İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil |
|
||||||||||
|
melankolisindeyim işin derin uyukluyor gece bir sen uyanıksın a be cığazım bulgar kızı bakma baygın uzandığın yerden delmesin karanlığı gözlerin aramayasın türlü sebep bitiyor işte her şey gecenin son virajıdır artık sen kim ben kim birazcık kederim birazcık sevincim birazcık sevgilim ve son noktası bu gecenin yaşadım seni oraları anlattıklarını gıdım dirhem balı zehirdi zamanın umudu kırık kanadı kırık ölümüneydi her şey sen sokaktan biriydin ben şimdi biri sokaktakilerin sorgulanıyordum iç muhasipçe mi neyse ne nedenler çok nedenler ahlaksız sapır sapır her şey birazcıklar da olsa kırıntıları bile yetiyor geride kalanlarıydı yaşanmışların yalancıktan sevgi bir sahte veda sahnesi verilenler alınanlar hangisi ne hangisi neyin nesi ya şehir sabahın körü oldu adımladık onca yolu küçük bir sırtında boğazın ilk ışıklarına yakalandık silüetinde mavi gri bir dev şu koca İstanbul şehrinin çarpıyor yeminle çarpıyor vallahi bu şehir beni yine coştum istanbul istanbul deriiin bir ah ve yine istanbul tenekesi hala sıcak şarapçının taze devrili şişe sası kokuyorlar çiğden çimler bile sarhoş sahil yolu Marmara’nın iyot mazot ot asfalt yaşıyor parlak kara canlı lastik sesleri bir işitimlik uzakta uyuyan şimdi bir tek benim sanki şehirde adını koyamıyorum türsüz bir avarelik fıkır fıkır içimde isimsiz coşkular kapılmıyorsam namerdim kapılmıyorsam yalan olayım haykırmazsam seni bu seher uykusundan uyanıp kör olayım Bulgar kızı sarhoşu işçisi simitçisi bile beni kınarlar mırıldanıyorum istanbul istanbul sallanıyor salkım saçak notalar dizekleri yan gelmiş keyiften ne vurgu kalmış ne usul seheri sabahın istanbul çok güzel yar doğurgan bir ilah şu işe bak taşranın grisiydik bir vakit kahverengisinden ağaç kabuğu yahut bu şehirde şimdi bana da yer var keyfinde nedensiz elimde değil berduşum köründe şu sabahın berduş solumak istiyorum geride başım içime çekiyorum bir İstanbul’u bir seni genzimde nefesin çok büyüksün çok takatim kalmıyor ağırlığıma tutunamıyorum bir yerinden seveceksen adam gibi sev diyorsun daha nasıl seveyim sevmiyorsam seni insan değilim gönlümdesin derinimdesin bu kadarını anlatabildim ancak şuramda kaybettiğim bir yerlerdesin eylül/2004..İstanbul BB>
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Necip Özmen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |