İSTANBUL SENİNLE GÜZEL
İstanbul' dayım iki gözüm rüya şehirde
Meltem esintisi var tüyler ürperten
İstanbul gözlerimin önünde..
Şehirler ,şehirler ,şehirler
Bir çok şehir var ama o bambaşka içlerinde
Birgün bir yerde mutlaka ama buluşulan
Gece ve gündüzü asla benzemeyen ,uyumayan
Binlerce ses geliyor şimdi,
Milyonlarca telin aynı anda çalınıp
ayrı fakat bir o kadar uyum içersinde dinlenen
bir senfoni gibi bu şehir.
Herkes kendi payına düşen sesi bulup çıkarıyor bağrından..
Şehirler ,şehirler, şehirler..
Yaşamaya hazır değilseniz onu
Labirentlerinde kaybolup gitmeniz içten bile değildir
Bir bıçağın iki yüzü gibi
Bir tarafı keskin ve acımasız
Diğer yönü kör ve monoton
Tıpkı benim ,senin ve herkes gibi içimizdeki
iki yüzü temsil ediyor bu şehir
Bir yanımız ne kadar deli,sevecen ve hoyratsa
Diğer yönümüz bir diğerine inat o kadar durağan
Bir yönü mutluluğa diğer yönü hüzne dönük.
Bir puzzle gibi yaşayanlar ağırlıklarını ,öyküsünü ve
kendi parçalarını katıp oluşturuyor bu şehri
Binlerce insan akıyor şimdi gözlerimin önünden şu an
Milyonlarca rengin karıştırılıpta meydana getirilen resim gibi..
Şehirler ,şehirler ,şehirler..
Hep şehir hayatım olsun istemiştim
Bilinmezin ardına takıldım
Çeşit adamın biriyim vesselam
Aynı istanbul gibiyim içimde binlerce parça var
Bir yanım nasıl sessiz,dingin ,huzurluysa
Diğer yönüm patlamaya hazır volkan gibi
Bilinmeze gebe
Hangi yöne gitsem sen ve İstanbul var
Burada bile seni düşünüyorum ve düşünüyorumda
yapacağımıza herşey özel olmalı, sıradışı ve hiç kimse
tarafından yaşanılmayan
Taksim de yürürken birden dönüp baktım ardıma
Aklıma şeytan ile flört ettiğim anlar geldi
Tam ortada meydan da
Şöyle pirinç başlıklı bir karyola hani
İki çıplak beden tek ses , tek vücut
sevişirken düşledim ikimizi
Nefes nefese milyonlarca gözün önünde
Dedim ya sana çeşit adamın biriyim vesselam
Sende İstanbul gibisin özel ve benim olan
Şehirler ,şehirler ,şehirler..
Daha bir çok öykü var bağrında yaşanılan...