..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Tayyibe Atay




27 Temmuz 2003
Sarı Aşk  
Tayyibe Atay
Aşk mühürlü zamandı ömür; bunu daha çok anladım. Silinmemecesine kazındı durdu tüm çağlara...


:EHFF:
Sekiz tane silahşördük. Sekiz aslan yürekli Richard!. Farklı zamanlarda dünyaya gelmiş, farklı zamanlarda silahşörlüğe soyunmuştuk...Elimizdeki kalemlerdi ve taşıdığımız yürekti silahlarımız...Hatta birbirimizi çok da tanımazdık ama gene de selamlaştık bu buluşmada; tokalaştık. Bu, insan olmamızın ortak olan tek paydasıydı çünkü. Cesaretimizden dolayı seçildik, aşk yasaklı bir ülkede sevda yaşayalım diyeJ))Önce kuşandık silahlarımızı, giyindik pembe renkli gömleklerimizi; sonra sevda aramaya başladık, adı İZAŞK-EDEBİYAT olan dünyada...Tuttuğumuz savaşta kefenimiz olacaktı pembe gömleklerimiz; lakin rengi değişti...J))Şiirler gibi dile geldi yaşadığımız aşklar; oysa istenmemiştiJ)))

“Ne yapsaydık?” diye düşündük biraz. Bir yolu olmalıydı elbet bunu başarmanın...Nerede birer sevgili bulup, Ferhatlar’ a, Şirinler’ e, Aslılar’ a, Keremler ’e taş çıkartan aşklar yaşayacaktık!?

“Denize atlayalım” dedi en bilgicimiz. Hepimizi şaşırtan bir öneriydi bu. ”Neden?” diye karşılık verdi adı ‘ben’ olan silahşör. ”Neden olacak?” dedi bir başkamız: “Galiba bir denizkızı bulacağını umuyor kendince, aman ne iyi!..”J))) Dalgasını geçmişti aklınca, haksız da sayılmazdı hani!.. “İlahi!.” diyerek söze karıştı bir diğerimiz: ”Ama o erkek değil ki!..” Yani kimimiz erkek, kimimiz dişiydi...Uyandık!..Bu gerçeği şimdi keşfetmiş gibi, hepimiz gülümsediJ)))Söze girmedi diğer yarımız, bekledi... En sonunda adı İZAŞK-EDEBİYAT olan denize atlamaya karar verildi. En doğru karar bu değildi belki!..J))Saydık gene de sekize kadar; en son kişi, en son rakamı söyledi..

Kimimiz su yuttu, aşk denizinde boğuldu; kimimiz vurgun yedi, yatalak oldu; kimimizin tuz yaktı tenini, kavruldu; kimimizin rengi değişti, soldu..Dişi olanları özellikle balıklar yuttu!...J))Anlayacağınız hepimiz öldük, lakin gene de yaşadık aşkı...Ötekileri bilemem tabii, nasıl anlatacaklardı başlarından geçen sevdaları...Benimki mi!?J)))))

Ben, en uzak, en derin yerinde buldum sevgiliyi. Suların, toprağın,
gökyüzünün en erişilmez noktasında yani!..Kendi halimceydim, onu bulmadan evveli...Tutunacak bir dal, söyleyecek dizeler aradım kendime...Buldum da!..Orhan Veli’ nin şiirine misafir gittim, bir hazan ekimi:

”Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel;
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce”) dedim,

Ve!...

Ahmet Arif’ le birlikte prangalar eskittim...gidemediğim yollarda, geçemediğim ovalarda, aşamadığım dağlarda...Kalakaldım!..

Hayır!!!

Bir ayçiçeğinin ruhuna girdim!Yar güneşti!Hep yüzümü döndüm ona doğru...Ne zaman bulutsuz bir gökyüzüyle geldiyse üstüme; sıcaklığında yandım...Islatacak yağmurlar, içimi serinletecek rüzgarlar bekledim durdum sonra...Gönderilen bir selamın, tellerle gelen sevgi sözcüklerinin tılsımında esti rüzgarlar; dalgalandım...Çisil çisil yağdı beklediğim yağmurlar; yıkandım, pırıl pırıl oldum, temizlendim, dirildim ve daha çok emdim toprağın suyunu, havanın karbonunu...Bu özümsemede daha yeşile çaldı yapraklarım, daha çok tohuma bindi çıtır tohumlar...Üstüme konan kuşlarla daha çok dost oldum üstelik... Bu bana yeterdi...

Bitmedi!..

Bazen hüznü yaşadım, bulutlarla geldiğinde; boynum büktüm!..Dolu dolu bakışlarımla yol gözledim gün boyu...”Neresindeydi gökyüzünün, neden saklanıyordu böyle bulutlar ardına?!..Başka bir ayçiçeğine mi vermişti yüreğini!?” kuşkusuna düştüm. Onulmaz acılar doldurdu gönlümü; acılarımı duysun diye türkülere büründüm...

“Tatlı dillim, güler yüzlüm,
Ey ceylan gözlüm!..
Gönlüm hep seni arıyor...
Neredesin sen!?..”

türküsünü mırıldanırken,

“Hasretinle yandı gönlüm,
Yandı yandı söndü gönlüm...
Evvel yükseklerden uçtu,
Düze indi şimdi gönlüm!..”

ezgisine kaydı dilim...Yarım bırakamazdım bu ezgiyi, tamamladım:

“Aramızda karlı dağlar,
Hasretin bağrımda kışlar...
Başa geldi olmaz işler,
Hasretinle soldu gönlüm!..”

Ne yalan söyleyeyim, ağladım da biraz...

Aşk mühürlü zamandı ömür; bunu daha çok anladım. Silinmemecesine kazındı durdu tüm çağlara...Mevsim olsa da hazan, ben en yenisini yaşadım.”Sarı Aşk” koydum adını; buydu bana yakışan...Gördüm ki; efsanelere, romanlara, şiirlere, şarkılara, türkülere sığmayan şeydi aşk denen duygu... lakin yüreği taşıran...

Hey! Öteki yedi silahşör!..Siz buldunuz mu sevgilinizi? Dökün bakalım cümlelerinizi İZAŞK-EDEBİYAT denizine; geçmeden zaman...Taşırın sularını denizin...Kumlarını sersin kıyılara dalgalar...Bir ayak basan, bir yüzükoyun yatan olur elbet üstüne...Bir kum tanesi sokarak kalkar gider belki, yürek denen heybesine...Çoğaltmak için Ayçiçeklerini!...İklimlerce...
Gönüllerce...Ömürlerce...




















Resim Nuri CAN





.Eleştiriler & Yorumlar

:: ASK KENDILIGINDEN VAR OLUR!
Gönderen: NURAY LALE / Bielefeld/Almanya
22 Ağustos 2003
Sevgili Tayyibe Hanim, Yaziniz güzel de baslangic olmamis biraz. Nereden geldi akliniza Silahsör kelimesi bir bayan olarak? ASK zorbayla kabakuvvetle mi aliniyor ki? Hangi devrin asklarindan bahsediyorsunuz? Yazinin basligi güzel. SARI sakinletici ve derin bir renktir. Gözü yormaz, rahatlik frahlik verir insana. Ama yazi sonuna dogru gercekten mükkemmel bitmis. Yine de tebrikler! Selamlarimla NURAY LALE Egitim ve Saglik Bilimcisi




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sinekler
İmam Olacağım
Amma Uçmuşuz
Ey Hayat
Zırlamayı Bırak
Zamana Kırıntı
Selam Efendim
Ah Canım
Bitanemi
Dedüdü Dedüdü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bizim Otobüs [Şiir]
Araba [Şiir]
Masa 2 [Şiir]
Bostan [Şiir]
Pezoooo [Şiir]
Köprü [Şiir]
Tavşan [Şiir]
Ötanazi [Şiir]
Damlacıklar 4 [Şiir]
İçsel Haber [Şiir]


Tayyibe Atay kimdir?

Yeni şiirin,uzun yıllar yazmama rağmen yeni şairiyim. İnternet ortamı sayesinde okuyucu önüne çıktım henüz. Ne kadar şair olduğumun yanıtını ise okuyucuya bırakıyorum. Bayan yazarların çok az olduğu bir ülkede,duygu ve düşüncelerimi,şiirin ruhu okşayan ,elleyen tarafıyla anlatmaya çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Arif,Behçet Necatigil,Nihat Behram...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.