..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > müge




22 Şubat 2004
Kış'a Düş - Tüm  
müge
Buzlu camların ardından bakmaya çalıştı yaşama; gördüğü yalnızca minik kristal taneciklerdi, kokusunu duydu soğuğun, bir kış gecesi rüyasında yaşanıp bitti herşey, karda duran izleri silindi, beyaz ölüm yaklaştı ve fısıldadı kulağına; yarın yeni bir gün


:BAGE:
buzlu camların ardından bakmaya çalıştı yaşama;
gördüğü yalnızca minik kristal taneciklerdi, kokusunu duydu soğuğun, bir kış gecesi rüyasında yaşanıp bitti herşey, karda duran izleri silindi, beyaz ölüm yaklaştı ve fısıldadı kulağına; yarın yeni bir gün yok!

Hiç yaşanmamış efsaneler el kitabından;
Aşklar da ölümler gibi sonsuz olmalı,

Sudaki berraklığı görebilme yeteneğimi kaybediyorum. Çer çöpler takılıyor gözüme. Dokunmak bile istemiyorum, kirlenme korkusuyla. Oysa çoktan kirlenmedim mi? Ağzımın içinde çıkan yaralar irinleşiyor. Yok oluyorum varolurken. Katıldım şimdi aranıza. Hayattayım ama ölü. Yitiriyorum tüm gerçekliğimi, belki de bu nedenle sizden biriyim. Soğuk sayfaları ısıtamıyor kalemim. Hep k ı ş yazıyor, hep d ü ş kuruyorum. Düşümde kış oluyor ve ben karların altında eriyorum, ama hala nefesim soğuk. Üzerimdeki örtü beyaza dönüyor; taze, ıssız. Yine de karların arasından kirleri görebiliyorum. Kış düşü yazmak istedim. Renk yine kabusa dönüştü. Köşenize geçin seyredin beni, alın çayınızı, kahvenizi. Tek kişilik sirk gibiyim; eğlence garantidir.

Öptüğüm, dokunduğum: buzdan heykeller. Tam düşümün ortasına kim koydu bunları? Ben pembelere boyayacakken, kim kazır altını da çıkarır siyahı? Sınırdayım, gözlerim karanlığa dönüyor. Zorluyorum seçmek için nesneleri, insanları. Gözümün karanlığa alışmasını bekliyorum; alışıyor kısa sürede. Sesler duyuyorum; haykıran, inleyen, yalnız insan sesleri, yalnız insanların sevişmeleri:
“ buzölümkeskindüşsoğukumutsuzluktınıları ”
ezberliyorum, söylüyorum ve deliriyorum.

Hiç yaşanmamış efsaneler el kitabından;
Sevişmeler de kinler kadar incitmeli,

Pis bir otel odasında kendimi verdim sana, henüz gençtim, kan rengini hiç bilmiyordum. Yüzünü gördüm, nefesini kokladım. Kan gölüne dönen çarşafın arasından yağlı saçlarına baktım. Anlamadım, ağladım. Yaşlar karıştı kana, odanın dışına doğru akıp gitti. Dışarı sızmasın diye peşinden koştun. Namusun pençesine düşen zavallı gölgene bakakaldım. Yıllar sonra, gölgen hala geçmişin izlerini taşıyordu. Gördüm kan peşinde koşan siluetini. Acıdım, ağladım. Yaşlar karıştı kana, senle akıp gitti.

Hiç yaşanmamış efsaneler el kitabından;
Suskunluklar da kayıplar kadar ağlatmalı,

Doludizgin kaçan sözcükleri görüyorum, tümü benden bağımsız benden umutsuz birer birer kayboluyorlar, yok oluyorlar. Bata çıka ilerliyorlar su üzerinde. Kiminin yolculuğu bir balıkçı ağına takılarak son buluyor. Kimi diplerde yakalıyor huzuru; ya da huzur sandıkları iğreti yaşamları. Mercanlar arasında gizleniyorlar.Yaşam saydıkları çöplükten, yaşadıklarının habercisi baloncuklar fırlıyor yüzeye; içleri ihanet dolu. Karşı kıyıya ulaşabilenleri çölün dinginliği ve susuzluğu bekliyor. Kuraklık, sıcaklık, tek su; tenden akan.

Oysa yalvarmışlardı bana, bir tutam özgürlük için.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın soyut kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sızı
Yankı...


müge kimdir?

Kulaklarımı tırmalayan sözlerinizi duymuyorum artık, kokuşmuş düşüncelerinizi uyandırmamak için, parmak uçlarımda dolaşıyorum Arkabahçelerinizde. .

Etkilendiği Yazarlar:
oğuz atay, edgar allan poe, gandhi


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © müge, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.