Bilerek, isteyerek ve zevkle acı çekmek.Bu ne bir dervişin nefsini ıslah etmesi ne de acı başarıyı getirir felsefesi..ne bi getirisi var ne de sonunda mutluluk bu acının..iyi ve kötü yoktur bu acıda, ne tehlikeli şiir okursunuz ne de yağmurlara asarsınız ceketinizi..Zaman ne dursun ne ilerlesin ne de geriye gitsin istersiniz..Ne istediğinizi bilip bilmediğinizi bile bilmezsiniz..Artık sigarayı keyif için içmediğinizi bilirsiniz sadece...arka arkaya içmeye başlarsınız bu meleti..içinize çektiğiniz her nefes tertemiz dışarı çıkar..tüm pislikleri,kiri ve mutsuzluğu içinizde kalır...sizin dışınızda herşey tertemizdir sanki. Artık kimse sizin dilinizde konuşmaz, çünki O’nun lafzı geçmeyen herşey boştur size göre..Her cümle O’nunla başlamalı, O’nunla devam etmeli ve O’nunla bitmeli sizin için.Sanki yarın Dünya yok olucaktır ve bu sırrı bilen sadece sizsinizdir..Herkesin yerine bu acıyı çekmekte size düşer..Ama gocunmazsınız..siz seçilen kişisiniz...Eros’un en büyük ve en etkili oku size isabet etti....Aşık oldunuz..Peki bu acı niye? Ey güzellik ilahesi (Afrodit) ile savaş ilahı (Aris)'in, haşara çocuğu Eros, Yayını ikinci kez gerecek güç niye yok kollarında...Ben niçin yanlızım...Benim aşkım niçin karşılıksız...Sök çıkar kalbimden bu oku..Hiç acıma, tüm kuvvetinle çek..Kalbim sökülüp paramparça da olsa umrumda değil artık...