Olumluluklar Ve Olumsuzluklar üstüne
Silivri’nin Hakkari- Yüksekova’dan otuz, Mardin’den de on dokuz konuğu var. Konukların yüz yetmiş dokuzu çocuk, elli dokuzu ise yetişkinlerden oluşuyor. Konukların tümünü konuksever aileler ağırlamaktadır. Her ne kadar gizemli Sars hastalığı konut sayısını etkilediyse de bu gelenler dahi ülkemizin tanıtımında büyük başarı. Bu konukları ağırlayan konuksever ailelerin tümüne sonsuz teşekkürler. Aylardır hep olumsuzluklarla yoğrulduk. Bu olumlu güzellik baharın müjdesi çiçekler gibi bahara hasret gönlümüzü sevgiyle doldurdu.
Flaş TV de ki açık oturuma telefonla katılan emekli korgeneral Yavuz İlhan içimizi karartan gerçekleri adeta haykırdı. Kelimelerin üstüne basa basa bizi AB ye almazlar, almayacaklar. Tam kırk seneden beri bizi oyalamaktalar ve aldatmaktadırlar. Yöneticilerimiz artık halkımızı aldatmaktan vaz geçsinler. Gerçeği halkımıza söylesinler diyor. Ayrıca Kıbrıs’ı bu hükümet altın bir tepsi içinde Yunanistan’a sunuyor. Bununla bitmeyecek, yakında Ege denizi var diyerek içimizi iyice karartıyor. Oysa Kıbrıs’ı biz kanımızla aldık anlaşmalarla değil. Gerekirse yine kanımızı ve canımızı vermekten kaçınmayız. Adada bazı kansızlar AB ye girme uğruna Yunan egemenliğine girmeyi arzuluyorlar diye Kıbrıs’ın Yunana verilmesine yetmiş milyon Türk tek bir yürek halinde mutlaka karşı çıkacaktır.
Irak savaşı, Kıbrıs, Yunanistan’ın sonunda enosisi başardık söyleminin yarattığı huzursuzlukların üstüne Sars virüsünün hızla yayılması tuz biber oldu. Her gün bu virüsün neden olduğu ölüm olayları televizyonların haber programlarında en önemli yeri alıyor. İlk Çin’de görülen bu öldürücü virüs dünya ülkelerine hızla yayılıyor. Korkuyla ürperiyorum. Ya bu öldürücü virüs ülkemize de sıçrarsa? Korkum zaten yetersiz olan hastanelerimiz yüzünden bu püsküllü belayla nasıl başa çıkarız. Hastanelerimizin çoğunda sıra numarası yüzünden insanlarımız üst üste yığılmaktadır. Böyle bir ortamda hastalık çok büyük bir hızla yayılır. Bu Sars virüsü EYTS ten de büyük bir bela. Zira EYTS yalnızca cinsel ilişkilerle yayılıyor. Çağın Vebası denilen bu hastalıktan korunma olanakları var. Oysa solunum yollarından yayılan Sarsın yayılma hızı çok yüksek ve halen tıp bilimi bu hastalık karşısında çaresiz.
Silivri Devlet Hastanesi de nüfusu hızla artan ilçemizde oldukça yetersiz kalmaktadır. Her sabah sıra numarası alma sırasında büyük kargaşa yaşanmaktadır. Başvuru formunu almak ayrı dert, sıra numarasını almak da ayrı dert. Yıllar önce yeni bir devlet hastanesi için atılan temel atıldığıyla kalmış ve hiçbir ilerleme olmamıştır. Söylemlere göre temel atılan yer doktorlarca beğenilmediğinden inşaatta hiçbir ilerleme olmamış. Ben bu söyleme katılmıyorum. Hipokrat yeminine sadık kalmış hiçbir doktorun gönlü hastaların çektiği bu çileye razı olmaz. Devletimiz Silivri’de yaşayan elli bin insana yakışır bir devlet hastanesi binası yapma yükümlüğündedir. Elli bin kış aylarının nüfusudur. Yaz aylarında ise bu nüfus en az dörde katlanmaktadır.
Silivri’nin ikinci bir derdinden söz ederek yazımı tamamlamak istiyorum. Silivri merkeziyle Kumluk mevkiini birbirine bağlayan tarihi Mimar Sinan köprüsü üzerinden geçen arabaların alt takım törpüsü. Oldukça bozulmuş olan döşemesi yüzünden arabaların alt takımları oldukça zarar görmektedir. Kumluk mevkiinde oturduğum için, her geçişimde arabamın hangi parçası kırılacak veya kopacak diye korkuyorum. Köprü için araç trafiğine kapatılma kararı, yan yolun bir türlü yapılamaması yüzünden bir türlü uygulanamıyor. Yan yol yapıldığında hem araba sahipleri hem de yayalar oldukça rahatlayacaklar. Yayalar için köprüde yaya şeridi olmaması yüzünden yayalar da büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Yalnızca sorunsuz bir Silivri değil, sorunsuz ve dertsiz bir Türkiye dileğiyle.
                         Özcan Nevres ozcannevres@hotmail.com