"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Kalbini yukarılardan indirmiyor! evlenmek üzeresin, derim… Bir şeyler yaparken, başarılı bulundun başkalarınca, eğrisiyle doğrusuyla yol aldın, gerçeğe yaklaştığını hissettin. Bu muymuş, dedin sonra. Birini mi kaybetmek üzereydin, Tanrı sakladı sizi? ya da başına bir şey geldi diye çok korkuttun herkesi… Bunları düşünebilirim; havuz derin, seçenek çok, ama Phelps toz duman etti ya ortalığı, sırf bu yüzden ne okuduysam ona cevap vereceğim Cathrine. Hatırlıyorum onu; Gülüşünün tonunu, konuşurken arada takılan kıhkıhkıhlarını, peynirden ve çektiği dumandan sonra daha lezzetli gelen sorular sorduğunu… Zeytinyağında fasulyesini… Konutkentspor tadında yürüyüşlerimizi, temizlik sonrası içeriye aldığımız dünyayı, tüm o travellance müzikleri… Logolu mutfağın sağında, yüzümü ‘far’layan ellerini… Evin duvarlarına sinen yazıları, kahveyle tiyatral canlanışını, eli ruhunda bekleyişlerimizi, çat kapı bıraktığımız haber özetlerini… I remember Goesthey. Arada da, sadece bunlar flashback yapıyor, gülümsüyorum. Eğlendiğimizi, ‘pak’ bir aile olduğumuzu, birbirimize farklı bir şekilde uyum sağladığımızı vs.. Değiştiğimi de biliyorum. O zaman hele, bilsem de oriente edemeyecek kadar saldaydım. Mışıl mışıldım ben ya. Pozitif karamele sepetiydim (şimdi yoga sepeti miyim, quantum bohçası mı bilemiyorum). İlk zamanlarımıza göre, bende olmayan bir şeydim, ya da çok az görünen... Değiştim, karanlığım gitti; hislerim varmış, vücudum varmış, saçlarım, elbiselerim baharmış... Bir akşamda olmadı ya. Puzzle’ımsı mübarek. Bunlar da öz be öz cevapları değil, daha ziyade, “nedeni bu olabilir”in odası… Biraz dağınık kalmış… Anladığım kadarıyla b u g ü n o o d a d a y ı z . Bildiğimiz gibi kalan odada. Girişteki resme bakalım o zaman... Değişmek tabii ki fark yaratacaktı, ama ‘iyi’ denilenlerden, suya sabuna dokunurlardan olacaktı. Ben her zaman bendim. Yalnızlığı seven de, sırf bu yüzden çatışan da… Büyük lokmayı başkasına versem de, nefes aldığım alanda dünyayla baş başayım. Ama biriyle nasıl yaşanılır, ne kadar yaşlanılır onu da öğrendim. Beni bırakalım. Ben unuturum, görmeyince hepten unuturum. Sadece şaşırdım zaten, insan gibi. Merak dışında, fazlası yok içinde. Farkındaysan anlatıyorum. Bilmiyorum ve aslında kesinleştirmek de istemiyorum. Kaç gündür iş yoğunluğum vardı, bugün, madem iftara da gitmiyorum, yalnızım, ahh dedim, Cathrine’e yazayım. Konuya mı gireyim? Durumu sen de zorlayamazdın daha fazla, gıcık olmuştun işte. Goesthey’liğin tuttu, konuştun sadece. E n’olmuş üst üste, birkaç yerdeyse… Önemsizleştirmek bu olsa gerek… Bunu anlayabiliyorum, şimdi düşününce… D ü ş ü n m e m i z i i s t e d i ğ i n i ç i n . Yorgundun ve motive edilmeye ihtiyacın vardı, her köşeden eğlence çıkmasına, kıran kırana dalgasına, hayatın uçurtmadan olmasına ihtiyacın vardı. Aşkın sinus kosinus haliyken ben, paylaştıklarımızı bunlarla besleyemiyordum. Araç gereçlerimiz değişti. Ben havalarda, paraşütlerim açılsa da açılmasa da, uçaktan atlıyor, seviyordum. Sen, kaymaya gidiyordun, üşüyordun ama gidiyordun. Keramet gitmek de… Sonra severim belki, diyordun. Karşılaşamaz olduk. Sonra da karşılaşmamak için kaçar… Üstelik hiç böyle bir şey olası değilken, ne olmuştu birden, ben gelin güvey olmuş, sen inhilal? However maybe, su üzerinde olsa bile bunlar; okul bitirmekti, sonrasıydı, nefesimizi kesenlerdi derken oturup düşünülmedi. Düşünülecek kadar değerli durmuyordu çünkü. Şahsiyetini ayıramıyorduk içinden artık. Araşıyor muyduk? Unutuyor muyduk? Daha da saçması, başkaları biliyordu cevabı. Damlaya damlaya magma hesabı… Sonbahardayız şimdi. Yağmur bekliyorum. İstanbul yıkansın, ben görüneyim. İhtiyaç duyduğun yerde... Istanbully, Muna Genç T.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muna Genç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |