Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
Yürürken, mavi yıldızlarla süslenmiş bir akşamda Adına aşk denen şeffaf labirendimi... Yorulmuş bir ihtimal Hâlâ ve ısrarla meşgûl ediyordu Her gün yalnızlıklar doğurmaya alışmış Ve artık bayatlamış kalbimi... Sarışın bir gecenin çığlığını duyunca Dudaklarımın kıpırdaması teselli eder gibiydi, kendimi... Titretti kirpiklerimi, vahşi bir ırmağın kükremesi Mavi bir şiir akıyordu sokaklara... Her adımda bir hecenin istilası Korkutuyordu, sessizliğe müptelâ kaldırımları... Kaf dağının zebanisi dalınca uykuya Vuslat sızdıran bir rüyayı Buzdan ipliklerle seyrek seyrek dokuyan örümcekler Söyleyin: -- Rüzgârınız tükendi mi ?.. Ne de çabuk unutmuşum Karanlıklar boyunca beynimde çınlayan siren sesini... Uykuyu gözlerimden gizler gibi Sık sık gözyaşları eskittiğimi... Her ânı, her âna binlerce ağıt sığdırarak Kıyamet gibi yaşadığımı... Ne de çabuk unutmuşum Aklımı alıp götüren yedi dağın prensesini... Kirli bir maziyi temizler gibi... Kırık dökük bir ayrılık Tüm ihtişâmıyla kızıla boyatırsa düşlerimi Dudaklarım zincire vurur son kez gülüşlerimi... Yeryüzü gecenin ve düşlerin sentezine kapıldığı ân Kıvılcımlarla dolu bir yelpaze açılır Bir kanadında sevmek fiilini doğuran Bir Âdem Bir hayal kuruyor mâdem Mukavvadan Sevda işlemeli bir âyine istemeli Havva’dan... Ne de olsa çift kişilik bir rüya... Diğer kanatlara âşıklar saçılır Ferhat’lar, Şirin’ler, Leylâ’lar, Mecnunlar... Ve bütün iyi saatte olsunlar Hep birlikte Ağlayarak sonsuz bir maviliğe yürümekte... Ne de olsa her damla bir defa düşer suya... Dilimde uzak dakikalarda yazılmış geceyarısı mısraları Elimde Çintamani... Yerli düşüncelerimle bir içsavaş vukû bulurken yüreğimde Ben göremezken yeşil türkülerin içinde kaybolan gölgemi.. Birden, yokluğun bir deprem yaratır Bu bîçâre beyinde Dokuz nokta dokuz düzeyinde... --Sevgilim, hani ?.. Camlarda son kez çektiğim âah’ın buğusu Parmak uçlarımda son kez yazdığım şiirin izleri Gözlerimden göçen ve seni benden çalan hünerbaz gemi, Şimdi fethediyor sana âşık denizleri...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin Yıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |