En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
Bazı bakımlardan bu ülkelere zincirlerle bağlanmışız. Onların ürünlerini kullanarak daha rahat yaşıyoruz. Rahatlık hoşumuza gidiyor. Örneğin bu yazıyı yazdığım word programı ve windows bir amerikan ürünü. Bunlar olmazsa siz de bu yazıyı okuyamazsınız. Ama bir düşünün bakalım. Coca Cola içmeden yaşanır mı? Ya da Burger King'de kola ile birlikte bir hamburger yemeden yaşamak nasıl olur? Veyahut Oskarlı filmleri izlememek ne kadar oranda kültürsüzlük olur? Ancak şunu da bir düşünün bakalım. Yalnız onlara ve rahatlığa bağlı kalmış olmuyoruz; dün yediğimiz hamburgerler, içtiğimiz kolalar, kullandığımız programlar sinemada birkaç saatlik eğlence için verdiğimiz paralar bugün bomba olup Iraklıların başına yağıyor. Evet Irak bizim paralarımızla bombalanıyor. Köleleştiğimizin farkına varmaksızın rahat yaşamak istediğimiz için. Iraklı çocuklar benim Buger King'de Mac Donald's'da KFC'de ödediğim paralarla ölüyor. Basralıların kafaları benim verdiğim paralarla üretilen misket bombaları yüzünden kopuyor. Amerikalıların ne korkunç insanlar olduklarını yine Amerikan filmlerinden öğrendim. Ama Amerikalılar kendi çevirdikleri filmlerden bir parça olsun ders almamışlar. 'Er Ryan'ı Kurtarmak' filminde elleri havada teslim olan Almanları vuran, üstelik ölüsünün başında "Ne diyordu bunlar?" "Herhalde, 'ellerimi yıkadım, bakın temiz' diyorlardı" diye dalga geçen Amerikalılar bugün de teslim bayrağı çeken Iraklıları vuruyor. Üstelik bu film için ödediğim para ile yapılan seyreltilmiş atom bombasıyla. En büyük katkıyı Halil Bezmen gibilerinin hortumladığı paralar yapıyor, evet ancak ben de bu işin bir parçasıyım ve kendimi suçlu hissediyorum. Üstüne üstlük doğrudan kendi sağlığımı da düşünmüyorum. Amerika'dan gelen Nestle Crunch pirinçleri gibi, soya fasulyesi gibi DNA'sı ile oynanmış yiyecekler, sinekli otomobil camlarını prıl pırıl parlatan asitli içecekler, kolestrolü katlayan hamburgerler yiyip içip cebimdeki parayı bomba yapsın diye bu adamlara veriyorum. Savaş gibi (savaş değil katliam) bir durum olmasaydı bile bu adamların iyi niyetinden söz edilemezdi. Bunlar sırf kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Dünya patlasa umurlarında değil. Sırf kendileri için demokratlar. Paramız değer kaybediyor diye dolar alıyoruz. Böylece bunlara biz para vermiş oluyoruz. Çünkü basılan dolarların karşılığı yok. Amerika başı sıkıştıkça dolar basıyor. Sonra bizim gibi ülkelere satıyor. Döviz alacaksam işte Euro var. Avrupalılar hiç olmazsa göreli olarak biraz daha namuslu. Biraz daha güçsüz. Zaten çoktandır bilerek kola içmiyordum, hamburgerciye de gitmiyordum. 200 dolar param var. Onu da Euro yapacağım. Bir daha da Amerikan filmlerine gitmeyeceğim. Elimden geldiği kadar bu adamların çarkını tersine çalıştıracağım. Şimdi sizden de Amerikan ve İngiliz mallarını boykot etmenizi istiyorum. Bunlar yalnız paradan anlarlar. Para kazanmayacaklarını gördükleri zaman hemen köpek gibi olurlar. Bugün başka bir yerde daha boykot başladığını okudum. Eminim ki bütün dünyada bir hareket olsa istemeseler de etkileneceklerdir. Savaşsız bir dünya için. 25.Mart.2003
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |