Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
Gelin gitti Davulcu Emin'in kızı İyi bir kapıya... Dalgıç Lütfiye öldü Öksüz kaldı iki düzine kedi. Artık gösteremeyecek Küçük çocuk karnesini Ciciannesine. Çocuğu Kara Murat Teselli ediyor Kale burçlarında uçarak. Ve o zaman öğreniyor çocuk Gerçek kan olmadığını Artistlerin sahte kibirlerinden Sızan damlaların... Ada güncesinde bir kara not Okunması güç... Aptisini gösterdi diyorlar Çakıcı Rıza küçük Tuba'ya. İlendi kadınlar "Doğruysa, girsin uğursuz mezara!" Bilinmedi gitti Belki doğru, belki iftira... Yıl bin dokuz yüz yetmiş Kuruşun ömrü yetmiş Bir ekmek, bir gazoz almaya Cengiz'in annesi Çalışmaya gitmiş Almanya'ya. Ah ne güzel kasaba Parkının bir duvarı sarı gül, Bir duvarı kırmızı Ve hiç bir kapı Kilitlenmez o yıllarda kazara... Kasabanın tüm gece tükürdüğü Günahbakanların Kabuklarını süpürür Vahit Gece yarıları Adanın dışına. Yakar Kaptan, İki araba, kırk çuval, kırk kişi sığdırır Küçücük bir takaya Umut taşır en karamsar havalarda bile Bastırsanız iki buçuk lirayı Karşı kıyıya. Göbeğini keser çaresizliğin Deniz ortasında Doğan tüm çocukların göbek adı Denizdir bu yüzden Ada'da. Kutlu Aktaş en çalışkan Neferidir Bozcaada'nın Kaymakam kolluğuyla Çimento karar, yuva yapar Gözbebeği Adalıya... Sebahat'ın vişnelerini Kaynatır kadınlar Pilavoğlu'nun tavuskuşlarının Çirkin sesi duyanı irkiltir Latife'nin Gülçin, o sene Hürriyet gelinidir Ve Pantolon Alinin Kızının kibarlığı Uçuk sarı bir söylencedir. Pazar kurulmayan kasabanın Tembel ağustos böcekleri Bakkallarına üşüşür sabırsızca Pazartesi günleri. Buruşuk ve çürümeye yüz tutar Tezgahtaki sebzeler Haftanın diğer günleri. Ve mahkumdur zavallı yabancılar Almaya bu sebzeleri... Yıl ada takviminin solgun yapraklarında Okunmuyor Selasını veriyor Ülker'in müezzin Borazan Sessiz bir dere akıyor mezarlığa Küçük Latif, annesinin öldüğünü bilmiyor Koca Latif Ağa oturmuş, Hüngür hüngür ağlıyor. Belediye, Traktörle Latif Ağa'nın Karşısındaki eski evi yıkıyor Ortalık toz içinde Tozdan dolayı güncenin sonu Okunmuyor. Kalenin eteğindeki sinema O yıllarda mı kapanmıştı? Ve o yıl mı gelmişti Uğur Dündar Ada'ya? Kayıtlar sağlıksız Yanık Ömer'le Küpeli Bir de Halil Ağa'nın Çok içmesinden Bıkmış kadınlar Yeni bir ilaç keşfetmiştir. Dedikodunun sert rüzgarlarını estirdiği Çetin yıllardır Ada'da. Kıymet'in Taksim'de vurulduğunu Ve karnında bir çocuk taşıdığını Yazar kayıp vakainüvistler. Toprağa karışır üç ayda gelinliği Ve ne zaman mezarlığa girsem Selvilerin korkunç türküsü çalar. Kilisinenin çan kulesi dimdiktir hala Ve Paskalya Bayramlarında En güzel giysilerini giyer Marika. Yirmi Eylül'ü kutlar askeri ciple Deveçanı: "Bayramınız Kutlu olsun, sevgili Bozcaadalılar!"
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SÜLEYMAN GÜNER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |