..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Hürrem Görgün Baydemir




21 Mart 2005
Gülümsemeler de Hoyrattır Bazen  
Hürrem Görgün Baydemir
Bazen sadece hoyrat bakışlarınla inatlaşırsın yaşamla. Konuşmazsın fazla; gözlerini kapatırsın, kulaklarını da.


:BCAC:
Gülümsemeler de hoyrattır bazen? Suskunluk gibi? Kaçış gibi? Kararsızlık gibi, dedi Hemerru.

Bazen sadece hoyrat bakışlarınla inatlaşırsın yaşamla. Konuşmazsın fazla; gözlerini kapatırsın, kulaklarını da. Bu hoyrat duruşun hoyratça hırpalamasın hoyrat yaşamdan başkalarını. Askeri bir savaş bu; yaşamla senin aranda. Siviller niye alsın hoyratlıktan payını? Ne kaçışt?r bu, ne de karars?zl?k; sadece onurlu bir savaşt?r kendi saf?nda, harbi hoyratça, dedi masalc? dede.

Kolay gelsin, dedi Hemerru alayla.

Herkes kendi cephesinde, diye uyardı Majesteleri.

Iyi de, kendi savaşını verdiğini düşünenler ne canlar alıyor, diye diklendi Hemerru.

Ne demiş şair, diye yanıtladı onu majesteleri ve okudu ona usulca;
Bunca yıl sırtımda bunca insan taşıdım.
Üstümü yaşamak bildiler, altımı ölüm.
Oysa ben, aldatan çizgimin kesinliğinde,
Çoğunun üstümde öldüğünü gördüm.

Sustu Hemerru. Tam ağzını açacaktı ki, majesteleri eliyle sessiz kalmasını işaret etti. Bir şiir daha okutma bana. Alacağını aldın nasılsa. İnatlaşma, kabullenmesen bile bazen sessiz kalmak en doğrusudur.

Arkasını dondu Hemerru ve yürüdü ağaçların altında. Bahar güneşi süzülüyordu yaprakların arasından. Yaşamın sıcağını hissetti yüzünde. Bir okşayış gibi şefkatli ve usulcacık süründü saçlarına rüzgar. İçindeki yanardağın harekete geçtiğini anlamıştı. Artık dönüş yok, dedi. Hızlı adımlarla yürüdü saraya doğru.

O zaman, dedi Hemerru, nefes nefese, benim de sana bir şiirim var:
Ben, kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin,
Ben, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin,
Ben sırtında taşıyan işlenmedik günahı,
Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı...

Hemerru derin bir soluk aldı.

İsyan, dedi Majesteleri, gözlerini kör eden öfke? Muhatapsız sorularla büyütüyorsun kinini. İçindeki ateş, senin asaletini silip götürüyor. Bir an durup Hemerru?ya baktı. İnce bedeni sarsılıyordu. İki yanında yumruk yaptığı ellerinin eklemleri bembeyaz kesilmişti. Taşlaşmış yüzünde kaskatı bir gülümseme vardı. Majesteleri onun gözlerinin içine baktı:

Hüzün seni çoğaltır sandın.
Gururun oyununa kandın.
Geçmişini inkar edenin,
Anılarını hiçe sayanın
Gafletiyle kendi canını,
Yine kendin yaktın.

Kapıların ardından,
Korkarak baktın hep dünyaya.
Öfkenin elinden tutup
Savaş açtın, meydan okudun
Seni yaratana ve kendi doğana.

Hemerru sandalyeye çöktü; bitkince içini çekti. Yüzünde çocuksu bir kırgınlık, pembeleşmiş yanaklarına tezat oluşturan bir teslimiyet vardı. Kısık bir sesle konuşmaya başladı:

Seninle konuşmak, sana
Ulaşmak ne mümkün!
Varlığını gizlediğin
Duygularına, hislerine
Olamaz hükmüm?
Hayranım sana;
Doğru söylüyorum,
İnan içtenliğime.
Çok isterdim, keşke
Biraz olsun benzeseydim sana.
Ne gam, ne keder?
İsteklerim olursa kabulüm,
Olmayanın ardından
Belki anca bir gün düşünürüm;
Herşeyi gömüp içime
Başım dik, gülen gözlerle
Gezerdim ben de
Hoyrat tebamın içinde.

Majesteleri ayağa kalktı. Yürümekten çok süzülmekti onunki. Elini uzattı. Onun saçını okşadı:
Baktığın bir ayna. Kırık!
Seyredip derinleşen izleri
Çoğaltıyorsun üzüntüleri.
Sana kalansa çok açık;
Kin, nefret ve kırgınlık...
Açılan yaraları saymak;
Hiç unutmamak...
Bu mu senin için yaşamak?

Hemerru yaşlar süzülen gözlerini başka yöne çevirdi. Ağladığını görmesini istemiyordu. Majesteleri onun yanaklarından süzülen yaşları sildi usulca ve boncuk boncuk parlayan gözlerini öptü:

Evlat, zaman bazen yıkıcıdır;
Bebekleri alır kucağından anaların.
Bazense tek ilacıdır,
Onulmaz sanılan yaraların.
Bırakalım kendimizi
Onun usta ellerine
Oturacaktır dağınık görünen
Bütün taşlar yerli yerine.

Anlayacaks?n, diye devam etti majesteleri,
Acele etme yaşamaya.
Yapt?ğ?n işkenceler hayata,
As?l? kald? havada,
İlahlar korkuyor
Diktiğin an?ttan.

Öğreneceksin, dedi masalcı dede,
Öğreneceksin işkencesiz çözmeyi hayatı.
Yaşam?n çok ard?nda asl?nda yaşam.
Rededen sendin yan?lsamay?.
Tan?yacaks?n, çevir art?k baş?n?.
Tan?yacaks?n her gün gördüğün
görünmezliği.

Şaşıracaks?n, dedi majesteleri.
Geleceğimi kimse söylemedi,
Söyleyemezdi...

Ne önemi var ki?, diye sordu Hemerru. Dünden yarına yazıp çizdiğim hep aynı hikaye? Yaşadıklarım oturuyor her bir günün zeminine. Dün düşündüm, bugün konuştum, yarın yazacağım. Gerisi boş laf, anılara bahane.

Majesteleri sustu. Şu anda baktığı haylaz ve kalbi kırık bir çocuktu. Onun inatla bükülmüş dudaklarını süzdü. Var olmak istiyor, diye düşündü acıyla, sadece varlığını haykırmak istiyor. Buradayım, buradaydım demek? Bu onun damarlarında akan tek tutku.

Uzayan sessizliğin altında ezildiğini hissetti Hemerru. Bunu bana yapma, diye tısladı, biliyorsun, dayanamıyorum sessizlige.
Bir gün isteklerine kavuşacaksın, dedi Majesteleri soğuk bir ifadeyle, korkma.

Hışımla kalktı yerinden Hemerru, yeter, dedi, bunları dinlemekten bıktım. Neden bir gün olsun bana hak vermedin? Unuttun mu, korkmayı bana sen öğrettin... Bana ne yapacağımı söyleme artık, dedi öfkeyle. Alışmak, yaşamak, tanımak, bulmak? Bunların hepsi boş laf. Sen dilediğin gibi yaşa kendi bilgeliğinde. Evet, senden öğrendim gururu. Sen işledin içime korkuyu. Kine tutundum, öfkemle ısındım. Yoktu sarılanım. Şimdi geçmiş karşıma, yaşamı anlatıyorsun bana. Oysa ölüsün sen içten içe. Yaşam senin için özlenen. Tutku uzak bedenine. Savaşmak yok senin içinde. Ne arzuluyorsun, ne çabalıyorsun. Bir garip seyirci olmuşsun. Teninden yayılıyor kokusu yoksunluğun. İnanmamı bekliyorsan eğer, işe yaramaz bu boş telkinler; yol benim, ister dönerim, ister dönmem. Benim uğrunda savaşacağım bir hayatım var; üzülürüm, canım yanar ama tükenmem; kalkarım yeniden. Çıkarım savaştığım meydana; binlerce kez ölürüm ve doğarım yine kendi bedenimden.

Sustu Majesteleri. Sadece izledi. Yılların tortularının akıp gitmesini seyretti. Söyleyecek bir şey yoktu. Herkes kendi cephesinde, diye fısıldadı sadece. Orada kalmaya da mahkum kendi cesetleriyle, dedi soğuk bir sesle Hemerru.

Tartışma bitmişti. Salt sessizlik yayıldı salona. Son bir kez baktı Majestelerine. Her zamanki gibi mağrur, her zamanki kadar uzaktı şüzündeki ifade. Bir kez daha sevebilseydi keşke, diye düşündü. Arkasını döndü.

Gidişi yansıdı Majesteleri'nin yaşlı gözlerinde. Herkesin hayatından böyle çekip gidiyor, diye düşündü, veda bile etmeden. O kadar kanıksamış ki kendisine değer verilmediği düşüncesini, o kadar vazgeçmiş ki kendinden... Sadece çekip gidiyor.

İçini çekti. Bir süre küskün kalacaklardı ve sonra, bana geri dönecek, dedi, çünkü biz aynıyız.

HÜR?ce / 29 Aralık 2003






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güvensizlik Tiradı
Anılar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hürrem'e Huzur Haram
Işıklarda Lütfen
Özgürlük Kulesi
Kırdılı Mecazkar Faslı
Banka
Yıkıldı...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bulutlar da Tükenir Bir Gün [Şiir]
Çok Geç Kaldım; Acele Ettirmeyin [Şiir]
Hiç Hatırlamıyorum [Şiir]
Dost Muyuz? [Öykü]
Beş Yıllık Ceza [Eleştiri]


Hürrem Görgün Baydemir kimdir?

İnsanların arasında dolaşarak kendi ruhunu keşfe çıkmış bir gezgin. . . Merakı dinmeyen bir çocuk. . . İflah olmaz bir duyguobur. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Alain de Botton, Edgar Alan Poe, Orhan Veli Kanık, Paulo Coelho, Rosa Montero, Shakespeare, Michel Tournier, Montesquieu, ...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hürrem Görgün Baydemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.