Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Miladı dolmuş, vadesi tükenmiş bir öyküyüz şimdi kendini bilmezlerin dilinde.. Herkese bir sır, her yeni güne bin umut dağıtırken periler, Biz yine yaşam fukarası, kendi özümüze köle.. Çok şey öğrendik biliyorum... Bilmeden bölündük, arttık, çarpıladık, eksildik hayattan. Yarına mucizeler sakladık bugünlerden, hani şu başkalarına ait olanlardan. Hep bir karmaşanın içinde onlara mükemmeller yarattık birbirimizden. Söylenmeyecek her sözün, tutulmayacak her vaadin gönüllü öğesi kimliğimiz, "biz" hariç herşeyi kabullendik... Sonlardaki noktaları, bitmeyen şarkıları biz keşfettik önce. Bir çok şarkı sevdik anlamını kimsenin bilmediği. Kanının almadığı belki, belki de sevmek istemediği. Sonra başkalarına tuttuk her birini... Başka gözlere bakarak birbirimize anlatacak öyküler yarattık... Korkanlardandık.. Hem korkan, hem yapanlardan.. Bizi biz yapan paylaşabildiklerimizdi aslında... Her sabah "bize ait olanlara" uyanmaktı bağışıklığımız... Bambaşka hayatları es geçerken bambaşka iklimlerde; onlara dair, bize dair ve bizden onlara kalanlara dair ne varsa arşivimizde tüketiyorduk bir bir.. Biliyorduk; şeytanı güçlü kılan, ona güçlü olduğunu anımsatıp duranlardı.. Kendimize bizi güçlü kılacak köleler yaratmadık hiç! Bize ait değildi bizim saydıklarımız... Kibir gücün şehvetinde ucube bir zaferse, şeytanın bile zaafları vardı.. Kolay değildi biliyorum... Bir çok insanın kimliğini keşfedemediği bu oyunda her birine hadlerine yakışan roller kesmek harcımız değildi. Belki de bundandı her oyunun figüranı seçişimiz içimizden birini.. Asla başkasını değil ama hep kendimizi! Tüm idamlar ve tüm ölümler benden bilindi bu şehirde, tüm kayıp ilanları senden! Bence, aslı astarı olmayan uydurma bir kabareyken tüm bu bedeli ödenmiş, çoktan fişlenmiş kimlikler; hayat sandığımızdan çok ciddiye alıyormuş bizi meğer! Şimdi son sahnesi bizliğimizin... Bizi biz yapan tüm o sahte karakterler ateşler içinde can çekişirken gülümseyen bir insanın sesindeki her bir tonda, sessizliğim yargılanmakta... Yine senden bilinecek bu faili meçhul cinayet. Senden başlayacak ana haber bültenleri ve tüm manşetler seni konuşacak bitimsiz bir fısıltıyla. Sen gidenin yasını tutma vakti ararken ucuz zamanlarda bir kadın gülümseyecek, şeytanın omzunda...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Beste Sultan K., 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |