..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Fatih PESTİL




2 Kasım 2005
Nurullah Çıkmazsokak Soruyor  
( 1 )

Fatih PESTİL


Demek istediğim bunlar neden 40 tane? Yani ortalama olarak bu rakam neden esas alınıyor? Bu durumun bir efsanesi, bir çıkış noktası var mı? Ne bileyim, bunu 40 haramiler bulmuş mesela diye falan… o da olmazsa bulan adam 40 yaşındaymış gibisinden bi


:BBBG:
Merhaba efendim… Yani merhaba derken ilk kez karşılaşıyoruz şeyinden icaben dedim merhaba diye. Yoksa merhaba diye kime denir? Tanıdığını görsen misal yolda… eş dost akraba gibi şahsiyetlere… ama ilk kez karşılaştığında da demez misin merhaba? Ha? Onu demek için yani… deniyor mu denmiyor mu? Deniyor! Onu için dedim işte… Neyse..

Bu gün aklıma gelen bir şeyi sizlerle de paylaşmak istiyorum şimdi… Yani paylaşmak derken, al yarısı senin olsun gibi değil de, hani benim aklıma geldi, sizin de aklınıza geldi mi gibilerinden… Tabii burada bir aşağılama falan yok, kimse üstüne alınmasın yani, aman deyim, vallahi ayıp olur ha! Ben, hani benim aklıma bir şey geldi, size de bir bahsedeyim, bahis olsun, sohbet doğsun gibilerinden yani… Tamam? Tamam o halde…

     Şimdi bu kibrit kutuları… biliyorsunuz değil mi, bildiğimiz kibrit kutuları işte, tabi sadece kutu olarak değil de yani… Kibrit işte canım! Of yaaaa… Tamam… Bu kibrit kutularının içinde neden 40 tane vasat kibrit çöpü oluyor? Çöp derken öyle çer çöp falan değil yani… hani kullanılmış kibrit falan da değil…. O tek tek olanlar var ya , ucu kahverengi, hah! O işte. Onlar… onların 40 tane oluşu da farazi tabi… kimisi 38, kimisi 41 mesela… ama adam yazmış üstüne bunlar tam 40 tanedir dememiş ki, mesela gibilerinden yani ,hani üç aşağı beş yukarı gibisinden, eski Türkçe vasati demiş üstüne yazmış. Neyse…

     Demek istediğim bunlar neden 40 tane? Yani ortalama olarak bu rakam neden esas alınıyor? Bu durumun bir efsanesi, bir çıkış noktası var mı? Ne bileyim, bunu 40 haramiler bulmuş mesela diye falan… o da olmazsa bulan adam 40 yaşındaymış gibisinden bir rivayet de yok ortada…. Siz duydunuz mu ? Yol! Yok işte…. Aman ben duydum diyen varsa bana şu ya da bu şekilde ulaşsın, aman deyim yani… hah!

     Evet bu aklıma takılan bir sorunsal yani… onu demek için şey yaptım hani… bir rahatsızlık verdiysem özür dilemeyi bir borç bilirim yani… Bir de kibrit kutusunun neden öyle tasarlandığı ile ilgili sorunlarım var, kibritçi kız misal tüm bu olan bitenin neresinde duruyor? Falan falan…. İşte böyle yüzlerce, binlerce soru sorulabilir… ben ön açıcı olsun diye buradan aklıma gelen sadece herhangi bir soruyu şey yapayım istedim… neyse efendim…

     Bundan sonra da görüşmek dileğiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım… sizin de aklınıza bir soru gelirse sorun… soralım, tartışalım, bilgilenelim değil mi? Evet!
     Hepinize esenlikler dilerim…

Emekli Kardiyolog
NURULLAH ÇIKMAZSOKAK

.Eleştiriler & Yorumlar

:: eğlenceli
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
7 Kasım 2005
Evet, neden 40 tane?.....Eğer 30 tane olsaydı, o zaman da "Neden 30 tane?" diye sorardık.20 tane olsaydı, "Neden 20 tane?" derdik.Bunun sonu yok.Masaya neden masa demişler, ya da kitaba neden kitap demişler örneğin....Eğlenceli bir yazıydı.Sevgiyle kalın...Kâmuran ESEN

:: Merhaba
Gönderen: Figen Yarar / İstanbul/Türk ve Caicos Adaları
7 Kasım 2005
Peki hiç dikkat ettiniz mi? Hiç bir kutu açılması gereken yüzden açılmaz:))çünkü kasıtlı olarak yüz olan yerden açılınca yere dökülecek şekilde ayarlanır.. Kalemle dansınız bitmesin..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
03. 11. 2005
Geceyarısı Cinayetleri 2
Yarım Kalmış Sevdalar Mezarlığımın Bekçisine ..
Geceyarısı Cinayetleri 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Bir Gece Masalları... [Şiir]
Bir Bir Gece Masalları... (2) [Şiir]
Kayıp Senfoni [Şiir]
Yoksun Mahkum [Şiir]
Sahipsiz [Şiir]
sergüzeşt-i perişan [Şiir]
Sussun Sessizliğimiz [Şiir]


Fatih PESTİL kimdir?

sevdalanmaya sevdalı bir tiyarocu. Edirne - Ankara arasında, iki karasal iklimde ömür törpüleyen, kah gülen kah güldüren, çokça yazan, düşünen, dudaklarına dertli ezgiler iliştiren ve üreten, ağlayan bir palyaço tadında bir adam. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Ferhan Şensoy, Ahmet Altan, Yılmaz Erdoğan, Haldun Taner, Orhan Duru


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fatih PESTİL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.