Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Son günlerde deprem en güncel konularımızdan biri oldu. Bu güne kadar yapılan çalışmaların ne denli yüzeysel olduğu, konu ile ilgili açık oturumlarda belli oldu. Şimdiye kadar yapılanların tümü zemin nerede sağlam, nerede çürükten öteye gidememiş. Büyük depremin yarattığı büyük korkunun neden olduğu vurgunlar da cabası. Bazı sözde inşaat şirketleri ortaya çıkmış, kimi çelik konstrüsyonla, kimi kolonları sağlamlaştırdığı savıyla binaları sağlamlaştırdıklarını gazete ilanlarıyla deprem zedelere duyurmuşlardır. İnşaat tekniğini bilmeyen, geçirdiği korku şokuyla sağlıklı düşünemeyen ev sahipleri bu tür ilanlara kanmışlardır. Bazı rantçı müteahhitlerse deprem hasarlarını ince bir sıva ve boya ile kapatıp, ilk sarsıntıda yerle bir olması kaçınılmaz olan binalarda sağlam imajı yaratmışlardır. Her ne kadar inşaat ustası değilsem de ilk mesleğim olan elektrik tesisatçılığı sayesinde inşaatlardaki hataları gözlemleme olanağını buldum. Ankastre (sıva altı ) tesisatları yaparken, kanal kazma sırasında, bazı yerlerde keskinin kıymık koparamadığı, bazı yerlerde ise dokunduğun yerde dökülen betonlar üzerinde kanallar açtık. Bunun nedeni ise, genelde beton dökme işi o konuda iş yapan taşeronlara havale edilmesidir. Her ne kadar o işi yapanların yerini beton dökme makineleri aldıysa da küçük inşaatlarda halen o eski teknik sürdürülmektedir. İşi alan taşeronlar, aldıkları işi bir an önce bitirmek için harcı yeteri kadar kardırmadıklarından çimentoyla kum eşit dağılmamaktadır. Bu durum kolonlarda oldukça büyük sakatlıklara neden olmaktadır. Deprem sonrası görüntülerde demirlerin açıkta ve içlerinin boş olması bundan kaynaklanmaktadır. Aslında, bina sağlamlaştırma işinde ne çelik konstrüsyon ne de ilave kolon güvenceli değildir. Öncelikle binadaki yükün azaltılması gerekir. Örneğin tuğla yerine ytung gibi hafif malzeme kullanılmalıdır. Ya da ısı yalıtımı gerekçesiyle dış duvarlardaki tam tuğla yerine yarım tuğla, hatta daha ince tuğla kullanılmalıdır. Yine ısı yalıtımı için iyice küçültülmüş pencereler de büyütülmelidir. Ağır malzemeyle balkon kapatılmasına izin verilmemelidir. Tüm inşaatlarda uygulanan kolon tekniği de yanlıştır. Çatılarda kullanılan sihirli üçgen tekniği kolonlarda da aynen uygulanmalıdır. Nedir bu sihirli üçgen. Dikmelerde taşıyıcı kolonların uygun yerinden dikmenin dibine destek bağlantılar yapılır. Karşılıklı bağlantıların kesişme noktaları dikmenin dibindedir. Taşıdıkları yük eşit olduğunda, yük kesişme noktasında sıfırlanır. Bu da çatının daha hafif malzemeyle inşasını sağladığı gibi, daha sağlam bir çatı oluşumu sağlar. Bu teknik kolonlarda da kullanılabilir. Dört morelyeden oluşan bir kare veya dik dörtken çaktığınızda ne denli büyük ve sık çivi kullanırsanız kullanın sağlam olmaz. Köşelerine sihirli üçgen uyguladığınızda arzu ettiğiniz sağlamlık sağlanmış olur. Kemerli yapılarda da sihirli üçgenlere benzerlik vardır. O benzerlik camilerdeki olağan üstü büyük kubbelerin yıkılmamasını sağlar. Bir gözlemimi de açıklamadan edemeyeceğim. Yaptıkları inşaatlarda eksik çimento kullanan müteahhitler hırsızlıklarını gizlemek için, göze batan yerleri ıslatıp üzerlerine toz çimento serpmektedirler. Kontroller gözle yapıldığı için bu sakıncalı durum anlaşılamamaktadır. Bence depreme karşı sağlamlaştırılması düşünülen binalarda öncelikle ağırlıklar hafifletilmelidir. Binaların üzerindeki tonlarca ağırlığa neden olan su depoları kaldırılmalıdır. Pencereler büyütülmelidir. Kolonlara sihirli üçgenlerle destek sağlanmalıdır. Deprem kaçınılmazdır. Mutlaka olacaktır. Dileğim bu badireyi minimum hasarlarla atlatmaktır. Özcan Nevres 8 Şubat 2002 SİLİVRİ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |