Mağra Tur Ben ve O Üçlemesi

Bir serzeniştir bu hayata, aşka, kadınlara, güllere ve sevgiliye dair, bazen bir gözyaşı özgürlüğünde, bazen bir gülücük tutsaklığında işte hayat bu serzeniş sanadır iyi dinle... Bir nefes al, ihtiyacın olacak içine öyle bir nefes çek ki kırılsın dişlile

yazı resim

Ama zorladım, zorladım inan neden ve niçin olduğunu bilmeden, kendim oldum sensiz ve dedim ya her şeyi ben kadınlardan öğrendim.
Bazen Küçük Prens oldum gülümü çöl kıvamında zorluklarda büyüttüğüm gülümü, küçük bir kuzunun yemek arzusuyla yanışından korktum. Bazen günaha davet eden bir hayat kadını kadar fütursuz davrandım, üzülmedim. Üzülmedim hayatın kıvrak danslarında figür olmaktan ve en şehevi ritim ben oldum. Üzüldüm, günah çizgilerinde kaybolan insanların tutuklu kalmış zevklerinden.
Bir kadını sevmekten de korktum bir kadına ihanetten yargılanmaktan da.Bir ispanyol düşeşi kadar zevk düşkünü, bir arap kızı kadar korktum günah işlemekten. Ama her iki kadında da ben öğrenmeyi bildim, seni düşünme eğilimi içinde olan insanın, ben zevk peşinde koşan temsilcisi oldum. Zevkin yakan serkeşliğin de cehenneme övgüler yazdım, cenneti yaktım gözlerimde bir tek O’ na sorumlu oldum yaptıklarımda, sen zamirinden nefret ettim, ben zamirinin müptelası oldum çünkü kendimi sevdim O’ nun ruhunu üflediği hiçbir yaratıktan bezmedi kırılgan bedenim, sadece sana sen demek yordu kalbimi, çünkü gülümü bir kuzunun yiyebileceğinden korktum, küçük prens olup güneşi ben doğurdum ay’ ı ben batırdım emrim kesindi, çünkü ben prenstim kralın veliahdı, emrim kralın emri telakki edilecekti, bu yüzden beni sevin demedim ve sen, beni sev demedim sana çünkü biz olma yolunda ben, sen, biz den çok daha fazla anlam ifade etmiyordu.
Kendimi sevdim kadın, sana umut bağlamadım sadece kendime umut biriktirdim, potemkin zırhlısı insanları biçtiğinde benim sana umudum kalmadı, kremlin de insanlar adına ölüm kararları alındığında ben umut etmekten vazgeçtim, vahhabilerin sahabe mezarlarına şerefsizce saldırdığında ben vazgeçtim umut etmekten, ben dedeme secde etmeyen şeytana tapıldığında vazgeçtim umut etmekten, düşünmenin farzlığının haram kılındığında vazgeçtim umut etmekten, ben düşündüğüm için kelepçeleri kolumda gördüğümde vazgeçtim umut etmekten, ben hain bir kuzunun gülümü yediğinde vazgeçtim umut etmekten, fakatım vardı benim hep sana dair.
Ben seni sevmenin stoik acısını yürek denilen manivelada yıllarca kumpasa aldım, fakatlarım vardı sana dair, ben kadınlardan öğrendim her şeyi umut etmekten vazgeçmeyi kadınlardan öğrendim ve bir gün karşına çıkıp demek istediklerimi dökersem önüne zannetme ki artık umut etmem gerektiğinden, her sözüm seni sevdiğimden ve her yıkılışım senden daha güçsüz olduğumdan... değil,
Evet umut ediyorum çünkü kendimi seviyorum
Ben ademe üflenen ruhum
Ben musa' ya inen tur' um
Ben isa' dan önce gülüm
Ben muhammed' in mağrasıyım
Ben müminlerin kabesi
Ben hristiyanların kilisesi
Ben zerdüştün ateşi
Budistin budası
Kapitalistin parası
Koministin halkı
Ben O’ nun elçisi
Ben yeryüzünde halifesiyim
Kendimi seviyorum kadın, onun için seni seviyorum vazgeçmiyorum senden biran ve sana geldiğimde kırgın oluyorum, sensiz döneceğim için ve kadın umut ediyorum seni sevdiğim için, kadın umut ediyorum senden bile kıskandığım kendimi çok sevdiğim için
Küçük bir prens oluyorum yeni güller büyütüyorum çöl kıvamında zorluklarda, ben kadın seni çok seviyorum çünkü ben onun ruhuyum
Kendimi seviyorum kadın senden daha çok seviyorum kendimi ve onun için karşımda sen, ve insanlar bana hışımla bakarken sen bana güller atarken ben susuyorum...

Başa Dön