Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
Gece maskesini çıkardı ve gün gerçek yüzünü göstermeye başladı. Görünmez bir el tarafından yavaş yavaş parlak turuncu ruj sürülüyordu koyudan açığa ufuk çizgisinde... Elim nedense kumandaya uzandı ve rastgele bir tuşa baş parmağım dokundu. Bir müzik kanalı açıldı. İlk kez duyduğum genç bir hanım sesi arapça şarkı söylüyor, koyu kahverengi görüntülerle çekilmiş klipte, el yazısı ile yazılmış alt yazıyla Türkçesi geçiyordu şarkının. Tam olarak hatırlayamıyorum geçen yazıları fakat özü şu idi. Genç oryantalist ses annesine şöyle sesleniyor "Bütün güzelliklerin gökyüzünden ineceğini söylemiştin anne,şimdi bizi oradan bombalıyorlar". Şarkı ilerledikçe bir de ne göreyim; Sevgili Yücel Arzen söylüyor, Leyla Adal' da ona vokal yapıyormuş. Belki tekrar yayınlanır diye birkaç saat aynı kanal karşısında bekledim ve beklediğime değdi. Sevgili Yücel Arzen o kadar duygu yoğunluğunu çoşturmuş ki, dokunakları yüreğimin her bir telini ayrı ayrı inletti. Serzenişin " Açın cennetin kapılarını, Halepçenin çocukları geliyor" la başlayıp her sözcüğün dökülüşünde ağzından; yüreğimin yaşlarını taşıyamaz oldum. Kendimi dışarı açık havaya bıraktım. Bir saat kadar dolaştıktan sonra Güzel Sanatlar galerisinde açılan sergiyi gezdim. Gencecik bir ressamın (Doğan Gençer) belki de günümüzün ağırlığını hafifletecek tepkisiydi tabloları... Elias Canetti'nin "Tıpkı gördüğün gibiyim" der maske "Ve korktuğun her şey ardımda." Sözleriyle başlıyordu sergi. Sergide maske işlenmişti, her yönüyle maske...Belki de savaşa böyle tepki gösteriyordu ressam. Fakat tablolarda maske adının aksine arkaya geçmiş, ardındakileri bize biraz olsun göstermişti. İzleyicilerin herbirinden farklı yorumlar, farklı tınılar çıkıyordu. Magazin dergilerinden fırlamış gibi duran iki genç kürklü hanım sergiyi dolaşırken, salatalık sütlü bilmem ne marka maskeyi yüzlerine nasıl uygulayacaklarından sözediyorlardı. Bir kaç öğrenci kağıt maskeler takıp kız arkadaşlarını nasıl korkuttuklarından, bir diğer grup çizgi film yeşil maskeden, iki delikanlı da Jim Carrey'in oynadığı ve defalarca gösterilen maske filminin bu gün televizyonda yayınlanacağından... Salondaki herkes kendini ilgilendirdiği kattan bakıyordu maskeli tuallere... Bazen bir serzenişte bulunur ya da bir resim çizer, bir melodi mırıldanırsınız da; yoğunluğunun arkasında kalır ya söyledikleriniz; sergide de bunu yaşamak olası idi. Tuallerin maskeleri izleyici ile tablolar arasında bir ara katta durur gibiydi ve herkes bakmak istediği platformdan görüyordu. Savaş ya da barış pek de kimseyi göründüğü kadar ilgilendirmiyordu; içi boşaltılmış dersliklerde öğrenim gören gençleri de, çizgi film tutsağı olmuş televizyon çocuklarını da...En çok da rujlu pencerelerinden etrafı seyreden ferforje hanımların ilgisiz kokusu yayıldı ortalığa... Şarkının sırılsıklam ettiği yüreğimin tellerinin birkaçı kopar gibi oldu, sergi salonundan çıkıp sokağa attığım ilk adımlarda...Mavi çoraplı Osman yine babasının elini çekiştiriyor ve oyuncak gaz maskesi almak istediğini ağlamaktan boğuk boğuk olmuş sesiyle İstiklal Caddesine seriyordu...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zeliha DEMİREL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |