Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
‘’Selim’le ‘’Gülbahar,’’Bahar’’arasında kıskançlıklar başlamıştır, Bahar duygularına hapsolmuş Selim’i delirtmenin yollarını aramaktadır Selim’in nasıl kıskanç ve sinirli olduğunu bilmektedir üzerine gitmek istemesi onu dellendirme si kendi emellerine sokmasını sanmakta. Bir sürü nazlar bir sürü kendince oynadığı oyunları sergilemektedir bazılarında başarılı da olsa sonunda becerememektedir, onlardan birinde de bir deneme yapar her şeyi eline ağzına bulaştırır, beceremez bitmek tükenmez istekleri Selim’i kızdırır ama istediği duruma sevgilim dediği Selim’i bir türlü hizaya getiremez. Son yaptığı bilgisayar üzerinden ona bir şeyler yapmaktır maksadı ne yapar internet üzerinden bildiği tüm Selim’in şifrelerinden sayfalarına girer Selim ona mesaj yazıyormuş gibi bir mesaj yazar içeriğiyse sonucun nerelere varacağını bilmeden, Selim onu tehdit eder kötü kelimeler söyler ölümle tehditler gibi abuk sabuk şeyleri yazar. Amacı da bellidir sayfalarını kapanmasını sağlamak, emeline de kavuşur ne yapar kendine gelen mesajları sitelere iletişim yolu ile gönderir bakın Selim bey bana böyle mesaj gönderdi ve sonrasın da isteği olur site yönetiminden bir görevli Selime mesaj yazar siz bir üyemizi bu yazınızla tehdit etmişsiniz sizin üyeliğinizi pasif yaptık deniliyor şaşırır Selim kim neden böyle şey yapar aklı ermez kısa zaman sonra da tlf çalar Bahar ne oldu ne yaptığımı gördün mü der Selim ne yapın ki Bahar sitelerin kapanmadı mı Selim ne söylesin olan olmuştur kızsa ne yapabilir di siteler bir bir mesaj yoluyla kapanırlar, Selim büsbütün yıkılmıştır uğruna şiirler yazan öykülerine sevdiğini yazan paylaşan sevdası ona neler yapmaktadır. Onu o kadar sevmesine rağmen sadece kendi arzularının olması onu aşırı kıskanması uğruna neler yapmıştır tlf da ne söylemesi gerekirdi ki onunla bağını mı koparsın. Yapamazdı aslında çok büyük sevgisi vardı Bahar’a karşı ama Bahar nelerle uğraşıyordu bir ara hiç konuşamadı Bahar ne kadar beklese de aşkım, sevgilim, konuşsana der bağırır Selim kendinden sanki geçmişçesine Bahar’ını düşünür onunla geçirdiği muazzam günler nerdeydi o mis gibi günlere neler oldu aklı almaz. Düşünür tlf kapatır tamamen Bahar durmadan aramaktadır düşünceler halkasına karışan Selim bütün güzellikleri anımsar bir bir sanki yaşar nerede kalmıştı o mutlu günler geceler gözlerinden akan sıcak’ımsı yaşlar dökülür bir yere dikmiş gözlerinden çok üzgünlüğü karşıdan görülebilmektedir aşkı ona acımasız ca sanki kin kusarcasına bu duruma düşürmüş, Bahar’ım ne den yaptın nasıl söyleyeceğini bilemez tlf açar , açar açmaz Bahar’ı arar aşkım, sevgilim neden yüzüme kapadın durmadan konuşur sanki nefes alamadan cır cır böcekleri gibi bir ara Selim belki kendinde olmadan sus be kadın sus artık, ama ağlamaktadır Bahar dona kalmış gibi konuşmaz tın yoktur sessizlik sanki kaplamıştır onları birisi bir kelime etmeden öylece dururlar ne zaman Selim den aşkım aşkım ben sana ne yaptım neden bunu yaptın, o sinirle tekrar kapatır tlf nu gider sanki koşar adımlarla nereye niçin gittiğini bilmeden karşısındaki binaya girer belki istem dışında karakola girer Bahar’ını şikayet etmiştir sahtekarlığını beyan eden yazıyı verir imzalar, görevli kişiye işleme koyunuz cezası neyse çeksin deyip çeker gider. Bir kaç gün sonra kendisine yazı gelmeden önce Bahar’ı onu aramaktadır Selim sen beni mahkemeye mi verdin neden aşkım der çıldırmıştır Selim’den böyle bir şeyin yapacağını asla bilmese de olanlar olmuş Bahar’ın olduğu yerde ifadelerinin alınması için her ikisini de çağıran yazılar gelir. Selim arabasıyla Bahar’ın oraya gider tlf açar ben geldim önce gel konuşalım dese de Bahar sanki uçarcasına en kısa zamanda buluşacakları kapalı deniz kenarında aile çay bahçesinde karşılaşırlar Selim sarılsın mı sadece tokamı etsin karar veremez hoş geldin Bahar demeye kalmadan Bahar’ın bir eli sol elinde yukarıya çekik olduğunu görür aşkım ne oldu koluna der, der ama Bahar’ı ağlamaktadır onca insanlar görmekte Selim bir anlam veremez ne oldu ne oldu Bahar’ım ne bu halin Bahar kolunu sıyırır sanki bir başka renk olan derisi Selim’e tekrar ne oldu bu koluna Bahar gel aşkım gel buraya otur çaylar söylenir, Bahar anlatır senin beni mahkemeye vereceğin aklıma gelmezdi celp’i gördüğümde gözlerim karardı bayılmışım kendimi hastanede gördüm bir ara kendime geldiğimde sol tarafın benim değildi sanki sol kolumdan başlayan belime kadar yüzüme felç gelmişti doktorlara bağırdım hemen geldiler acil bir şeyler yaptılar günlerce ağladım sana haber veremedim aşkım veremezdim Selim neden vermedin dese de Bahar’ı anlatır epey uğraşlardan sonra ancak sol kolunda bu kızarıklar vardır hafifte olsa bir çekme uyuşukluklar vardır suratında o acıları görmektedir Selim bir daha yıkılır, şimdi ne yapacaktır, mahkemede daha kötüsü olursa şimdiden onu düşünmektedir, Bahar’cım ne yapıcaz der, Bahar’ı aşkım ne gerekiyorsa yaz ben senin için müebbet hapsin de de yatarım hatamı biliyorum. Seni ne yapayım çok seviyorum kıskanıyorum onca insanlar sana yazıyor dese de Selim in kafası iyiden iyiye karışmıştır tek yapacağı dilekçesini geri almak olacaktır onu alır kalkarlar dost doğru karakola giderler Selim kolunda Bahar’ı içeriye girerler buyurun denir kendilerini tanıtırlar görevli bile şaşırır efendim sizler değimlisiniz birbirinizi mahkeme verenler Selim beyefendi ben dilekçemi geri almak istiyorum özürler diler tekrar ifadesi alınır savcılığa gönderilmek üzere imzalanır. Beraberce çıkarlar bir yemek yerler sohbetleri derinleşir akşam da olmaktadır seni evine götüreyim der Selim, Bahar sa hayır bu gün gitmeyeceğim seninleyim nereye götürürsen ben bu günümü bundan sonraki her günü mü sana adadım hep seninleyim der, der ama Selim büsbütün kafası yine karışır ona bir servet önüne süren asla kabul etmeyen Bahar’ı şimdi ne demektedir Bahar’ım sen kendinde misin benimle olmak mı istiyorsun sonsuza kadar, Bahar sözünü keserek Selim her iki elini başına koyar düşünür ne olmaktadır hangi kapıdan çıkması hangi yolu bulması gerekir diki Bahar’ından ayrılmasın ikisi de evli ne yapmaları gerekmektedir ne demesi lazımdır sanki dili tutulmuş beyni çalışmamaktadır, bak gülüm bak Bahar’ım öyle bir şey söylüyorsun ki benim ne yapmam gerekir düşünemiyorum, düşündükçe kafamı zorluyorum aklıma da bir şey gelmiyor sen söyle Bahar’cım. Bahar önce söylediğini tekrarlar hayatım ben bu saatten sonra hep seninleyim nereye gideceksek nerede yaşayacaksak al götür beni der Selim tamamen kafası durmuş olacak ki öylece Bahar’ına baka kalır. Baharı ayağa kalkar ve sanki hiç bir zaman ayrılmayacaklarmış gibi Selim’ine sarılır sarılır tüm sıcaklığını Selim’e vermiş gibi Selim gözlerini kapamış hayal mi ya da rüyada mı onu düşünmektedir. Bir daha oturmalarımı lazım yoksa dışarıya çıkıp dolaşmalarımı ona karar veremez yine de Bahar bir adım daha atar gel sevgilim gel gir koluma, çıkarlar kordonda dolaşmak üzere giderler deniz de bir gram dalga yoktur hava sakin akşam gök yüzü yıldızlarla doludur sanki onlara göz kırpıyorlarmış gibi daha da bir ışıklarını verirler ay tam dolunaydır oda gülüyor gibidir, insanlar da bir başkalıklar vardır bütün yanından geçenler yüzlerindeki tebessümlerini anlayamamaktadırlar sözde sohbet edeceklerdir ama edemezler kendilerini salmışlardır her şeyi kendileri değil ayrı bir güç tarafından yönlendiriliyorlardır, bir ara sağ taraftaki banketlere otururlar deniz karşılarında elleri birbirlerine girmiş tüm enerjiler gelip gitmektedir vücutlarındaki sıcaklık belirli bir şekilde gözükmektedir tenleri birbirine temasta iç içe girmiş gibi bir hareket etmektedir başları birbirlerine yaslanmış sadece seni seviyorum diğeri ben seni daha çok sevi yorumlardır. Bahar bir şey söyleyebilir miyim aşkım Selim tabi ki sultanım söyle Bahar’ı avuçlarını açsana sana bir şey vericem der Selim açar her iki avucunu birleştirmiş bekler Bahar kendi avuçlarından ona bir şey bırakmış gibi yapar al aşkım emanetini al hani bana kalbini emaneten vermiştin şimdi ben sana veriyorum. Selim aldım kabul ettim Bahar al onu yerine koy Selim de koyar gibi yapar Bahar yine bir şey söyleyebilirmiyim aşkım Selim’de bakalım hep sen den gidiyorum bugün hadi söyle, aşkım biricik kocacığım al al benim kalbimi de sen şimdi al sana ömür boyu kalbimi veriyorum sende kalsın o sana aittir bu günden itibaren der, Selim Bahar’ın her bir sözünde gün boyunca şaşırmaktadır, vermemek kaydıyla aldım bak benim kalbimin yanına koydum. Selim’in yanına gelen Bahar ellerine aldığı başını kendisine doğru çeker gözleri her ikisinin de kapanmış birbirlerine sarılmış yavaş yavaş başlar eğiliyor dudaklardaki titremeyle bir ömür boyu ayrılmaksızın öyle bir birleşir ki tüm oturanlar bu ölümsüz aşka baka kalırlar, öpüşürler insanlar görseler de umurlarında değillerdir ayrılmaksızın öpüşürler. Şimşekler çaksa da, güneş tutulsa da, ay bir başka yerden doğup batsa da onların bundan sonra hiç de umurların da değildir. O kadar mutlu oradan ayrılırlar, yalnız şunu bilmiyorum eşlerinden ayrıldılar mı yoksa nasıl beraberler inanın ben bilmiyorum. Ben şunu biliyorum sevgi o kadar onlarda belirlenmiş ki aşka dönüşmüz bir birlerini inciltseler de, kırsalar da, ağlaşsalar da, birbirlerinden nefretler etselerde görün ki kalplerindeki sevgi onları bir zaman sonrasında birleştirdi hemde hiç kavga etmeden birbirlerini üzmeden hep aşkım, sevgilim, gülüm, dev adamım, pamuğum, canımmmmmmmmmm, deli kadın, şımarığım daha birsürü güzel kelimelerle yaşlanarak beraberlikleri sürüyor onu biliyorum. Sevgili dostlarım şairler dei yazarlar da, sanatçılar da insandırlar onlarında kalpleri sevgiyle doludur dostlukları, muhabbetleri güzeldirler tüm şair ve yazar sanatçı dostlarımı tüm insanlığı her ne yerden geçseler de kalplerinde, dillerinde sevgi olan insanlar olarak âşık olunuz seviniz. seviliniz ki arkanızdan ne aşk tı beeehh desinler. Sevgilerimle. Sami Arlan..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sami, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |