Bu Kez Çözüm Kadınca

Erkeklerin bir çözüm anahtarı(!) daha kadınların elinde. Yıllar yıllar, çok yıllar önce. Yüzyıllar binyıllar önce. İlahi metin ve tozlu tarih sayfalarından öğrendiğimiz bir çözümsüzlük çözümü. Çözüm üretememe sıra dışı akıl almaz bir şekilde kendini korumak için, hayatta kalmak için yaşayanları yok etmek. Anlaşılmaz boyut, kendi varlığını sürdürmek için başka varlara son vermek. Okullarda öğretilen tarih şeridinin ilkçağında, ortaçağında ve de şimdiki çağda. Belki karanlık tarihin çağlarından önce de vardı.

Tozlu tarih dedik çağ dedik konu değişti. Kısaca tarih; dedikodudur. Çıkara dayalı dedikoduya uydurulan kılıftır. Bilim olması değerini artırma hevesinden hasıldır. Daha doğrusu bilim olma iddiası ayıbını gizlemedir. Yetersizliğine yeter neden uydurmadır. Doğru olmayan yani yanlış olana bilerek lades demek. Bilerek yanlıştan yani bilimden ısrarcı olmak.
Bak bu bilimseldir. Bu sözü diyen bilimsel mi? Bilimsel olmayan nasıl bilim yapar? Öyleyse bilim sübjektiftir. Bana göredir. Yeni işine göre işine gelendir de olabilir.

Çok yıllar önce, bin yıllar önce bilimsel kâhinler Nemrut’a fısıldarlar. Bu sene bir erkek çocuk doğacak seni ve tahtını helak edecek. Nemrudi saltanata son verecek bir erkek çocuk (Bir İbrahim) dünyaya gelecek. Yine aynı kahinler soruna bilimsel çözüm ürettir. Eğilen Nemrut’un kulağına bağırarak; bu yıl doğan bütün erkek çocukları öldür. Hiçbiri hayatta kalmasın.
Bilimsel sorun: Bir erkek çocuk doğacak ve Nemrut’un saltanatını yıkacak.
Bilimsel çözüm: Bu yıl doğacak bütün erkek çocukları öldür.
Bilimsel çelişki: Nemrut’un saltanatını bu yıl doğup yıkacak çocuğu öldürmek imkansızdır.
Mantıkta buna “üçüncü halim imkansızlığı” derler.
Birinci hal: Nemrut helak olacak.
İkinci hal: Nemrut’u bu yıl doğan çocuk helak edecek.
Üçüncü hal, imkansız: O çocuğu öldürün.

Daha sonraki yüz veya bin yıllarda yine kahinler bağırarak eğilen bir kulağa fısıldadı. Bu sene bir erkek çocuk doğacak ve seni ve tahtını helak edecek. Firavun saltanatına son verecek bir erkek çocuk (Bir Musa) dünyaya gelecek. Yine aynı kahinler soruna bilimsel çözüm ürettiler. Eğilen Firavun’un kulağına bağırarak; bu yıl doğan bütün erkek çocukları öldür. Hiçbiri hayatta kalmasın.
Sorun aynı.
Çözüm aynı.
Çelişki aynı.

Binyıllar sonra sorun yine doğan erkek. Çözüm yine erkekçe. Bilimsel kahinleri devreden çıkararak doğrudan çözüme ulaşır Fatih Sultan Mehmet.
İşte Çözüm:‘‘ Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların Nizâm-ı Âlem için katl etmek münasiptir.”
Babasının oğlunu katlini kendinde gören çözüm, kendi oğluna uygulanmadı. Saltanatın müyesser olası için Beyazıt veya Cem Sultan’dan herhangi biri öldürülmedi.
Sorun: Sultan kardeşi.
Çözüm: Sultan kardeşi öldürülecek.
Çelişki: Kardeş öldürmek.
Çelişkinin çelişkisi: Evladına kıyamamak.

Tüm binyıllardan sonra bugün. Kan davalarında sorun ve çözüm erkekçeydi. Bu hepsinden farklı. Sorun yine erkek çocuğu. Çözüm kadınca. Günümüz medyasından bir grubun yazdığı habere göre: Papua Yeni Gine’de yirmi yıldan beri süren kan davasına on yıldır kadınca çözüm üretilmiş. Goroka Dağı’nda yaşayan Agibu ve Amosa köylerindeki kabile kadınları savaş olmasın diye on yıldır doğan bütün erkek çocuklarını katletmişler. Her kabile kadınları diğer kabilede doğan erkek çocukları öldürüyorlarmış. Bu kabilelerde on yıldır devam eden uygulama nerdeyse erkek nüfusu bitirme noktasına götürmüş.
Sorun: Yirmi yıldan beri süren kabile savaşı.
Çözüm: Doğan erkekler öldürülecek.
Çelişki: Olacak/inanılacak gibi değil. Eğitim yerine katletmek.