsuz olması hesaplanıyor olmalı. John Berger de sanki bu düşünceyi tamamlamış ” A’dan X’e” te: Yoksullar toplu halde ele geçirilemez. Sadece gezegenin çoğunluğunu oluşturmakla kalmazlar her yerdedirler ve en küçük olay bile bir şekilde onlara gönderme yapar. Bunun neticesinde zenginler duvar inşa etmeye vermiştir kendilerini-beton duvarlar, elektronik izleme, füze kalkanları, mayın tarlaları, silahlı sınırlar, medya dezenfermasyonu ve nihayet mali spekülasyonu üretimden ayıran para duvarı. Mali spekülasyon ve para değiş tokuşunun %3’ü üretimle ilgilidir..” Ve şöyle sürdürüyor: “ … gökyüzüne bakmak için karyolanın üzerine çıktım. Şimdilik unutulmuş olabilecek şeyleri hatırlatıyor gökyüzü, mesela mali spekülasyon için kullanılan özsermaye fonlarının şu anda dünya gayri safi milli hasılasının bütününden 20 kat fazla olduğunu! Bulutlar sayesinde zarafetle görünür kılınan rüzgar böylesi yanılsamaların miyadının dolduğunu göstermeye yeter.” Bir uyarı gelir, Fanon’dan : “Hayır kimseye yetişmek istemiyoruz. Tek isteğimiz sürekli ileri gitmek, gece gündüz, insanla birlikte, bütün insanlarla birlikte. Kervan uzatılmamalı çünkü o zaman hiçbir sıra kendinden öncekini göremez; artık birbirlerini tanımayan insanlar da birbirleriyle gittikçe daha az buluşur ve konuşur.” Şöyle bir yazı ilişti gözüme, içim acıdı: “Bir milyon insanın içme suyu yok. Brezilya’nın bazı bölgelerinde sokakta satılan 1 litre içme suyu, 1 litre sütten daha pahalı, Venezüela’da ise 1 litre benzinden. Buna rağmen Bothia ve Ence’nin sahip olduğu iki kağıt fabrikasının, Uruguay nehrinden günde 86 milyon litre çekmesi planlanıyor.” Şu yazı ise ümidimi artırdı: “Bolivya 12 milyon hektar arazi topraksız köylülere verilmiş. Planlar uygulanırsa 142 milyon hektar daha 2.5 milyon insana dağıtılacak. Nüfusun dörtte birine. Bu gece burada bizimlesin Evo Morales. Gel 2.5 metrelik hücremde benimle ol.” Lorca geleceğe uzanmış sözcüklerle: “açlığın ortadan kaybolduğu gün, dünya, insanlığın emsalini görmediği bir tinsel patlamayla karşılaşacak.” Acaba diyorum bu yüzden mi yoksul bir dünya yaratmaya çalışıyor, kapitalizmin ağababaları. “Ben sıkıntılı günlerimde ilaç niyetine şiir okurum. Shakspeare, şöyle seslenir bizlere; “Zamanın soytarısı değildir sevgi O değişmez kısacık günlerle haftalarla. Direnir ve katlanır mahşerin ucuna dek.” Şiir, direncin ve mücadelenin öteki adıdır. Kemal Düz, 15 Ocak 2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal düz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |