Bir güzel düş sanki bu gördüğüm,
Bitmesini hiç istemediğim...
Gözlerinin içinden akıp giderken
Uçsuz bucaksız denizlere...
Sımsıkı sarılmak yüreğine,
Tutunmak saklı kalan sevdana...
Ve sana...Öylece...Körükörüne...
Sevdalanmak...
Umurumda olmadan ayrılığın acı yüzü,
Bir can sermek önüne kaygısızca...
Ve seni liman bilip yanaşmak bedenine...
Dalgalar vurdukça akşam,
Seni toplasam istiridye kabukları ve çakıltaşlarıyla...
Bir roman olsak, hiç bitmesek,
Son sayfada yeniden başlasak...
Bir şarkı olsak...
Her nakaratında yeniden sevdalansak...
Sen gözyaşım olsan ve ben,
Hep orada kal diye hiç ağlamasam...
Kilyos’ta bir akşam güneşin
Batışını seyretsek başım omzunda...
Ben seni yıldızlarda görsem,
Sen bana semayı sunsan aşkın altın tabağıyla...
Işığım bilsem gözlerini,
Dünyanın bütün şatafatını hiçe saysam...
Sen konuşsan ben sussam...
Gözlerim konuşsa sadece seninle...
Ve biz defalarca yeniden sevdalansak...
Ölene kadar yürek yüreğe...