Bahar Vakti

Zamanın cenderesinde bir anlık bahar vakti. O an, aşık olunan an.

yazı resimYZ

Bahar vaktiydi, herşey katılıktan sıkılmış yavaş yavaş yumuşuyordu. Kuşlar bir durduğu dalda durmuyor,
aksine ağaçlara olan sadakatlerini yitirmiş gibi uçuşuyorlardı. Gökyüzü bulutluydu, ancak karanlık olmayan, kendi maviliği içinde pamuk gibi hissettiği bulutları seçmişti. Çocukların uçurduğu uçurtmalar bulutları gıdıklıyor, o pamuk gibi bulutlar ise aldırmadan kendisini izleyenlere, şekilden şekile girerek herkesi eğlendirerek hayalgücünün sınırsızlığını zorlatıyorlardı.

Aşıklar aşklarının mağarasına sığınırken yalnızlar umutlarıyla böyle bir bahar vakti yaşamaktaydılar. İster hayali olsun ister kaybedilmiş olana olsun, hep özlem yakıyordu benliklerinin her köşesini, özlediklerini daha çok özleyerek. Kaybedilenin kaybedilmiş olması mıydı değerli kılan özlemlerini? Yoksa özlenenle yaşanmışlıklar mı değerliydi?

Bahar vaktiydi, sevenler ele ele yürürlerdi cesurca, sevgilerini korkunun gölgesi kaplayamazdı, korku olan yerde sona ererdi sevgi krallığı.

Sevenler ve sevilenler bahar vaktiydi, ilk birbirlerini sevdiklerinde, sevdiklerine sarıldıklarında da özledi sevenler sevdiklerini, gelecekteki özlemlerinin yerine,

Bahar vakti kuşlarda katıldı bu gökkuşağına, bulutlar da, gökyüzü de en az diğerleri kadar, papatyaların boyverdiği bir bahar vaktiydi, aşkın doğum günü, bir bahar vakti sadece bir bahar vakti.

Başa Dön