Küçücük ellerimizle doldurup içtik zamanı
İçtikçe büyüdü ellerimiz; büyüdük.
Baktık ki alıp başını gitmiş zaman
Bir yerlerde susuz kalakaldık.
Pembeli, beyazlı hayallerimiz vardı
Bir de gülücük kokulu baharlarımız.
Gözler bağlandı, bir körebe oyunu oynandı
Derken çözüldü gözlerdeki mendil
Ve bir görüntü ki içler acısı .
Kimi zaman düşüp dizlerimizi kanattık koşarken
Kimi zaman kollarımızı incittik ağaç dallarından
Her gün acıyan artık yüreğimiz
Hani hayat dikenine çarpıp kanattığımız.
Bir saklambaca takılıp kalırken
Gün geldi saklananları bulamadık
Hayallerini görür olduk sadece
Sevgiyi hüzne karıştırıp içtik, içtik
Çocukluğumuzu bir kez daha yâd ettik.
Güldük, incindik, ağladık
Çocuktuk, gençtik, yaşlandık.
Zaman rüzgârdı, biz uçurtma
Uçtuk, uçtuk, kaybolduk.
Zaman bir denizdi masmavi
Yüzdük, daldık, battık
Gün geldi teker teker çıkamadık.
Zaman bir masaldı hayat gibi
Geçti ve bitti, fırtına idi
Yaşadık, yaşadık
Ve sonunda birer birer öldük herkes gibi.
Küçücük ellerimizle doldurup içtik zamanı
İçtikçe büyüdü ellerimiz; büyüdük.
Baktık ki alıp başını gitmiş zaman
Biz arkasından bakakaldık...