Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Teninde bir ben olmuş beni Gözlerimiz çarpışırdı geceleri sessiz kuytu karanlıklarda Tenimizden ısınırdı soğuk odamız Biz terlerdik Mavi geceliğin düşerdi etli omuzlarına Ellerim düşerdi tenine Gözlerim Yüreğim Ben düşerdim Teninde ılık bir su gibi akarak Saçlarından yola çıkıp Sürüklene sürüklene ta topuklarına inerdim Görürdük pencereden Geceleri gök yüzünden yıldızlar kayardı bazen Sen ve ben kayardık tenlerimizde devşirme geçen saatlerde Bir dilek tutardım ben Sen üstümde çılgınca aşk dansını ederken Dileğimde ne tutardım biliyor musun? Tanrının, seni ve beni bir birimizden uzak tutan Kahpe gündüzleri sonsuza kadar Yer yüzünde tedavülden kaldırıp Sadece gecelerin koynunda Tutam tutam sıcak esen meltem yeli gibi Sonsuz, sınırsız, kucak kucağa altta, üstte seninle sevişebilmeyi Saçlarından tutup, dudaklarım konuşurdu dudağında Tenim tenine, senin için yazdığım aşk şiirlerimi fısıldardı Yorgun sabahlayan, ateşli geceler şahitti aşkımıza Yatak, yorgan, duvarlar şahitti Pencereler, halılar, kapılar, elbiseler En önemlisiyse Tanrı şahitti bebeğim Bu aşk sana da, bana da değer Çünkü sen özel, sen önemlisin benim için Gözlerim, gözlerinle hiç kapanmadan Bir daha, bir kez daha Ardı ardına sevişmek isterdi Tan söküm çiçeklerinin Güneşin doğmasıyla birlikte açıncaya kadar Bir türlü bırakamazdı gözlerim, gözlerini Kopardım gözlerinde Bir Venüse giderdim Bir Marsa Sonra tekrar kendime gelip teninde bağlanırdım sana Sıcacıktın Yumuşacık Sana sarılırken huzura yakalanırdım Hoşlanırdım tenini okşamayı Çıkıntılarında dolanırdı ellerim Uyarılırdın Uyanırdım Zaten kolay kolayda hiç uyuyamadım Sende ben hep uyanık kaldım Gözlerim kan çanağı şarkılarını söyledi hep Değerdi sana, bundanda çok mutluydum Arada birde olsa Tenlerimiz bir birine dokunuşlarla karışırken Uyumak çok güzeldi sen kollarımda uykuya sızarken Bu nadir uykularımda mışıl mışıl uyumak yerine Gerçeğine sarılıpta tenini acemi bir turist gibi En ücra kuytularını parmaklarımla uyurken keşfederek dolaşır Bundan değil senin, bazen benim bile haberim olmazdı Tenim tenini gerçeğimizde keşfederken Aynı anda rüyalarımda ve hayal gücümde Sevişmelerimize devam ederdik biz gerçeğimizde kaldığımız yerden Sen bana yanardın Bende sana Sabah uyandığımızda hiç bir şeyi hatırlamazdık Tabi yatağımızın göl göl olduğunu görünceye kadar Çarşafta dayanmazdı gecelerimize Önce biz sevişir Yorgun düştükten sonrada uykularımızda Düşlerimize devredermişiz nöbeti bizim bile haberimiz yok Biz uykudayken bedenlerimiz İkimizin bile haberi olmadan Bizden gizli gizli sevişirlermiş Biz bilmeyip hatta hatırlamasakta İşte bunun kanıtı yatağımızdaki bu sır küpü göller Ne hoştu Ne hoş Bir hoş olur Bu ikimizin yaşadığı Eşşiz mavi güzelliklerin içinde Ben mutluluktan sarhoş olurdum Şu an gerçeğimde yoksun Bir bir kainatı kalplerimize indirdiğimiz O ateşli mavi geceleri Ben hala düşlerimde yaşıyorum seninle Ve yatağım göl göl sevgilim Şimdi beni de Yıldızlarıda yakıyor yokluğun Seni çok özledim bebeğim Kibar TAVASAV
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |