geceleri bekçi düdükleriyle ıslanan yıldızlar
buhar buhar ağıp
havuzlanan iblis'lerin damıtıldığı loş sokaklara
jale titrekliğinde ve kalp duyarlılığında apayrı bir âlem
her dem
kurban kurban solukları keserek
vücudu zelzeleye tutulmuş serserisinden
ve homurdayarak geceyi biçen üçotuzbeş ekspresinden
milyon üstü milyon kerre vatikan
pazarlanan kadının gözyaşındaki itirafın
tek hecesi bile durdurur dünyamızı zıngadak

'sılanın acısı hançer olur da
garibin dem be dem bağrına işler
ağır ağır çöken her akşam vakti
zamanı insanın beyninde dişler'

kimileri kaçar da fersah fersah adından
inkâr eder titrek mendilleri/gözyaşını
dökülen yaprakların her hazan vakti
ananın/kardeşin/yârin kalbinden
dua dua hasret
küller de üstünü hüzzamlı yaranın
bakışları donuk cânânın çeyizinde işlidir
her türlü yorumdan ârî mısralar

'çocukça atılmış sapan taşının
mendili ıslatan her gözyaşının
devamlı kaynayan hasret aşının
lügatte adına gurbet demişler'