Yüreğimdeki kum saatini sen göz açıp kapayıncaya kadar geçen, sanki asırlarca tükenmek bilmeyen sensizliğe arkama bakmadan gidiyorum. Oturup ansızın hesapsızca belki de yorgun düşerek akıldışı bir hızla bir an önüme yığılan anıları tek tek seçip dondurarak sonsuz bir hayat için büyük bir öznele topladım hepsini Seni düşündüğümde kalbimin nasıl korktuğunu küçük bir çocuğun karanlıktan korktuğu gibi sensizlikten korktuğumu hissediyordum. Bunun olmadığına ,aksine inandırmaya çalışan bir sesle hep senin sesinle uyanıyordum korkularımdan Seni barındırdığım hayatımın her köşesinde uzun uzun soluk alarak o günlük, sıradan ayrıntıları olabildiğince büyütüp içinde kaybolarak seviyorum seni
Seni sevmek mi ? Bundan iki yıl önce seni bir çınar gibi içimde büyütüp, hayranlığımın yavaş yavaş aşka dönüştüğünü ürkekçe kendimden bile gizleyerek kaleme aldığım şiirlerime , yazılarıma aynı özlemle devam ederken anladım sevdiğimi...
Tüm içimde yaşadığım kavgaya rağmen bu eşsiz büyüyü tamamen bozmaktan seni tamamen kaybetmekten korkup bunu sana bir türlü söyleyemedim.Zaten söyleyemezdim de Kalbimde yeşeren bu sevda hayatı sürdürmek için yetiyordu. Bu inceliğin ve derin anlayışınla bu suskunluğumla bakışlarımla sana anlatmaya çalıştım.Ama senin anlamak istemediğin bir masaldı benim olan
Sensiz, yalnızlığın soğuk kollarında biraz sıyrılıp nefes alabilmek için geceleri saatlerce evin merdivenlerinde oturup karanlık sokağı soluk soluğa izleyip ısınmaya çalışmaktı.
Hiç tanımadığım insanlara senin sesini, yüzünü aramak , onların mutsuz yaşamlarında yaralı geçmişlerinde ve çocuksu düşlerinde izleri sensizliği unutmak. Sonra ki günler hiçbir şey olmamış gibi tekrar seni sevmeye koyulmaktı hayat.
Çünkü vazgeçtiğim, yaşadığım, hayal kırıklığıyla aşk duygusunun gerçekliğinin canlı bir örneği olmaya direnmekti. Sevmek...
Ruhumun ve kalemimin var oluş kaynağıydı sevgin... kıskançlık ve sorgularıma sensiz bırakmakla yetinmemekti sevmek
Bu defa farklıydı, uzaklaşmanı hissetmiştim.Gözlerimin önünde yavaş yavaş hayatımdan hayallerimden ellerimin arasından kayışını izlemek içimde kopan fırtınaları susturmaya çalışmak sessizce
Bunları yaşarken konuşmayarak , paylaşmayarak seninle aslında seni cezalandırmak değildi aslında kendimi cezalandırıyordum.
Bütün bunları anlamadın dimi
Ne zaman bir başkası bakmaya kalksa kalbime içerdeki kırık aynanın arkasındaki resmi görüp gittiler. Aslında bende istiyordum gitmelerini Çünkü daha fazla acı çekiyordum kendimi kandırıyordum onlarla sensiz akıp geçen bu hayat beni üzüyordu. Ama yinede mutlu oluyordumSenin yaşadığım şehirde olman bu hislerimi bilmeden yanımda olman benim için yetip artıyordu. Geceleri seni kaybetme korkusuyla ter içinde uyanmak kendimi affedemediğim bir bencillikle kalbindeki tek aşkın benimki olmasını diliyorum. Allahtan.
Sana bağırmak, haykırmak sonra da pişmanlıkla affet diyip özlemle, tutkuyla sana sarılmak istiyordum.Bensiz akıp geçen hayatına bir yabancı gibi uzaktan bakıp izlemek , bu acıya son vermek istiyorum.sonsuza kadar bu acının beni terk edip gitmesini istiyorum. Kendi içimde yeşerttiğim fidanı tek başıma büyütüp koca bir çınar haline getirmek mükemmel ama bi o kadar senden habersiz ve tek taraflı olması yaralayıcı Ama son bulmuyor .Sevgin bitmiyor. Zaten bu gücü bende kendimde hissedemiyorum.
Bütün bunları şuan neden sana söylüyorum bilmiyorum. Beki de artık bi neticeye varmasını istiyorumdur. Belki de içimdeki ısrarlara artık dayanamadığımdandır. Bekli de içimdeki umuttur
Sevgiler.
] ] ]