"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bu gün aklıma gelen bir şeyi sizlerle de paylaşmak istiyorum şimdi… Yani paylaşmak derken, al yarısı senin olsun gibi değil de, hani benim aklıma geldi, sizin de aklınıza geldi mi gibilerinden… Tabii burada bir aşağılama falan yok, kimse üstüne alınmasın yani, aman deyim, vallahi ayıp olur ha! Ben, hani benim aklıma bir şey geldi, size de bir bahsedeyim, bahis olsun, sohbet doğsun gibilerinden yani… Tamam? Tamam o halde… Şimdi bu kibrit kutuları… biliyorsunuz değil mi, bildiğimiz kibrit kutuları işte, tabi sadece kutu olarak değil de yani… Kibrit işte canım! Of yaaaa… Tamam… Bu kibrit kutularının içinde neden 40 tane vasat kibrit çöpü oluyor? Çöp derken öyle çer çöp falan değil yani… hani kullanılmış kibrit falan da değil…. O tek tek olanlar var ya , ucu kahverengi, hah! O işte. Onlar… onların 40 tane oluşu da farazi tabi… kimisi 38, kimisi 41 mesela… ama adam yazmış üstüne bunlar tam 40 tanedir dememiş ki, mesela gibilerinden yani ,hani üç aşağı beş yukarı gibisinden, eski Türkçe vasati demiş üstüne yazmış. Neyse… Demek istediğim bunlar neden 40 tane? Yani ortalama olarak bu rakam neden esas alınıyor? Bu durumun bir efsanesi, bir çıkış noktası var mı? Ne bileyim, bunu 40 haramiler bulmuş mesela diye falan… o da olmazsa bulan adam 40 yaşındaymış gibisinden bir rivayet de yok ortada…. Siz duydunuz mu ? Yol! Yok işte…. Aman ben duydum diyen varsa bana şu ya da bu şekilde ulaşsın, aman deyim yani… hah! Evet bu aklıma takılan bir sorunsal yani… onu demek için şey yaptım hani… bir rahatsızlık verdiysem özür dilemeyi bir borç bilirim yani… Bir de kibrit kutusunun neden öyle tasarlandığı ile ilgili sorunlarım var, kibritçi kız misal tüm bu olan bitenin neresinde duruyor? Falan falan…. İşte böyle yüzlerce, binlerce soru sorulabilir… ben ön açıcı olsun diye buradan aklıma gelen sadece herhangi bir soruyu şey yapayım istedim… neyse efendim… Bundan sonra da görüşmek dileğiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım… sizin de aklınıza bir soru gelirse sorun… soralım, tartışalım, bilgilenelim değil mi? Evet! Hepinize esenlikler dilerim… Emekli Kardiyolog NURULLAH ÇIKMAZSOKAK
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fatih PESTİL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |